902 перевод на английский
20 параллельный перевод
G9-19-902'i ara.
Call up G9-19-902.
M F 902 FİLOSU ALKOL ÖLDÜRÜR
Liquor kills!
1902'den beri burada.
Been here since 1 902.
Her zaman, Big Country 902.1'de bırakırdım.
Yes, you did. I always leave it tuned to big country 902.1.
Sen hiç, 902 10'u gördün mü?
You ever see 902.. 10.?
- Beverly Hills, 902 10.
Beverly Hills, 90210.
35 numaralı araç raporu. 902 Sunnyvale'deyiz.
OCD from engine 35. On scene at 902 Sunnyvale.
Ian Ziering. "Beverly Hills" dizisinde Steve Sanders rolünde olan...
Ian Ziering. He was Steve Sanders on Beverly Hills 902...
Amelia Earhart Güney Atlantik'i uçarak kat edecek Afrika'yı baştanbaşa geçecek, Hindistan'ın üstünden, toplamda 40.000 km giderek dünyayı uçarak kat edecek.
She will fly the world's full circumference, 24,902 miles, to travel across the South Atlantic, crossing Africa, over India...
Amelia Earhart Güney Atlantik'i uçarak kat edecek Afrika'yı geçecek, Hindistan'ın üstünden ve Pasifik'i geçerek toplamda 40.000 kilometreden fazla giderek dünyayı uçarak dolaşacak.
She will fly the world's full circumference, 24,902 miles, to travel across the South Atlantic, crossing Africa, over India, and across the wide Pacific...
bu enflasyonun etkisi 409,846,902 paund 18 pens.
409,846,902 pounds and 18 pence.
Alıcı verici istasyonu 902.
The transceiver station is 902.
Bütün sırlar 902'de...
All the secrets are at 902.
Her şey 902'de saklı.
All the secrets are at 902.
İngiliz hava yolları 902 no'lu uçak uçuş için 5.kapıya yanaşmak üzere.
British airways flight 902 now boarding at gate 5.
172 00 : 16 : 01,902 - - 00 : 16 : 05,522 Yüz milyarlarca hayat seninkini etkilemedi fakat Abigail Hobbs'un hayatı etkilemiş ve bu seni şaşırtıyor gibi.
We've existed for a hundred thousand years. In that time, a hundred billion human lives have had beginnings and ends. A hundred billion lives haven't impacted yours, but clearly Abigail Hobbs'life has, and you seem surprised by that.
Zeke, beni korumak istedi ve onlara yalan söyledi. 939 00 : 38 : 08,902 - - 00 : 38 : 10,568 Onların ne istediklerini bildiğini söyledi.
Zeke, he wanted to protect me, so he lied to them.
902, tekrar 850'de toplanın.
902, regroup at 850.
- 902'ye 5.
- Nine-oh-two, mark 5.
İçinde hüzne yer olmayan o zaman çarkına emiliyor umarsızca
And a loop in time without sadness will once again nomikomarete yuku kodoku no kansokusha a lonely observer Comment : 0,0 : 03 : 27.03,0 : 03 : 32.03, Title1,0000,0000,0000, gradient @ 8ad 0, { \ pos ( 875,650 ) \ cH696A86 } Starmine Comment : 0,0 : 03 : 27.03,0 : 03 : 32.03, Title1B, 0000,0000,0000, gradient @ 902 0, { \ be0.7 \ pos ( 1055,665 ) \ cH66677C \ fs65 } Rendezvous