390 перевод на английский
103 параллельный перевод
- Üçüncü kattan 390 kere ölüme atladı!
- The 390 jumped from the third floor to his death.
376, 377, 378, 379, 380, 381... 382, 383, 384, 385, 386, 387... 388, 389, 390... 91, 92, 93, 94, 95... 96, 97... 398, 399, 400.
376, 377, 378, 379, 380, 381... 382, 383, 384, 385, 386, 387... 388, 389, 390... 91, 92, 93, 94, 95... 96, 97... 398, 399, 400.
390 River Terrace'a lütfen.
390 River Terrace, please.
Ekip 1A-14, 1A-14, 1300. blok, Güney Flower, bir 390 kavgası.
Unit 1A-14, 1A-14, 1300 block, South Flower, a 390 fight.
1300 blok, Güney Flower, bir 390 kavgası
1300 block, South Flower, a 390 fight.
XEL 390.
XEL 390.
Fabrini soyundan gelenler varış noktasına söz verilen gezegenlerine 390 gün sonra varacaklar.
Dr. McCoy, the Fabrini descendants are scheduled to debark on their promised planet in approximately 390 days.
Işık saniyede 300 bin kilometre hızla yol alır ekvatorun çevresini bir saniyeden kısa sürede kat eder.
Light travels at 186,390 mps... Less than 1 second to go around the equator.
390 beygir.
390 horsepower.
Kaç beygir? 390 mı?
What's it got, 390 horse?
Evet, 390.
Yeah, 390.
New Bedford, Massachusetts'ın 390 gün dışında.
Three hundred and ninety days out of New Bedford, Massachusetts.
Neden herkesinki gibi değil? 00 : 08 : 51,490 - - 00 : 08 : 54,390 Neden bir kaç tane Freudcu güzel rüyalar olmaz?
Why can't I be like everyone else?
Yeri 390. kilometre.
'His twenty is about a mile marker 2-4-3.
Ayrıca... 4 adet uçağımız kaldı, bir tanesi de Junker 390.
And.... There are four aircraft, one of them is a Junker 390.
390 yaşındayım.
I'm 390 years old.
Ay'a gideceğiz. Houston'daki kontrol merkezinden dev bir füzeyle 390 bin kilometre öteye gideceğiz.
We shall send to the moon, 240,000 miles away... from the control station in Houston, a giant rocket... more than 300 feet tall, made of new metal alloys, some of which have not yet been invented,
5700 : 06 : 53,991 - - 00 : 06 : 55,390 00 : 07 : 15,012 - - 00 : 07 : 5700 : 06 : 53,991 - - 00 : 06 : 55,390 16,411Orada...
I'll tell you.
% 390.
390 percent.
Standardın % 390 üzerinde.
390 percent over standard.
4'e 11 positrak diferiyansal vites, 755'lik benzin pompası, özel supaplar, 11'e 1 piston, turbo jet, 390 beygir. Burada şiddetli bir güç söz konusu!
411 positrack out back, 750 double pumper, Edelbroc intakes, 11 to 1 pop - up pistons, Turbo - jet 390 horsepower... some fuckin'muscle!
- 390 beygir gücüne çıkabiliriz.
- 390 horsepower.
Daha önce 390,000 $ teklif etmişlerdi.
Let me tell you... I was offered three hundred ninety thousand for it.
........ kürdan....... : )
390 ) } Toothpicks
390 ) } Horiki Hikari'nin notları ( bir bölümü ) bu yüzden endişelenecek bir durum yoktu. kızlar da hiç korkmadı.
We'd already had a lot of evacuation training at the school, so we didn't really think it was so serious. All the guys acted like jerks, like they were on a field trip, and none of the girls were afraid either.
359 ) } Melek Yok Edilir 390 ) } Eva Birim 00'ın hasarları giderilir ve yenilenme işlemi tamamlanır
Angel destroyed. Repair and regeneration of Eva-00 complete.
390 ) } 3 Eva direk olarak müdahale eder
is directly intercepted by the three Evas
4.380.000. 4.390.000. 4.400.000 dolar!
4,380,000... 4,390,000... $ 4,400,000!
390!
390!
- imdi gorelim bakalim ne olacak 390!
- Time for retard to find out what college football's all about. 390!
Yolculuğunda katedeceğin yol, yaklaşık 390 km.
The trip and back is 230 miles.
390 metrekare, dört katlı.
4,200 square feet, four floors.
Bir hesaba göre 390 F.B.I. ajanı, 155 A.T.F. ajanı... ve diğer devlet görevlileri şimdi birleşik güce katıldılar... ayrıca Pentagon'la da irtibat kuruldu... yüksek teknoloji donanımlı ve yerden silah atışını izleyip tesbit edebilecek... askeri bir gözcü izleme uçağı isteniyor.
A tally shows that 390 F.B.I. Agents, 155 A.T.F. Agents... and other government agencies have now joined the task force... which has also reached out to the Pentagon... requesting access to a military surveillance plane... with high-tech equipment capable of tracking gunfire on the ground.
390.
390!
Saldır.
390! Hut!
72 ülke birası var, toplam 390 bira.
They got beers from 72 countries, 390 beers in all.
- 390.
- 390.
390,000 üzerinde insandan imza toplandı.
It has been signed by over 390,000 people.
390 dolar.
That'll be $ 390.
399. caddede.
390 9th avenue.
1968 Mustang GT, 390 tek kapı.
Um... 1968 mustang gt 390 fastback.
390 elektrovolt.
390 electrovolts.
Yaklaşık - 390 fahrenheit ( - 234 C ).
About minus 390 degrees fahrenheit.
Hayır, 1995 kiloyuz diyelim.
Let's say 4,390.
Burası 390.
This is 390.
İyi gözüküyor. Vuruş yaptığında sapaku yapıyorsun 73 00 : 06 : 12,390 - - 00 : 06 : 15,490 Hayır.Bu oyunu oynuyoruz.
Looks very cool.... you strike out you commit sapaku
13 ay demek, 390 gün, 9360 saat demektir.
13 months is, um - Well, it's 390 days, 9,360 hours.
Hicri takvime göre 27 Recep 1390, Miladi takvime göre 28 Eylül 1970'te aramızdan ayrılmıştır.
Rajab 27th 1 390, which corresponds to September 28th 1 970,
1968 Ford Mustang GT 390 Spor model.
That's a 1968 Ford Mustang GT 390 Fastback.
O halde, sana 390,000 ödünç veriyorum.
In that case, I will loan you 390,000.
Sıçrayan Larry'nin Alet Dükkanı'nda yangın var.
Attention, company 390. Structure fire at Leapin'Larry's Appliance Warehouse.