Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ 1 ] / 128

128 перевод на английский

267 параллельный перевод
12. paralel, 128. boylam.
Latitude 12, longitude 128.
Buradan 27 Eylül 1928'de ayrılmıştın.
Let's see, you left here September 27, 128.
Bu zor olmasa gerek. Artık şehirden 27 Eylül 1928'de ayrıldığımı biliyorum.
That ought to be simple... now I know I left town September 27, 128.
- 12'ye 8 ed.
- 128 over 80, Ed.
Madde 117, sayfa 128'e bak.
Go to 117, page 128.
"Stroud, çatı tahtası, konma çubukları..." "... ve bir kulpa ilaveten 128 tane de çıta kesti. "
Stroud cut 128 slats, in addition to roof boards, tier bars, gate pieces and a handle.
Howard Johnson arabalı restoranındaki bu adam kahvaltı etmiş ve 128 bin dolar hesap gelmiş.
This man had breakfast at a Howard Johnson drive-in, he's being billed for $ 128,000.
Dostumuz Standish'e, "birileri geçinceye kadar nasıl yemek bulacağımızı düşünsek daha akıllıca olur." demiştim. 313 00 : 29 : 20,128 - - 00 : 29 : 22,797 o üç gün önceydi.
I told our friend Standish we wouldn't even have time to think about lunch.
Bu akşam altıda 128 tane olacaklar.
There'll be 128 by six o'clock this evening.
O ise 128.
I was only 117. And he was 128.
Hala 128 jizo var!
There are still 128 jizo left!
128'i ağır yaralandı.
128 had been seriously wounded.
Burada göze çarpan şey Ruslar'ın, kendi bölgelerinin 128 kilometre içinde bulunan Berlin'e Batı'nın gelmesine izin vermeleridir.
The thing that stands out here is that the Russians do let the West come into Berlin which is 80 miles within their zone.
Aniden kendimi, bölgedeki kuvvetlerin komutanı olarak yerkürenin devasa bir alanının uçtan uca 9.650 kilometrelik Londra ile Bombay arası kadar bir alanın sorumlusu olarak buldum. 128 milyonluk, açlık çeken ve oldukça asi özgürlüğünü yeni kazanmış aralarında 123.000 savaş esirinin ve gözaltının bulunduğu çoğu ölmekte olan, hızlıca denemek ve kurtarmak zorunda olduğum insanlar.
Suddenly I found myself responsible, as the supreme commander, for an enormous area of the globe, with a distance of 6,000 miles across it - as far as from London to Bombay, with 128 million starving and rather rebellious people who'd just been liberated, with 123,000 prisoners of war and internees, many of whom were dying and whom I had to try and recover quickly.
Washington Merkezle temasa geçin. 128.2.
Contact Washington Centre. 128.2.
Washington Merkez 128.2.
Washington Centre 128.2.
128 ölü.
Hundred and twenty eight dead.
Olasılıksızlık seviyesi 8.767.128'e 1.
At an Improbability Level of 8,767,128 to 1 against.
- 128 Sycamore.
- 128 Sycamore.
Şef, 128 Sycamore.
Oh, Chief, 128 Sycamore.
Area veya Limelight'te Neler Döndüğüne Bakabiliriz.. Belki De 128. Sokağa.
We can hit the Area, or the Limelight... or maybe iam on up to 128th Street.
Müşteri, onunla 128.000 km.
Dealer refused to believe there was 80,000 miles on it.
128.000... 132.000 km!
- Eighty thousand mi... Eighty-two thousand.
Senin sadece 128 doların vardı sakız elma ve gece lambasını saymazsak.
You only had $ 1 28 less the pack of gum, apple and bug light.
TOPLAM - 128.658,54 $ 128.000 dolar mı?
$ 128,000?
128 km içindeki tek gazete biziz.
We're the only paper in 80 miles.
Şuna bak. Speke Nil'in 128 km uzandığını söylüyor.
In one stretch Speke has the Nile flowing uphill for 90 miles.
- Dikkat et Kızıl.
- 128.
Seni 128. caddede bekleyecek.
We're gonna drop back to 128th Street.
Her şeyleri programa uygundu ve sırasıyla 64 ve 66 kilo olmuşlardı.
Nina and Annie were doing great, right on schedule... and weighing in at 128 and 132 pounds respectively.
80 / 60, nabzı 128.
- 80 over 60, heart's racing at 128.
128.
128.
- Yine yanlış. 128 no'lu oda.
- Wrong again. He's in 128.
Şuur kaybı, hipotansif... ... göz kararı tansiyon 60. Sinüs taşikardisi 1 28.
Altered LOC, hypotensive BP 60 palp, sinus tach at 128.
Leslie, güzel bir kadın. 1,7 boyunda ve 58 kilo, balık etinde bir kadın.
God made her 5'5 " and a voluptuous 128 pounds.
Bir SSL2 kodlaması kullanıyorlar, 128...
They're using an SSL2 encryption, 128...
128 küçük hassas toplayıcı, beyin hücrelerimin yaktığı andaki elektrik sinyallerini yaydı.
A hundred and twenty eight sensors pick up tiny electrical signals emitted as my brain cells fire.
Arabayla işe giderken, radyoda "Az önce bir tüyocudan 128 numaralı otoyolun tıkalı olduğunu duyduk, yanyolları kullanın" diye bir anons duyarsın.
You hear on the car radio, "Just heard, Route 128 is jammed." CHERYL : The people who call in.
Çıkarmayı başardık. Şu anda tansiyonu 1 28 / 90.
We were able to extract it, and her BP is now 128 / 90.
Ben 128. caddedeyim zannediyordum ama karanlık bir ormanın içindeyim ve bundan hiç hoşlanmıyorum.
I thought I was on 128, but I'm in the middle of the woods, and, uh, I don't like it.
Tansiyon 1 28 / 74.
BP's 128 / 74.
128.000 fit.
128,000 feet.
Hey, kendinize model 5732 almışsınız, 128 megabite RAM, 27 gig hard disk.
Hey, you got yourself a model 5732, 128 megs of RAM, 27 gig hard drive.
- Nabız taşikardik 128.
- Tachy at 128.
128 değişik bandırma sosu.
One hundred and twenty-eight different dipping sauces.
Savunma BakanIığı, 1 28 bit şifreIeme.
DOD d-base, 128-bit encryption.
Ayrıca gerçek 1 28 bitIik sifreIeme kuIIanır.
And it's a true 128-bit encryption.
128.
Where can I meet you?
128 oldu.
We got 1 28.
128 oldu.
We got 128.
128.
I owe ya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]