Эквадоре перевод на турецкий
56 параллельный перевод
Было бы прекрасно. Но он вытаскивает кого-то в Эквадоре.
Ama o şuan Ekvator'daki bir çıkartmada görevli.
Думаю, где-то в Эквадоре.
Ekvatorda bir yerde, sanırım.
"Землетрясение в Эквадоре Более трёхсот человек погибло"
Ekvator'da deprem. 300'den fazla ölü var.
С таким количеством голосов, которое никто не набирал в Эквадоре.
Ekvador'da her hangi birinin herhangi bir şey için aldığı en fazla oyla.
Если нам не удается, как мне не удалось в Панаме с Омаром Торрихос и Эквадоре с Джейми Рольдос, и прочими, кто не брал взятки, тогда наступает план "Б" - мы отправляем шакалов.
Eğere başarısız olursak, yani Panama'da Omar Torrijos ve Ekvador'da Jaime Roldos... gibi adamların satın alınamaması durumunda, "ikinci dalga" olan çakalları göndeririz.
Я видел его однажды в Эквадоре пять дней подряд.
Ekvador'da üç gece üst üste uyumadığını bilirim.
С таким количеством голосов, которое никто не набирал в Эквадоре.
Ekvator'da daha önce kimsenin alamadığı kadar çok oyla kazandı.
Панаме с Омаром Торрихос и Эквадоре с Джейми Рольдос и теми, кто не брал взятки, тогда, наступает план "Б", мы отправляем шакалов.
Panama'da, Ekvator'da olduğu gibi bozulmak istemeyenler olursa, savunmanın ikinci hattı olan casuslarımızı salarız.
Снимать будут в Эквадоре.
Ekvator'da çekecekler, İzlanda için. - Gerçekten mi?
Ты родился в Эквадоре.
Ekvator'da doğdun.
Два года назад моя жена была убита пластическим хирургом в Эквадоре.
İki yıl önce Ekvador'daki bir estetik cerrah karımı öldürdü.
Однажды я была на съёмках в Эквадоре, и как-то раз у меня был сеанс с настоящим шаманом.
Bir keresinde film çekimi için Ekvator'a gitmiştim ve orada gerçek bir hayat Şamanıyla bir seans yapmıştım.
Пару недель назад, он был в Эквадоре.
Birkaç hafta önce. Ekvador'da bir yerlerdeydi.
Я думал, ты в Эквадоре.
Ekvador'dasın sanıyordum.
У меня была остановка в Эквадоре.
Ekvator'da konaklıyordum.
И вообще на Эквадоре играют в бридж?
Ayrıca, Ekvator'da hiç oynamadım. Hiç bir fikrim yok.
Ты гражданин Америки, родился в Эквадоре.
- Amerikan vatandaşısın. Ekvador'da doğdun.
Я родился в Эквадоре, мои предки там торговали нефтью.
İşin gerçeği ben Ekvador'da doğmuşum. Ailem orada petrol işine girmiş.
" Потому что операции по уменьшению лба в Эквадоре очень дешёвые.
"Çünkü alın küçültme ameliyatları..." "... burada müthiş ucuz! Sevgiler, Tams. "
Не была ли ты когда-нибудь в Эквадоре?
Hiç Ekvator'a gittin mi?
Я распивала напитки для новобрачных на Эквадоре, пока ты была первой леди Нью-Йорка?
Sen New York'da sosyetik leydiliği oynarken,... ben Ekuador'da turistlere içki veriyordum.
Как парень вырос в Эквадоре, и не говорить по Испанский?
İspanyolca bilmiyor? Babam Ekvadorlu oldu.
У него плантации в Эквадоре.
Ekvador'da tesisleri var.
В этой поездке я встретил молодого священника в Эквадоре, по имени Gabicho
Bu gezide Ekvator'da genç bir rahiple tanıştım. Adı Gabicho'ydu.
Это Saraguros, группа индейцев в южном Эквадоре.
Bunlar Saraguros'lar, Güney Ekvator'da bir Kızılderili grubu.
Хелен рассказала своей матери. А Маргарет рассказала Миранде. Миранда рассказала своей сестре в Эквадоре.
Helen annesine söylemiş, o da Miranda'ya Miranda da Ekvador'daki kız kardeşine.
