Я не поеду с тобой перевод на турецкий
86 параллельный перевод
Завтра я не поеду с тобой в аэропорт.
Yarın seninle havaalanına gelmiyorum.
Я не поеду с тобой.
Ben seninle eve gitmem.
Вы обратились к Айне Бисли и сказали... "Я не поеду с тобой на юг этой зимой."
Ina Beasley'e dönüp şöyle demiştin :..... "Bu kış seninle güneye gelemeyeceğim."
"Я не поеду с тобой на юг этой зимой."
"Bu kış seninle güneye gelemeyeceğim."
Я не поеду с тобой.
Seninle gelmeyi düsünmüyorum.
Я не поеду с тобой, Алекс.
Seninle gelmiyorum Alex.
Я не поеду с тобой, Фернан.
Seninle gelmiyorum, Fernand.
Нет, в тысячный раз, я не поеду с тобой в Лос-Анджелес на лето.
On bininci kez hayır. Yazı seninle birlikte Los Angeles'ta geçirmeyeceğim.
- Папа, я не поеду с тобой.
- Baba, seninle gelmeyeceğim.
- Я не поеду с тобой.
- Seninle gelmiyorum.
Юсуф, я... Я не поеду с тобой.
Yusuf, ben seninle gelmiyorum.
Я не поеду с тобой в Вегас.
Seninle Vegas'a gelmeyeceğim.
Алексей, ты знаешь, что я тебе верна, но я не поеду с тобой, пока ты не пообещаешь, что моя семья и их друзья останутся живы.
Alexei, sana sadık olduğumu biliyorsun. Ama ailem ve arkadaşlarına zarar gelmeyeceğini temin etmediğin sürece seninle hiçbir yere gelmem.
И я не поеду с тобой на этот раз.
Ve bu sefer tek başıma olmayacağım.
Если окажется не так, я поеду с тобой в больницу.
Zaten incitse de, hastanede seni yalnız bırakmam.
Никуда я с тобой не поеду.
Seninle hiçbir yere gelmem.
- Не против, если я поеду с тобой?
Seninle gelebilir miyim?
Я с тобой не поеду, визирь.
Seninle gitmek istemiyorum.
Я никуда не поеду, я останусь с тобой.
- Gitmek istedim ama yapamadım.
Я поеду с тобой, я не буду ныть, я буду штопать носки и лечить твои раны и сделаю все, о чем ты попросишь.
Yani sizinle geleceğim ve söylenmeyeceğim. Çoraplarınızı, yaralarınızı dikeceğim, ve benden ne isterseniz yapacağım, bir şey hariç.
Я с тобой не поеду.
Seninle gitmek istemiyorum.
Если мы сдадимся и я поеду с тобой, ты обещаешь не причинять вреда этому человеку?
Teslim olup sana dönersem, bu adamı incitmeyeceğine söz verir misin?
Я просто не поеду с тобой.
Seninle gelmeyeceğini söyledim.
Папа говорит, я с тобой не поеду.
Babam bensiz gideceğini söyledi.
Я поеду с тобой, если хочешь, но я ничего не обещаю.
İstersen sana eşlik edebilirim ama hiç bir şey için söz veremem.
Я поеду туда один и никто даже не заподозрит, что мы с тобой знакомы.
Oraya kendim gideceğim ve aramızda herhangi bir bağlantı olmayacak.
Я не поеду в Новый Орлеан с тобой.
New Orleans'a seninle gidemem. Daha yeni geldim, unuttun mu?
Ну, я поеду с тобой. Не лезь в мою жизнь.
- Ben de seninle geliyorum.
- Всё равно, с тобой я больше не поеду.
- Bu yeterliydi zaten. - Evet.
Я с тобой к матери не поеду.
Seni, annemi ziyaret etmeye götürmüyorum.
Нет смысла, я думаю он не захочет слушать тебя так как эти разговоры напрягают, я поеду с тобой.
Gücenme baba ama şu an seni dinleyecek durumda olacağını sanmıyorum. Onların yaptıkları motive edici ve ilham verici konuşmalarının yanında.
Роберт не... Я поеду с тобой.
- Ben gelirim seninle!
- Я никуда с тобой не поеду.
- Hiçbir yere gitmiyorum. - Seninle hiçbir yere gelmiyorum.
Никуда я с тобой не поеду.
Seninle hiçbir yere gitmiyorum.
И в Будапешт я с тобой не поеду.
Budapeşte'ye seninle gelmeyeceğim.
- Я с тобой не поеду.
Seninle gelmiyorum.
Я никуда с тобой не поеду.
Seninle hiçbir yere gitmiyorum.
Ты с ума сошёл, я никуда с тобой не поеду.
Oh, sen çıldırmışsın. Seninle hiçbir yere gelmiyorum.
Ты не против, если я поеду с тобой?
Ben de peşinize takılabilir miyim?
Я с тобой не поеду.
Seninle gelmiyorum.
Я не поеду в Лас-Вегас с тобой!
Seninle Vegas'a gelmiyorum!
Мне не надо в Оттаву еще 10 дней. Я поеду с тобой.
10 günden önce Ottawa'da olamam, seninle geliyorum.
Я не поеду домой с тобой.
Seninle eve dönmek istemiyorum.
Я поеду с тобой. Не надо, я сам.
Seninle geliyorum.
- Я с тобой не поеду.
- Seninle hiçbir yere gitmiyorum.
Я не поеду в Африку, чтобы остаться с тобой.
Afrika'dan seninle olmak için vazgeçtim.
Я не сказала Карлу, что поеду с тобой.
Carl'a seninle beraber gideceğimi söylememiştim.
Ну, тогда тебе не стоило выгонять отца из дома, потому что ты обалдела, если решила, что я поеду с тобой на этой штуке.
Babamı evden kovmasaydın o zaman. Çünkü o şeye seninle beraber bineceğimi düşünüyorsan kafan iyi demektir.
Я не поеду с тобой.
Seninle gelmiyorum.
Ни в какую бОльницу я с тобой не поеду.
- Hastaneye gitmeme gerek yok.
Я поеду с тобой, или ничего не выйдет.
Ya seninle gelirim ya da olmaz.