09 перевод на английский
1,312 параллельный перевод
Saat 09 : 00'da yatmalarını istiyorum.
I WANT THEM IN BED BY 9 : 00.
Kan testi de yaptım. Kandaki alkol oranı 90 promil çıktı.
I put a rush on the tox screen Blood alcohol was.09
Dade Şeker ve Baharat'a uğramış.
She stops at Dade sugar and spice, 9 : 09.
9 : 09'da girdiği kuyrukta 5 dakika 23 saniye bekleyecek.
Stands in line five minutes and 23 seconds.
Ne kadar vaktin var? Sınavım 09 : 00'da ve beni uyandırdığında henüz şafak sökmemişti.
My exam's at 9 : 00, and it was barely sunrise when you woke me up...
22.09 Procainamide veriliyor.
- Procainamide's onboard.
09 : 45'te gelmiş.
Signed in at 9 : 45 a.m.
- Yaklaşık 09 : 00'da, X-303 içeriden kapatıldı.
- At 0900, the X - 303 was locked down.
09 : 20'de, geminin içinden bir iletişim aldık, bize hiper motorun dengesini bozduklarını söyledi.
At 0920, someone inside the ship told us that they had destabilised the hyperdrive.
Saat tam 9'da başlıyoruz.
We go hot at 09 : 00 sharp.
Ve gerçekten ama gerçekten son derece önemli bir aciliyet olmadıkça... saat 09 : 00 ile 18 : 00 arasında ben burada değilim, tamam mı?
Unless it's a really super important emergency... between the hours of nine and six... I'm not here.
09 : 30'a kadar buradaydım.
I was here until 9 :
Saat 09 : 00
It's 9 : 00. Yes, yes.
Cuma saat 09 : 00 / New Heaven, Connecticut
9 : 00 AM Friday - New Haven, Connecticut
09 : 50 Cuma-New Heaven-Connecticut
9 : 50 PM Friday - New Haven, Connecticut
09 : 22 Salı. Springer havaalanı, New York
9 : 22 AM Tuesday Springer Airport, New York
Yarın sabah 09.00'da benim ofisimde olur musun?
There's a conference call at 9 : 00 a.m.
- Sabah 09 : 00'da benim ofisimde tamam mı?
- My office at 9 : 00, okay?
Sabah 09.30 Binbaşı Cotard.
9 : 30 a.M., major cotard.
Hepsi sizindir, efendim. 64 00 : 09 : 37,668 - - 00 : 09 : 39,102 Mutlu yıllar!
All yours, sir
ya da Che Guevara'nın ölümünü duyduğumda 91 00 : 09 : 16,100 - - 00 : 09 : 22,369 Ernesto "Che" Guevara ( 1928-1967 ) küba devriminin lideri 92 00 : 09 : 22,500 - - 00 : 09 : 24,968 bolivya'da öldürüldü
Or when I got the news of Che Guevara's death...
Üç saat içinde Kuzey Kore güvenlik botları onları yakalarsa yaklaşık 09 : 00 gibi Wonsan Limanı'na varacaklar.
Within three hours, If the North's patrol boats seize it, They will arrive at Wonsan Port at approximately 9 : 00am.
Bugün, 09.00'da.
Today at 09.00.
Mizunuma Mimiko-chan, 10 yaşında. 7 ay önce çocukluk çağı astımından öldü.
Mizunuma Mimiko 10 years old 2002 / 09 / 21 Declared death at Kagami Hospital 7 months ago, she died of infantile asthma.
Saat 09 : 00'da kaçıramayacağım bir konferans görüşmem var.
Look, I've got a 9 : 00 conference call that I can't miss.
Çeviri : tyler78 8 Simple Rules 1.Sezon 3.Bölüm 17 / 01 / 09
And it's the mom!
Vay canına! 109. Sayfa.
Page 1 09.
09 : 08 Pazartesi-Luo Dazhong'un evi.
