Allan перевод на английский
1,242 параллельный перевод
Neden Bay Allen'e de anlatmıyorsun?
Why don't you tell Mr. Allan?
Kafanı Bay Allen'nin poposuna öyle sokmuşsun ki, senin başlangıcınla, onun bittiği yeri ayırd edemem.
You've got your head so far up Mr. Allan's ass, I can't tell where you end and he begins!
Diğer sekreterlerden biri beni aradı, Bay Allan'ın önünde, asilliğiniz tutmuş.
One of the other secretaries called me at home, said you went all noble in front of Mr. Allan.
Ben de bu "olağan dışı" kategorisine giriyor muyum, Bay Allan?
And would I fall under the category of unusual, Mr. Allan?
Bay Allan da " Babil 5'e tekrar adım atabilmek için cesedini çiğnemem gerektiğini söylemişti. Programım çok yoğun o yüzden herkesin isteğine yetişemiyorum.
Mr. Allan said I would only be allowed back onto Babylon 5 over his dead body. " With my very busy schedule I can only accommodate so many requests.
Sadece bir tahmin, Bay Allan ama galiba aradığınız kelime "olmaz".
Just a guess, Mr. Allan, but I'd suggest the word you're looking for is "door."
- Zack Allen.
- Zack Allan, ma'am.
O kadar kolay değil, Bay Allan.
It's not that easy, Mr. Allan.
- Bunun iyi bir fikir olduğundan- - - Bay Allan, size buranın tarafsız bir liman olduğunu hatırlatırım.
- Mr. Allan, I'd remind you... that this is a free port.
Bay Allan büyük stres altında.
Mr. Allan seems to be under a great deal of stress.
Zack Allan.
Zack Allan.
Ve çalışanınız bay Zack Allan'ın müvekkilimin işi hakkındaki yanlış yorumlara dayalı iftirası.
And slander, based on the false comments of your employee a Mr. Zack Allan, about the condition of my client's business.
İtirazın kayda geçirildi, Bay Allan.
Objection noted, Mr. Allan.
Halkımı satıyorlar, Bay Allan kendimizi savunmamıza izin vermeden üstelik.
Selling out my people, Mr. Allan without giving me a chance to defend myself, to rebut the evidence?
"Daha kötü" mü, Bay Allan?
Worse, Mr. Allan?
Tüm koloninin güvenliğinden Allan gibi biri sorumluydu.
And there was a guy like Allan in charge of security for the whole colony.
Zack Allan, buyurun.
Zack Allan, go.
Evet ama Bay Garibaldi Mars'tan yeni döndü ve artık komuta personeline dahil olmasa bile yeni güvenlik amirimizin adı Zack Allen bu arada Zack'e Sheridan'ın yeni ittifakın başlaması şerefine yapılacak olan tören için yardım ediyor.
Yes, ma'am, but Mr. Garibaldi just got back from Mars... and even though he's not technically on staff anymore... Zack Allan is our new chief of security... he's helping Zack get ready for Sheridan's inauguration... as president of the New Alliance.
Bay Allan söz vermişti.
Mr. Alan promised...
Gördüklerimi anlatmamı ister misin, Bay allan?
Would you like me to tell you what I see, Mr. Allan?
O günden sonra, Bay Allan buraya bir daha gelemeyeceğim.
When that day comes, Mr. Allan I shall not return.
Nedenini, nasılını bilmiyorum ama varlığımın derinliklerinde bunu hissedebiliyorum, Bay Allan.
I don't know why, or how, or where, but I can feel it to the very core of my being, Mr. Allan.
Birini pataklamaya, Bay Allan. Siz kazandınız.
To pound someone, Mr. Allan.
Ben de seni gördüğüme sevindim, Bay Allan.
It's a pleasure to see you too, Mr. Allan.
- Hiçbir şey, Bay Allan.
- Nothing, Mr. Allan. Nothing at all.
Şefkatinizi başkasına saklayın, Bay Allan.
Save your sympathy for someone else, Mr. Allan.
Bay Allan onları verdiğine memnun bile oldu bu şekilde bizden hemen kurtulacakmış.
I think Mr. Allan will be happy to let them go since that means we'll be out of here ASAP.
Bay Allan, biraz konuşabilir miyiz?
Mr. Allan, may I, please?
Bay Allan umarım anlayışla karşılarsın ama büyükelçi son zamanlarda çok baskı altında.
Mr. Allan... I hope you understand, but the ambassador... has been under a great deal of strain lately.
Bay Allan'a çok ciddi bir sorunumuzdan bahsediyordum.
I was just telling Mr. Allan that we've got a serious problem on our hands.
galiba gallerde patlayıcı bulmak zor oluyor evet allan belası yüzüme patladı bizim bosnada çok bomba var köyümüzü tamamen yaktık komple.
I suppose incendiary devices are quite hard to get hold of in Wales. Yeah. Bloody thing blew up in my face.
Allan, bu binada güvenlik diye bir şey yok mu?
Allan, don't we have security working in this building?
Baygınlık geçirmene gerek yok, Allan. Lütfen burada güvenliği sağlamaya çalış.
There's no need to swoon, Allan, but try to keep things secure.
Allan'ın bunu neden kaçırdığını anlayamıyorum.
I don't understand why Allan would miss this.
Allan'ın arkasında işlerimizle ilgili neden bu kadar çok belge bıraktığını anlayamıyorum.
I just don't understand why Allan would leave such a paper trail about our dealings.
Biz kavga ederken nasıl allanıp pullanıyor ve etmediğimizde ne kadar yorgun gözüküyor farketmedin mi?
You notice how jazzed up he gets every time we go at it and how tired he looks when we don't?
Allan Sherman plağımdı o.
It was my Allan Sherman record.
Edgar Allan Poe gibi.
It's like Edgar Allan Poe.
Allan Gins-burger.
Allen Gaines Burgers
Burada Allan Svensson diye biri var mı acaba?
Is there an Allan Svensson here?
Pardon, Allan Svensson burada mı acaba?
Excuse me, is Allan Svensson here?
- Allan Svensson.
- Allan Svensson.
Tıpkı Melville gibi, Edgar Allen Poe gibi.
Like Melville, like Edgar Allan Poe.
Özellikle komiser Allan Lans'la ilgili.
Especially with Allan Lans about to become police commissioner.
Tahminen Allan Lans.
Probably Allan Lans.
Liderlik ve görsellik, Allan Lans polis komiserliğine getirildi.
With leadership and vision, Allan Lans for police commissioner.
Fakat Nathan Herrero geride Allan Lans'ın soğuk kanlı bir katil olduğunu ispatlayan bir video kaset bıraktı.
But Nathan Herrero left behind graphic proof that Allan Lans is a cold-blooded murderer.
Fakat izlediğinizde Allen Lans'ın oylamayı kazanmasına izin vermeyeceksiniz.
But when you do, you will not let Allan Lans steal this election.
Bana Edgar Allan Poe'yu anımsattı.
Reminds me of something out of Edgar Allan Poe.
Bu, Allan Pinkerton. Kendisi Bay Rains'le anlaşarak gizli servisi kurmuştur.
This is Allan Pinkerton founder of the Secret Service and under contract to Mr. Rains.
- Eyaletin Allan Farmer'a karşı açtığı müessir fiil davasında jüri davalıyı ; benimle birlikte söyleyin... Kararınız nedir?
The defendant will please rise.