Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ A ] / Almalısın

Almalısın перевод на английский

4,199 параллельный перевод
Aslında, numaramı almalısın ki Billy ile eğlenmek için gün ayarlayabilelim.
You should actually take my number so we can set up a play date with Billy.
Bence bunları şimdi almalısın.
I think you should take them now.
Ben kesinlikle bu işteyim. Ailesel konularda bana ihtiyaç duyarsan diye numaramı almalısın.
So you should probably take my number, in case you want me to get my hands on... um, parental matters.
Gidişin konusunda seni ikna edemiyorsam. O zaman bunu da yanında almalısın.
If I cannot talk you out of leaving, then you should take this with you.
Çok güzel bir yer. Orayı almalısın.
It was nice, mate, you should buy it.
Bunu almalısın
You should get that.
- Kesinlikle ilaç almalısın.
- You should totally take it.
- Almalısın.
- Do it.
Sue Jean ve Theo, birincil inceleme Phil, izinleri almalısınız.
Sue Jean and Theo, primary survey on Phil, get some access.
Sen bir çiçeksin Jill Warner Bir çiçek Eğer goncanı açmak istiyorsan su almalısın.
You are the flower, Jill Warner. You are the flower. You must hydrate if you want your bud... to open.
Bence gidip sıcak bir duş almalısın.
I think you should go and take a nice hot shower.
Sabrina'ya bir nişan yüzüğü almalısın.
You got to buy Sabrina an engagement ring.
Ailenle birlikte yaşayacaksan kendine ait bir telefon hattı almalısın.
And if you're gonna live with your parents, you might as well spring for your own phone line. Ow. ( Chuckles nervously )
Bu evi almalısınız.
You should buy this house.
Benim kapüşonumu almalısın.
You've got my hoodie on.
Doktora görünüp ilaçlarını almalısın.
You need to see a doctor and get the medicine.
Geri tepme yükseltecek. O yüzden hedefinizin altını nişan almalısınız.
The recoil is gonna push the nose up, so you need to aim underneath your target.
Onu anlatmak için almalısınız Eğerhikaye bazen.
You should get him to tell you the story sometime.
İşe geri almalısınız.
I should get back to work.
Ağrıyla başa çıkmanı sağlayacak bir şeyler almalısın.
Well, you're gonna need something to manage the pain.
Sen de beni ciddiye almalısın.
So take me seriously.
Onun depo müdürlüğünü elinden almalısın.
You need to get rid of him as quartermaster.
Bence bir sesli harf satın almalısın.
I think you should buy a vowel.
Numaranı gizlemek istersen yeni bir hat almalısın. O zamann yeni bir hatta ihtiyacın olacaK.
You just need to get a new number... or if you want to keep your number, then you'll need a new SIM card.
# Ve ben istediğim zaman, onu almalısın #
♪ And when I want it, you buy it for me ♪
Bu olan biteni bir ders olarak almalısın.
You should take this as a blessing, a lesson.
Paranı geri almalısın.
You might get that money back.
Bir dahaki sefere kendin de biraz nefes almalısın.
Next time, you need to be breathing yourself some.
Almalısın.
Have it.
Onunla konuşup ait olduğu yere, yanına almalısın.
You should break words and draw him near, where he belongs.
İdareyi ele almalısın.
You need to take charge.
Bu hayattan ne istiyorsan almalısın.
You gotta grab what you want in this life.
Ciğerlerine hava almalısın.
I need to get air into his lungs.
Daha "çok kadın" işe almalısınız.
You need to hire more women.
Belkide bana bir takım almalısın.
Maybe you should buy me a suit.
- Esmer ekmek almalısın. - Tamam.
You should buy brown bread.
Kariyerini daha ciddiye almalısın.
You better start taking your career more seriously, bro.
Bu işi çok ciddiye almalısın.
You need to take this very seriously.
Aklını başına almalısın Frank.
This isn't a game.
Sy bu takım elbiselerden bir tane de sen almalısın.
And, Sy, you know, you should really get yourself one of these.
Bunun için para almalısın, değil mi?
You have to get paid for that, right?
"Subway'e gidip beş dolara 30 santimlik sandviçten almalısın!"
He says, "Yo, you should go to Subway and get the footlong for five dollars."
Yeni bir dudak almalısın.
You gotta buy a new lip.
Oh, bu oyunu kesin almalısın.
Oh, you got to have this game.
- Sen kocamsın, unvanı geri almalısın!
You are my husband, you must get it back for him!
Buster, teklif vermek için anneme ne yapacağını göstermelisin ölçüler almalısın ve ne kadar süreceğine karar verip fiyat vermelisin.
Buster, to put in a quote, you have to show Mammy what you're going to do, take measurements and that, decide how long it's going to take and then how much.
Kontrolü geri almalısın.
Take back some control.
Dizginleri eline almalısın.
Get a grip.
Müvekkilini kontrol altına almalısın.
You should brief your client well.
Onları geri almalısın!
You need to take'em back!
Duş almalısın.
You should shower.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]