000 kişi перевод на английский
1,009 параллельный перевод
2000 veya 3000 kişi endişe içinde 800 iş arıyor.
Two or 3,000 people that are crazy with worry heading out for 800 jobs.
Oraya 5,000 kişi toplayacak ve saatine 15 sent ödeyecek.
So he gets 5,000 there and he'll pay 15 cents an hour.
24 Haziran'da Napoleon emrindeki 600.000 kişi ile Rusya'yı işgal etti..
With his 600.000 men, Napoleon invaded Russia on June 24th.
Örneğin, Belsen'deki bir Alman doktorunun... kontrolünde bir günde 3000 kişi öldü.
For example, there was a German doctor in Belsen, under whose reign 3,000 people a day died.
Ne sefalet... Benim için 2,000 kişi daha.
What misery... 2,000 more for me.
Şu an günde 500 kişi infaz edilebiliyor fakat ıslah çalışmaları yapılmakta yani iki aylık süre zarfında bu sayı günde 2,000 kişiye çıkarılabilecektir.
There is currently a throughput of 500 people a day but improvements are underway so that within two months this figure can be increased to 2, 000 people a day
En azından 1000 kişi olacak.
There will be at least 1,000 people...
Dün dışarıda 2,000 kişi toplandığını okudum.
Yesterday, I read there were 2,000 people outside.
Bir anda 200.000 kişi öldü.
In one instant almost 200,000 died.
O cumartesi günü saat tam olarak saat 3 : 45'de hipodromdaki 100.000 kişi arasında belki de, Marvin Unger altıncı yarışın heyecanlandırmadığı tek kişiydi.
In the last week of September... Marvin Unger was perhaps the only one among the 100,000 people at the track... Who felt no thrill at the running of the sixth race.
Ama yine de, büyük bir pazardaki 5000 kişi içerisinde ölmek üzereyken size geliyor.
And yet out of 5,000 people in a great marketplace, he comes to you when he is about to die.
Burada, Alman işgali altında, 10.000 kişi Nazilerin elinde tutsaktı.
Here, under German occupation, 10,000 men suffered at the hands of the Nazis.
Şimdi onun gücüne inanmağa başlayan 1000 kişi var.
He now has 1,000 people who begin to believe in his power.
Sen ve yaklaşık 10.000 kişi.
You and about 10,000 others.
2000 kişi bugün Polis barikatlarını geçerek şehir merkezini bastı.
Today they broke police barriers at Poitiers 2,000 reached the Town Hall.
10 ya da 12,000 kişi.
10 to 12,000 men.
İki haftada 200.000 kişi ölü.
200000 dead in two weeks.
100,000 kişi geçişim esnasında canından oldu dün gece.
100,000 perished at my passing... this last night.
Sonu gelmeyen gezintilerimde, 10.000 kişi uykuya daldı.
This eternity of wandering... 10,000 sleep where I walked.
Yarışa 20,000 kişi başlamıştı.
20,000 started.
20,000 kişi arasından birinci oldum.
I was 1 of 20,000.
O zaman yeniden açalım. 4.000 kişi canice öldürüldü!
Then let's reopen it. Jim, 4000 people were butchered.
13,000 kişi.
13,000 people.
100.000 kişi alıyor.
It holds 100,000 people.
Hayli gürültülü olmalı 100.000 kişi hep bir ağızdan bağırıyor, ne buyurursun?
Must've been quite noisy... 100,000 people all cheering, wouldn't you say?
Satın alacak ilk 100 kişi için 100.000 yenlik özel fiyat.
A special price of 100,000 Yen for the first 100 customers.
- Kaç kişi var burada?
How many people we got here? - 50,000 they say.
Fazladan 5.000 liret lazım, bana borcu olan bir kaç kişi var.
It's only an extra 5,000 lire and I have a few people who owe me money
Birçoğunuzun çoktan bildiği üzere insan yükümüz 3,171 kilo ile sınırlıdır. 44 kişi.
As you know, human cargo must be restricted to 7,000 lbs, 44 persons.
Ne de olsa burası 2 bin kişilik. Resimde 1, 2, 3, 4 kişi var.
After all, it holds some 2,000 persons... e and you only show, one, two, three, four.
Tükürük hokkasına 10 bin doları atan kişi beni gerer.
But anybody that throws $ 10,000 in a spittoon makes me nervous.
- Her kişi için 2,000 dolar ayrıldı.
- 2,000 for each of the rest of you.
Her biri 1,000 Liretten 500 kişi.
500 masses at 1,000 lire each.
Yehova'ya inananlar olduysada pek çok kişi karşı durdu. 65.000 tuhaf ve farklı tanrı vardı.
It was mainly the believers in Jehovah who stood against a multitude of some 65,000 strange and different gods.
100.000 kadar kişi yaşar ve bunların onda dokuzu renkli veya melezdir.
It has a population of about 100,000... 9 / 10ths of it colored or of mixed blood.
Onunla üç kişi daha bir bankayı soydu. 200.000 doların üzerinde para çaldı.
Him and three other fellas held up a bank and stole over $ 200,000.
Finalde iki bin kişi izlemiştir.
Must have been 2,000 people Watching. Don't be embarrassed.
- 5 kişi 10.000 lira çıksak...
- How much? - There are five of us. 1 0,000 lira a head.
Bulan kişi 1 milyon sterlin alacak.
There's £ 1,000,000 for the man who finds it.
Palmach'ta silahlı 6 bin kişi var, Irgun'da da 1500 kişi var.
Now, the Palmach have about 6,000 other arms... and the Irgun, another 1,500.
Burada bin kişi varmış gibi görünmeli.
Make it look as though we've got 1,000 people here.
Kiram 30,000 yen ve tek kişi için biraz fazla.
My rent is 30,000 yen, a lot for one person.
80,000'den fazla kişi burada toplandı.
Its inmates numbered about 80,000.
Konsere 30 bin kişi geldi ama Benny gelmedi.
30,000 people showed up for the concert. But Benny didn't. His plane was delayed by a sandstorm.
Agramonte : Nüfus : 18.000 4.300 kişi okuma yazma bilmiyor.
Agramonte : 18,000 souls, 4,300 of them illiterate.
İkna etmeniz gereken kişi George'dur.
Now, young lady, what are you and this gentleman doing in our little bank? We want to borrow $ 2,000.
Sığınaklar ve metro istasyonları sadece 1,000 bin kişi alabiliyordu.
Basements and subways can only contain 10000 people.
Kişi başı 1,000 dolar.
$ 1000 each.
- 83 bin kişi.
- 83,000 people.
Sen karını kaybettin ve biz kişi başı 10,000 $ kaybettik.
You lose a wife, and we lose 10,000 dollars apiece.
- Bir kişi 20,000.
- 20,000 for a person.
kişi 33
kısım 18
kışın 17
kişisel 39
kişilik 16
kişisel olarak 44
kişisel bir şey 18
kişisel bir şey değil 55
kişisel değil 34
000 km 46
kısım 18
kışın 17
kişisel 39
kişilik 16
kişisel olarak 44
kişisel bir şey 18
kişisel bir şey değil 55
kişisel değil 34
000 km 46