About перевод на английский
1,021,067 параллельный перевод
Seyirci etkisi, korkunç bir şey olduğunu düşündüğünüz bir olayda kişinin olaya karışmamasına denir.
[Dr. Hsu] The bystander effect, when we talk about how could someone not interfere if you think something terrible is going on.
Bence teoride bunu söylemek kolay, gerçek şu ki, o an ayaklarının üzerinde sağlam durmak ve inandıklarına sahip çıkmak için kuvvetli bir öz güven gerekir, ama teoride değil, gerçekten yaşandığı anda.
And I think it's easy to talk about in theory, and the truth is, it requires such a bold, authentic confidence to stand on your own two feet, and to stand up for what you believe in,
Bu konuşulması gereken konulardan biri.
This is one of those things that needs to be talked about and addressed.
Bazen insanlar "Onlarla seks hakkında konuşursam, tüm detayları öğreneceğim." diye düşünüyor.
Sometimes people think, "If I talk to them about sex, I'm gonna find out all the details."
Aslında, hayır, onlarla ne yapılması gerektiğini konuş.
It's like, no, just talk to them about what should be done, you know?
Pek çok travma kurbanı kendilerini bedenlerinden ayrı hissettiklerini söyler.
A lot of times victims of trauma talk about feeling apart from their body.
Tecavüz, hakkında konuşabileceğimiz bir konu olmalı, utanacağımız değil.
Rape should be a topic that we should all be able to talk about, and not feel ashamed.
Kurbanların bunun kendi suçları olmadığını ve konuşabileceklerini bilmelerini istiyorum.
I want survivors to know that it's not your fault, and it's okay to talk about it.
Ucuzlatmamak için çok çalıştık ama bunu göstermeyi ve izlemenin acı vermesini istedik. Çünkü şu konuda çok net olmak istedik : Hiçbir şey asla
We worked very hard not to be gratuitous, but we did want it to be painful to watch... because we wanted it to be very clear that there is nothing... in any way... worthwhile about suicide.
Bu an, bir şekilde dizinin zirve anı, hayatlarında bunu yaşamış kişileri onurlandırıcı bir şey yapmak istiyorsun.
That's the moment, the sort of pinnacle of the series, where you talk about wanting to do honor to people that have actually had to go through this in their lives.
Pek çok kez, yaşadıkların tedavi edilemez gibi görünebilir, bu yüzden birine anlatmaya çalışmak çok yorucu olabilir çünkü yapabileceğin bir şey olmadığını hissedersin.
[Heizer] A lot of times it feels like things you're experiencing aren't treatable, and that's why it can be overwhelming to try to explain it to someone because you just feel like there's nothing you can do about it.
" Nasıl konuşulacağını bilmiyorum.
" I don't know how to talk about this.
Konuşmak için yetkin değilim. " derler. Sonra kimse bu konuyu konuşmaz ve bu aslında yapabileceğimiz en kötü şey.
I don't feel equipped to talk. " But then nobody talks about it, and that's actually the worst thing that any of us can do.
Aslında sadece dinlemek ve "Yanındayım, birlikte çözüm bulacağız." demek yeterli.
Really, it's about just listening, saying, "I'll be there, and we'll find the help together."
Bunu izleyen ve hayatının değersiz olduğunu düşünen varsa, umarım bu dizide Hannah'nın yaşadıklarını, onu seven herkesi görürsünüz ve bu insanların sizin hayatınızda da olduğunu anlarsınız.
If someone watching this is feeling like their life doesn't have worth, I hope that you see around Hannah in this show all the people who care about her, and know that there are those people in your life as well.
Bu genç bir kadının intiharından, cinsel tacizden, cinsel şiddetten, tecavüzden daha fazlasını anlatan bir dizi.
[McCarthy] It's more than a show about a young woman's suicide, or sexual abuse, sexual violence, rape, it's much more than that.
Demem o ki...
The thing about the walls...
Ya o ne olacak?
What about him?
Duvarların içinde Titan olduğunu biliyor muydu yani?
There's Titans inside the walls and he's known about it?
bize söyle!
If there's something you know, tell us about it!
Hiç bunları düşündün mü?
Have you ever thunk about it?
Yaşam tarzımızla alay edenlere neden dişimizi göstermiyoruz?
Why should we give a hoot about the people who make fun of our lifestyle?
Şimdi durduk yere neden o geçmişteki saçma günleri hatırladım ki?
Why do I remember, now of all times about silly, pointless days in the past?
Bunları kafaya takma.
Don't worry about it.
Köyünün durumu nasıl?
What about your village?
Yine de... düşünmeden edemiyorum...
Still... I can't stop thinking about it...
köyünden bahsederken...
About Conny's village...
Oğlancağızı ailesi hakkında endişelendirmeseydin keşke.
So that he doesn't keep worrying about his family.
Sen ne geveliyorsun bakayım?
What are you talking about?
Bunu düşüneceğim.
I'll think about it.
Reiner.
Sorry about that, Reiner.
Ben bundan emin değilim.
I'm not so sure about that.
Ya senin?
What about you?
Kule çökmek üzere!
The tower's about to crumble!
Elimiz kolumuz bağlı mı yani?
Is there nothing we can do about it?
Şimdiye kadar çoktan unutmuşsundur ama...
You've probably forgotten all about it by now...
Sence o biliyor muydu Eren Titan oluncaya kadar onun Titan olduğunu?
Hey... Do you think she's known about it? Eren's a Titan, too, but he didn't know until it happened.
Kulenin düşmesi onu endişelendiriyor mu?
Is she worried about the tower falling?
bunu unut!
If you're gonna die protecting this tower, forget about it!
insanlığa faydalı olabilecek şeyler bildiği halde sustu!
After all, she may know things useful to humanity and yet she kept quiet about it!
Bu öyle hafife alınacak bir şey mi?
What are you talking about?
bedeninden önce çöküyormuş.... ah vah edecek vaktimiz bile olmayacak.
It's like a soldier's spirit breaks down before their body. Though, until we plug up this wall, there's no time to waste whining about it.
Artık dönmenin vakti gelmedi mi?
Isn't it about time to go back?
Siz neden bahsediyorsunuz Allah aşkına?
What are you guys talking about?
Söyle bakalım.
What about?
Titanlar'dan korunuyor sayılmayız.
Even with our horses, we still have to worry about Titans.
Ağzında çıkanı kulağın duyuyor mu?
What are you talking about?
Bundan şüpheliyim...
I wonder about that...
Tam da diyordum dün yaşananlardan daha kötü ne olabilir diye... 374.143 ) } " 12 Saat Önce
And here I thought I had enough to think about yesterday... "12 hours earlier" Eren?
Eren'in yeri hakkında konuşmaya başladım... bunu ilk soran oydu.
I only started talking about Eren's position because Reiner was the one who asked about it first.
Buna ne dersin?
How about that?