Aileler перевод на английский
2,764 параллельный перевод
Yeterince iyi olmadığım ve soylu aileler beni istemediğinden sanırım.
I suppose I'm not good enough and no royal family wants me.
Evliliğin aslında ekonomik kazanç, ve güvenlik sağlamak için... aileler arasında bir anlaşma olarak ortaya çıktığını ve sonra... bütün bu aşk konseptinin içine dahil edildiğini, biliyor muydun?
Did you know that marriage was orginally conceived as an agreement between families for financial gain, security and somewhere along the line this whole concept of love got stirred in?
Sadece aileler.
Just the families.
Aileler, arkadaşlar ve değerli jüri, hepiniz. Atlanta Gösteri Sanatları Merkezi'ne hoşgeldiniz.
Welcome family, friends and distinguished judges... to the Atlanta Performing Arts Center.
Hava güneşli, 56 kişilik bir kalabalığa bilet satılmış mısır gevreği kokusu, sosisliler... gürültücü, ısrarcı aileler, ağlayan çocuklar.
Seventy-eight degrees, the sold out crowd of 56 fans... the smell of the popcorn, the hot dogs " the loud pushy parents, and the crying kids.
İyi okullar, iyi komşular, genç aileler için mükemmel bir yer.
Good schools, quiet neighborhood, just a great place for a young family.
Aileler için havai fişek gösterisi yarın gece.
The fireworks display is tomorrow night for the parents.
Bizim aileler ailelerimiz ile birlikte kampa gitmiştik ben hatırlıyorum
Our families... Our families used to go camping together, I remember.
Ama birkaç nesildir aileler... pek eğlenmedi.
But last few generations, families... not so entertained.
Aileler pek eğlenmiyor çünkü hep aynı şeyleri yapıyorsunuz.
Families not so entertained because you're just going through the motions out there.
Orada iyi insanlar olduğunu biliyorum, Ayakta kalmaya çalışan iyi aileler.
I know there are good people inside, good families just trying to get by.
Koruyucu aileler.
Foster parents.
Basit : aileler beni uyuz eder.
Easy. Families make me sick.
Kızlarını kaçırdığın aileler nasıl yaşamaya devam ediyorsa sen de öyle yaşayacaksın.
You will just have to live with it, like the parents of all those kidnapped girls.
Antrenmanda öyle bir etki bırakmışsın ki, aileler senin koçluk yapmanı istiyor.
Well, you were such a splash at practice that the parents want you to coach.
Aileler senin koçluk yapmanı istiyorlar.
They want you to do it.
Mary Logan, aileler ile...
OF SOME PARENT-TEACHER DISPUTE,
Aileler!
Families!
- Burada aileler veya çocuklar yok.
- No families or children here.
Aileler birarada kalmalı.
Families have to stay together.
Dava, Halgate Grup'a ait Serenity adlı geminin Belçika sahillerinde batmasının ardından yakınlarını ve sevdiklerini kaybeden aileler tarafından açılmıştı.
The suit was put forth by the bereaved families of those who lost loved ones, when the ship owned by The Halgate Group, The Serenity, sank off the coast of Belgium.
Cold Rock'daki aileler çocuklarının yaşayıp yaşamadıklarını bilmeliler.
The parents of Cold Rock need to know. Are the children dead?
Gelenekler, dostlar, hatta aileler bile kayboldu.
Traditions, friends, even families. Lost.
Çünkü bazı aileler dışarı çıkmak ve avukat bulmak konusunda yeterince kaygı duyabilirler.
Funding, because some parent might just be concerned enough to go out and find a lawyer.
Ve aileler hata yaparlar, ve ben hataların kralıyım.
And families make mistakes, and I am the king of mistakes.
Aileler birbirine yardım eder.
Family helps family.
Belirsizlik büyürken, bir çok banka krediyi kisitladi... kredi piyasalari dondu... aileler ve kurumlar kredi çekmekte daha da zorlandi.
As uncertainty has grown, many banks have restricted lending... credit markets have frozen... and families and businesses have found it harder to borrow money.
Aileler düşmanlarını sevdiği birinin hayatına birini yerleştirir.
The family will plant someone into the life of a loved one of their enemy.
Diğer aileler gelmiş.
All the other families are there.
Orada yıllardır aynı aileler yaşıyor.
The same families have lived there for decades.
Benim için, ailem için, benimki gibi aileler için yaptığınız şey düşüncelerimize ses vermeniz oldu ve bunun için minnettarız.
For you guys to do what you did for me, my family, families like mine... You gave us a voice, and we're just so thankful for that
Aileler çocuklarına söyleyecek bir şey bulamadıklarında neden hep okul mevzusunu açıyorlar?
Why is it when parents don't know what to say to their kids, they ask about school?
Bazı aileler için- -
For families who...
Aileler için çocuklar özeldir tüm dünyada böyledir. Size bir mesajım var
To the families of special-needs children all across this country, I have a message for you.
Aileler hep böyle.
That's how family is.
Görünüşte iyi ayarlanmış tuzu kuru gençlerden oluşturulmuş bir grup genç aralarında sinsi bağlantıların olduğu aileler tarafından kurulmuş lanetli bir kütüphanede öldürüldüler.
A group of seemingly normal, well adjusted, well-to-do teenagers are killed inside a cursed library built on land that, coincidently, all their parents have insidious vocational ties to.
Ve ben, ve tüm bu aileler ve öğretmenler bir yazım hatasından ötürü geri çevrilmek için bunları yapmadık.
And me and all of these teachers and parents, we didn't go through all this to get turned down for a typo.
Yoksa ahlaki değerlerden yoksun aileler misiniz?
Or are there parents lacking in moral value?
- Aileler, çocuklar, sevgililer...
Family. Children. Loved ones.
Numaralar sıraya göre değil,... ama harfler arasında ara ara bir düzen görülüyor. Aileler ve çiftler birlikte oturuyorlar.
The numbers always appear not in sequence, but the letters have little runs of sequence families and couples sitting together.
Bunun gibi olaylarda insanlar bunu dile getirmekten pek hoşlanmazlar ama suçlu genelde aileler çıkar.
In cases like this, people don't like to say this out loud, but a parent is often the culprit.
Ben sadece söylüyorum, Abbs, bazı aileler sigara gibidir.
I'm just telling you, Abbs, some family members are like cigarettes.
Ramadhir Singh aileler arasindaki düsmanliktan yararlaniyor.
Ramadhir Singh is taking advantage of our internal enmity.
Çocuklarının başarılarını buzdolabına asan süper gıcık aileler vardır ya hani? Olmaz, anne.
You know those super-annoying parents that put their children's accomplishments up on the refrigerator door?
Ancak seçkin aileler çogu zaman basit bir gerçegi unutuyorlar.
But prominent families often forget a simple truth,
Aileler evlatlarını güvenle yetiştirmelidir.
Parents must be able to combine work with safe child care.
SADECE AİLELER GİREBİLİR
ENTRY ONLY FOR FAMILLE
Merhaba aileler - - Luke?
* there's company and conversation * * recipes and new creations * * we're cookin'up something good here at home * omething hello, family, and welcome to our indoor memorial day... luke?
Aileler için idealdir.
Great for families.
Normalde huzur dolu bir kasaba olan West Broome'daki aileler çocuklarını trajik şekilde kaybetmenin acısını yaşıyorlar.
While the parents of the formerly peaceful community of
Amerika'nın her yerindeki banliyölerde yaşayan aileler sırada kendi kasabalarının olup olmadığını merak ediyorlar.
West Broome grieve the tragic loss of their children, parents all across suburban America are wondering if their town is gonna be next.