9 : 08 AM Monday
Çeviri : higurashi 11.09.2009
♪ I've seen their eyes ♪ ♪ Someday you'll need to stand ♪ ♪ Someday you'll need to stand ♪
Filmler izlerini yok ederler, böylece bizim ne izleyeceğimize dair bir seçim yaparlar.
09, 00 : 03 : 07 : 09, Movies bury their traces, 00, 00 : 03 : 09 : 00, choosing for us what to watch,
Bu isim, Laurel ve Hardy'nin... 1932 yılında burada çektikleri... bir kısa filmden geliyor.
00, 00 : 08 : 58 : 13, after the classic Laurel and Hardy short 13, 00 : 09 : 01 : 00, filmed there in 1932.
Hollywood'dan geldiklerini iddia ettiler, Los Angeles'tan değil.
00, 00 : 13 : 09 : 00, They claimed to come from Hollywood, 00, 00 : 13 : 11 : 00, not from Los Angeles,
Hollywood fikrine, filmlerin şehirden ayrı... ve şehirden daha ön planda durduğu fikrine gücenmemek elde değil.
00, 00 : 15 : 09 : 00, it's hard not to resent the idea of Hollywood, 00, 00 : 15 : 13 : 13, the idea of the movies as standing apart from and above the city.
Belki de bunu, o imalı küçümseden kendimizi muaf tutabilmenin bir yolu olarak gördük. Fakat bu beni hala utandırıyor.
00, 00 : 16 : 06 : 00, Maybe we adopted it as a way of immunizing ourselves against the implicit scorn, 13, 00 : 16 : 09 : 00, but it still makes me cringe.
Çin Kızı ( China Girl, 1943 ) filminde Burma, Mandalay'daki Hotel Royale'i oynadı.
00, 00 : 21 : 09 : 13, In China Girl, it played the Hotel Royale in Mandalay, Burma.
Philip Marlowe'un ofisi burada, Bradbury Binası'ndaydı. Raymond Chandler da ( filmin senaristi ) Hollywood Bulvarı'ındaki sefil bir binada oturmuştu.
13, 00 : 23 : 09 : 13, Here the Bradbury Building houses Philip Marlowe's office, 00, 00 : 23 : 14 : 13, which Raymond Chandler had located in a shabby building on Hollywood Boulevard.
Fancher onun çok tanıdık olduğunu, çok fazla kullanıldığını düşünüyordu.
13, 00 : 24 : 09 : 13, Fancher argued it was too familiar, overdone.
Demiryolu istasyonu bir kamusal alan olarak tasarlanmıştı hep, havalimanı ise kalabalığı kontrol etmek için.
00, 00 : 32 : 09 : 00, The railway terminal had been designed as public space ; 00, 00 : 32 : 14 : 00, the airport was designed for crowd control.
İnsanların sahte adresleri vardır.
13, 00 : 34 : 07 : 13, "Well, you don't look like a doctor, doctor." 13, 00 : 34 : 09 : 00, People have fake addresses. 00, 00 : 34 : 17 : 00, " Stark, Jim Stark.
Yerel emlakçıların jargonuyla jet uçağı görünümlü bir yer, 1995 yılında aylık iki ile üç bin dolara kiraya veriliyordu.
00, 00 : 37 : 09 : 00, "small and kind of run-down." 00, 00 : 37 : 13 : 13, A fixer with jetliner views, in the local realtor jargon, 13, 00 : 37 : 18 : 13, would still have rented for two or three thousand dollars per month in 1995,
Daha sonra William Friedkin, Quentin Tarantino... Ve Güney Koyu'nda geçen... filmlerin en tanıdık ikonu olan Vincent Thomas Köprüsü'nün ismini değiştiren...
00, 00 : 41 : 09 : 13, stretching from Long Beach to El Segundo 13, 00 : 41 : 14 : 00, that would later become the domain of William Friedkin... 13, 00 : 41 : 19 : 00, Quentin Tarantino... 13, 00 : 41 : 21 : 00, and Michael Mann,
ama Hollywood filmleri neredeyse sistematik olarak... evleri kötü karakterlerin ikametgahı yaparak... bu mirası lekelerler.
