Ahah перевод на английский

Ahah, hadi in şu arabadan.

Oh, hey, get off it. Hey.

- Ve bununla beraber, burası muhafızların aramadığı tek yer.

And besides, this is the only place the guards aren't searching. Ahah.

- Bende böyle düşünmüştüm.

Ahah! I thought as much.

Yarın sabah mı geliyor?

Ahah? He ´ s coming in tomorrow morning?

Yo, sonuçta bu sevdiğin şey. - Ahah, sen neden hoşlanıyorsun?

no, if that's what you dig, - ahah, and what do you dig?

Valincourt gibi boktan bir yerde yapayalnız olursan, sıkıntıdan patlarsan, aklında bin bir soru varsa, böyle şeyler bazı cevapları bulmana yardım ediyor.

- well i enjoy it.when you're all alone in a shithole like Valincourt, bored shitless, your head full of questions, that kind of stuff helps you answer some ahah... your folks know you prefer guys?

Ahah, onu seviyorsun değil mi Pip?

Ohoh, you love her, don't you, Pip?

! Biz, uh... onları ilacı almamaya ikna etmeliyiz. Ama ilacın etkilerini yok etmek çok zor olacak.

We uh... have to convince them not to take it, but, ahah ih it'll be hard to get it away from them.

Ahah, onu seviyorsun değil mi Pip? Bilmiyorum.

Excluding stan and kyle, of course.

Kimsin sen?

Ahah. Who are you?

- Evet, senin sevgi dolu kollarını özlüyor.

- Ahah! Yeah, he misses your loving arms.

Denizadamları da mı yarışıyor. Kesinlikle zorlu bir yarışmacı.

Ahah... even man-fish... take part in this race.

Ahah...

Uh-huh...

Tamda senden bekleneceği gibi.

Ahah.. Hour I recognize to you.

Ahah.

Ahah.

yalan söyleyip diğer medyumları hapse attırmam çok yanlıştı

Ahah, it was, it was very wrong for me to lie about the other psychics and get them arrested.

Aha!

Ahah!

Ahah yarın okulum var.

Ahah I have school tomorrow.

Ama.

Ahah, bbbut, mmmmm.

J.D.!

- J.D.! - Ahah!

Adamım, kursunu salladin demek, ha? Oh, ahah, kesinlikle.

Man, you dodged a bullet, huh?

Ejderha! Şövalye Nathaniel savaşa hazır!

Ahah, Dragon, you dare the anger of Sir Nathaniel?

Bir succubus için hiç de fena değilsin.

Ahah, you're not too bad for a succubus.

Hâlâ beynimi kurcalayan ne, biliyor musun?

Ahah you know what'still bugging me? - Hmm?

- Sıcak yumurta ister misiniz, efendim?

- You like warm nuts, sir? - Ahah!

Ahah.

Uhhuh.

Ahah!

Uhhuh.

Bir dakika, saçındaki şekillendirici sprey mi?

Wait, is that mousse in your hair? Ahah.

Genç bir arkeolog.

Ahah! A young archaeologist.

Ahah, binadan atlarkenki yüzün geldi aklıma.

Oi, your face jumping off the building.

Ahah, yapıştırdım!

I'm plastered!

Ahah.

Uh-huh.

! AHAH! !

# Ahah #

AHAH! !

# Ah #

! AHAH!

# Ahah #

Seni sonra arayacağız, Butters.

Ahah-oo well, alright then.

- Başka ne dedi?

- Ahah, and what else?

- Pencere açıkken,..

Ahah.

Ah!

Ahah!

Yani, Adrianna berbat durumda.

Oh, ahah, totally, man.

Dikkat et insanlar seni yerli biri diye yanlış anlayabilirler.

Ahah-ah-ah. Careful, people will mistake you for a local. Oh, speaking of solo...