Я сказал им, что был в Эквадоре.
- Ekvator'daydım dedim.
Была одна кокаиновая фабрика в Эквадоре.
Ekvator'da yetişen bir koka bitkisi var.
Научился этому, когда жил в Эквадоре.
Ekvator'dayken nasıl yapıldığını öğrenmiştim.
Ты был в Эквадоре?
Ekvator'da mıydın?
Сноуден собирается из России вылететь на Кубу, а затем просить убежища в Эквадоре.
Snowden, siyasi iltica hakkı için Rusya'dan Küba'ya daha sonra Ekvador'a ulaşmaya çalışıyor.
Неделя в Эквадоре поможет развеяться.
Bir haftalığına Ekvador'a gelirsen biraz kafan da dağılır.
Мы должны быть в Эквадоре.
Ekvador'a gidecektik.
Нужно больше узнать о Эквадоре.
Tamam, iyiydi. Ama daha çok bilgiye ihtiyacımız var gibi.
Здесь лучше, чем в Эквадоре... вино, закуски...
Kimse anlamaz ki. Burada Ekvador'da yapacağımızdan daha iyi iş çıkarıyoruz. Şarabımız, atıştırmalıklarımız var.
И наш спецкор в Эквадоре Фрэнк Бонвиль.
Şimdi Quito'daki muhabirimiz Frank Bonneville'e bağlanıyoruz.
Боже! Он сказал, что Штаты спонсируют революцию в Эквадоре?
Tanrım, az önce isyancı gruplar ABD hükümetince destekleniyor mu dedi?
Наши агенты в Эквадоре ищут его.
Ekvador'daki ajanlarımız şu an peşinde.
Если мы притворились, что мы в Эквадоре... притворимся, что мы в плену.
- Bu da de demek? - Yalandan Ekvador'a gittiysek yalandan rehin de alınabiliriz. - Bence kötü.
Мы делали репортаж о ситуации в Эквадоре, Фронт за Свободный Эквадор взял нас в плен.
Ekvador Özgürlük Cephesi tarafından rehin alındığımızda bu bölgede haber toplamaya çalışıyorduk.
- Я решила прийти... в надежде, что шоу увидят в Эквадоре, может муж увидит.
- Bugün bu programa belki Ekvador'da yayınlanır ve kocam görür diye katıldım.
Уже пошел 8 день, как Ян Финч и Фрэн Бонвиль... находятся в плену в Эквадоре.
Frank Bonneville ve Ian Finch'in rehin alınmasının üstünden dokuz gün geçti.
В Эквадоре.
- Ekvador'da. - Doğru, Ekvador'da.
Весь мир волнуется за наших журналистов в Эквадоре. Сегодня наши мысли с Яном Финчем, у которого день рождения...
Bütün dünyada, Ekvador'daki gazeteciler için gergin bekleyiş sürerken ben de, radyomuz da Ian Finch'i unutmuyoruz çünkü bugün doğum günü.
Зачем мы все это было, если все равно надо быть в Эквадоре?
Madem Ekvador'a gitmemiz gerekiyor, bunca şeyle niye uğraştık ki?
Прежде, чем вы обьясните, почему вы не в Эквадоре, - скажите, зачем воруете мои деньги?
Neden Ekvador'da rehin tutulmadığınızı açıklamadan önce söyleyin bakalım paramı neden çalıyorsunuz?
- Мы в Эквадоре. Нас схватили настоящие бандиты. Требуют 200 000.
- Ekvador'dayız haydutlar tarafından kaçırıldık, 200 bin dolar istiyorlar yoksa ikimizi de öldürecekler.
Фрэнк Бонвиль и Ян Финч - сотрудники американской радостанции, проведя месяц в плену в Эквадоре, прибыли в американское посольство в Кито.
Yaklaşık bir aydır rehin tutulan radyo muhabirleri Frank Bonneville ve Ian Finch sonunda serbest bırakıldılar.
В Эквадоре.
Ekvador.
В Эквадоре?
Ekvador mu?
В Эквадоре неспокойно.
Ekvador'da bir şeyler oluyor, bilgiler biraz eksik ama bir ayaklanma çıkacak gibi.