00, 00 : 42 : 01 : 00, One of the glories of Los Angeles is its modernist residential architecture, 13, 00 : 42 : 07 : 00, but Hollywood movies have almost systematically denigrated this heritage 00, 00 : 42 : 09 : 00, by casting many of these houses 06, 00 : 42 : 11 : 06, as the residences of movie villains.
En çok oynadığı rol, çete reisinin malikanesi rolüdür. Bu çete resileri de genellikle Asyalıdır. "Bir sorunumuz var."
00, 00 : 43 : 06 : 00, Its most frequent role is the mansion of some gangster chieftain, 00, 00 : 43 : 09 : 00, often a representative of the yellow peril.
Sahte Vücutlar ( Body Double, 1984 ) filminde... akıl hastası bir katilin bekar evi olarak gözükür.
13, 00 : 47 : 09 : 13, It appears in Body Double 13, 00 : 47 : 12 : 13, as the bachelor pad of a lunatic driller killer.
Güney Karolayna'daki Wright tasarımı bir çiftliğin başarılı restorasyonlarını yapmakla tanınır.
13, 00 : 48 : 09 : 13, Producer Joel Silver is famous for his tasteful restoration of a Frank Lloyd Wright house in Hollywood 13, 00 : 48 : 13 : 13, and a Wright-designed plantation in South Carolina.
" Sanırım teröristleri halledebiliriz, rehinelerin de yüzde 20-25'ini kaybederiz.
13, 00 : 49 : 09 : 13, "What you figure the breakage?" 13, 00 : 49 : 12 : 00, " I figure we take out the terrorists,... 00, 00 : 49 : 15 : 00,... lose twenty, twenty-five per cent of the hostages.
Grauman Çin Tiyatrosu... Griffith Planetarium... dört kadameli çevre yolu aktarması... Los Angeles Nehri'nin beton su yolu...
13, 00 : 50 : 39 : 00, City Hall... 13, 00 : 50 : 41 : 13, Grauman's Chinese Theatre... 00, 00 : 50 : 45 : 00, Griffith Planetarium... 00, 00 : 50 : 48 : 00, the four-level freeway interchange... 13, 00 : 50 : 52 : 00, the concrete channel of the Los Angeles River... 00, 00 : 51 : 01 : 00, the Eastern Columbia Building at Eighth and Broadway... 13, 00 : 51 : 09 : 00, the Bonaventure Hotel at Fifth and Figueroa... 13, 00 : 51 : 14 : 00, the Beverly Hills Hotel at Sunset and Rodeo,
Belki de gayrımenkul gelişiminde ölü bir reklamın... bir kent simgesine dönüşebilmesi yönüyle onu dokunaklı buluyorum. Belki de sadece yabancılar açısından belirgin bir hedef olduğu için... onu sevmek zorunda kalmamızdır asıl mesele.
13, 00 : 54 : 07 : 00, Maybe I find it poignant that a decayed advertisement for a real estate development 13, 00 : 54 : 09 : 13, could become a civic landmark.
Sigortanızın olmadığı süre içinde, çamurluğunuzun ya da benzeri bir yerin... parçalanacağını düşünmek istemem doğrusu. "
00, 01 : 02 : 09 : 00, "Is there anything I can do?" 00, 01 : 02 : 10 : 13, "The insurance ran out on the fifteenth."
evin geri kalanı tepenin üzerine adeta sıkıştırılmıştı.
13, 01 : 05 : 09 : 00, The garage was under the house, 13, 01 : 05 : 13 : 13, the first floor was over that,
Böylece nasıl ki moderist mimari çift cinsiyetli rezaleti akla getiriyorsa,
13, 01 : 06 : 09 : 00, Now we all love those red-tile roofs and that wrought iron grillwork 00, 01 : 06 : 11 : 00, and would do anything to preserve them.