Ajan перевод на английский
33,886 параллельный перевод
Bir ABD elçiliğinde bir sürü Amerikan ajanına yumurtlayacağını Allah bilir.
You're in a U.S. embassy saying God-knows-what to a bunch of American operatives.
Yani benim de gizli ajan olmamı mı istiyorsun?
So you want me to be a secret agent?
Dostum, hatunlar bu ajan işlerine bayılırlar.
Man, chicks are gonna be all over this spy thing.
S.H.I.E.L.D. ajanı Jasper Sitwell
Agent Jasper SITWELL of S.H.I.E.L.D.
ve S.H.I.E.L.D. ajanı Jasper sitwell
And Agent Jasper SITWELL of S.H.I.E.L.D.
Anlıyorum, Ajan Sitwell.
I understand, Agent SITWELL.
Doktor Strange, ben Ajan Sitwell.
Doctor Strange, Agent SITWELL here.
Oh, ama öyle, Ajan Sitwell.
Oh, but it is, Agent SITWELL.
Daha değil, ama bu ekibin yasaları çiğneme geçmişi sağlam. Şimdi de NSA ajanıyla birlik olmuşlar.
Not yet, but this is a team with a proud history of breaking the rules, and now they're working a joint task force with an NSA agent.
İki ajanım ortalıkta yok, tamam mı?
I have two missing operatives, okay?
Ajan Patterson, bu sabah bir olayı çözmüş.
Agent Patterson had a case this morning.
Yani kısacası, sana göre dakikalar sürecek bir operasyona iki üst düzey ajan yolladın. Ama barışçıl bir diplomatik toplantıyı, hiçbir iz bırakmadan, savaş alanına çevirip ortadan kayboldular.
So, just to be clear, you sent two highly-trained operatives into a mission that, by your own account, should have taken a matter of minutes, and instead, they turned what was a peaceful, diplomatic gathering
Bana iki FBI ajanını mı kurtardığını söylüyorsun?
You're telling me that you rescued two FBI agents?
Ya hiçbir şey yapmayıp dört federal ajanın ölüşünü izlersin. Ya da FBI'ın en çok aradığı sekizinci şahısı yakalayıp adını duyurursun.
Well, the way I see it, you can either stick to your guns and let four federal agents and a kidnapped civilian die, or you can get credit for capturing the FBI's Eighth Most Wanted.
Ajan Kallus, tüm işçilerin burada ve sayılmaya hazır olduğundan emin olun.
Agent Kallus, make sure the workers are all present and accounted for.
Takdim için teşekkürler Ajan Kallus.
Thank you for the introduction, Agent Kallus.
Ajan, zafer ve yenilgi genellikle ufak detaylarla belirlenir.
Agent, victory and defeat are often determined by the smallest detail.
Ajan Kallus?
Ah. Agent Kallus?
Öyle düşünüyorum Ajan Kallus.
Indeed I do, Agent Kallus.
Chop bir İmparatorluk ajanıyla beraber yaşadı.
Figures Chop'd get along with an Imperial spy.
Sanırım bunun için Ajan Kallus'a teşekkür edebiliriz.
I guess we can thank Agent Kallus.
Ajan Kallus, raporunuzu okudum.
Agent Kallus, I read your report.
Bu ajan casus kesinlikle bulunmalı!
This spy must be found!
Buna katılıyor musunuz Ajan Kallus?
Wouldn't you agree, Agent Kallus?
Elbette, komünist ajan tehditleri... gerçekten de güvenlik çok sıkıydı.
Sure, threat of Commie spies... I mean, that was really a big deal.
Bu adamın komünist ajan olduğunu mu düşünüyorsunuz?
So you think the guy's a Commie spy?
Affedersiniz ajan Mulder.
Sorry, Agent Mulder.
- Rus ajanı mı?
- A Russian spy?
Ajan Christopher'a Rittenhouse hakkında bildiklerimizi anlatmalıyız.
We should tell Agent Christopher what we know about Rittenhouse.
Ajan Christopher bize anahtarın ne işe yaradığını bulmamızı söylemişti.
Agent Christopher said that we... we need to figure out what the key is for.
Ajan Christopher, Garcia Flynn ve Anthony Bruhl'dan elde ettiği delilleri inceliyor, ve sanırım araştırmasını yeni bir yöne çeviriyor, Rittenhouse'a doğru.
Agent Christopher's been analyzing the evidence she's collected from Garcia Flynn and Anthony Bruhl, and I think it's refocusing her investigation toward Rittenhouse.
Ajan Christopher'a yapılan bu fiziksel tehditlerden bıktım artık.
Rufus, and now Agent Christopher.
Kıdemli bir İçişleri Bakanlığı ajanının öldürülmesinin farkına varılmayacağını mı düşünüyorsun?
You don't think anyone will notice the killing of a senior Homeland Security field agent?
Ajan Christopher istisna olmayacak.
Agent Christopher won't be the exception.
- Ajan Christopher, ben...
- Agent Christopher, I ca...
Bay Austin Roe, ünlü Prusya ajanı.
Mr. Austin Roe, the renowned Prussian spy.
Ve harika bir ajanımdır.
And a hell of a spy.
Washington neden senin ajan olduğuna inanıyor.
Why would Washington believe you were a spy.
Ajan Whitlock.
Agent Whitlock.
Seni oturmaktan mutluluk duyarım Meslektaşlarımdan biri ile birlikte, Ajan Reese.
But I'd be happy to sit you down with one of my colleagues, Agent Reese.
Ajan Whitlock için çalışmaya başladın mı?
Start working for Agent Whitlock?
Bu bir istihbarat mudur Ajan Whitlock'a vereceksin
Is that the kind of intelligence you would give to Agent Whitlock?
Evet, o bir FBI ajanı.
Yeah, he's an FBI agent.
FBI ajan Calvin Whitlock.
Agent Calvin Whitlock of the FBI.
Orada bir FBI ajanı var. Kitaplardan CI'leri kullandığını öğrenmek istemeyen, Ve sessiz kalması için öldürmeye razıdır.
There's an FBI agent out there who doesn't want it getting out that he uses CIs off the books, and he's willing to kill to keep it quiet.
Ajan Whitlock, Shinwell'den bahsetmeliyiz.
Agent Whitlock, we need to talk about Shinwell.
Ajan Whitlock?
Agent Whitlock?
FBI ajanı Whitlock daha fazla ölü olamazdı.
Agent Whitlock of the FBI couldn't be more dead.
Ona söylenen bir FBI ajanı tarafından O kayıtlı bir muhbirti, olmadığı zamanlarda. Parmak izlerini silah bıraktı.
He allowed himself to be duped by an FBI agent who told him he was a registered informant, when he wasn't.
Ajan Ritter.
Agent Ritter. Your boss, Ken.
Ajan Ritter az önce bunu gönderdi. Cinayetleri keşfettikten sonra, Uyarısını genişletti
After we discovered the murders, he broadened his alert so that pharmacies would report the scripts from Franny Krieg and the other doctors.