Arthur перевод на английский
10,471 параллельный перевод
Ona anlattım Sör Arthur.
I told him, Sir Arthur, I did.
Sör Arthur size eşlik etmek istiyorum.
Sir Arthur. I should like to accompany you.
Arthur.
Arthur?
- Hayır, Arthur konuşuyordun.
~ No, Arthur, you were talking.
- Her şey için teşekkürler Sör Arthur.
Thank you for everything, Sir Arthur.
- Benden hoşlandığını sanmıyorum Sör Arthur.
I don't think he likes me, Sir Arthur.
- Teşekkürler Sör Arthur.
~ Thank you, Sir Arthur.
Arthur Ashe'in biyografisi Tenis Nasıl Oynanır ve sıkılırsak diye Gazap Üzümleri.
I've got the Arthur Ashe biography, "So You Want to Play Tennis," and "The Grapes of Wrath" in case these are boring.
Bu da Arthur.
And there's Arthur.
Arthur lütfen bunun Mamie ile ilgisi olmadığını söyle.
Oh. Oh, Arthur, please don't tell me this has to do with Mamie.
Arthur dönmüşsün ve eşini de getirmişsin.
Arthur, you're back. And you brought your wife.
- Arthur'un dediklerini duydunuz mu?
Did you hear what Arthur just said?
Gidip Arthur'a söylemeliyim.
I have to go tell Arthur.
Arthur bilmen gereken bir şey var.
Copy that. Arthur, there's something you need to know.
Artur, Mamie'nin katili Gerçek Cinayetler Kulübü üyesi olabilir.
Arthur, I think Mamie's killer could be a member of the Real Murders Club.
Mamie'yi kim öldürdüyse Wallace davasını taklit ederek yaptı.
[Arthur] : Well, whoever killed Mamie did so in a way that replicated the Wallace case.
İnancın tam olsun, Arthur.
Have faith, Arthur.
Ben Camelot'lu Kral Arthur.
I'm King Arthur of Camelot.
- Arthur Ryan, damadın babası.
Arthur Ryan, father of the groom.
Kıdemli Dedektif Michael Arthur Long.
Detective Lieutenant Michael Arthur Long.
- Vurulduktan sonra Michael Arthur'a estetik ameliyat gerekiyordu.
- After he was shot, Michael Arthur was in need of cosmetic surgery.
Arthur Briggs adındaki 60 yaşındaki eski bir hükümlüye kayıtlı.
It's registered to a 60-year-old ex-con named Arthur Briggs.
Arthur Briggs!
Arthur Briggs!
Arthur!
Arthur!
Ya Arthur para vererek onu susturacaktı ya da o polise gidip uyuşturucu işini ispiyonlayacaktı.
Arthur could buy her silence, or she rats his drug business out to the cops.
Arthur kendi beynini uçurmuş gibi görünüyor.
Looks like Arthur blew his brains out.
Hala Arhur kendi beynini uçurmuş gibi görünüyor.
Still looks like Arthur blew his brains out.
Arthur'un geçerli bir kaptanlık ehliyeti vardı.
Arthur had an active captain's license.
Ve Arthur'un eski karısıyla konuştum.
And I spoke to Arthur's ex-wife.
Otopsi sonuçlarımı incelemek için zamana ihtiyacım var. Çünkü, şu an itibariyle... hala Arthur intihar etmiş gibi görünüyor.
I need time to review my autopsy results, because, as of right now, it still looks like Arthur committed suicide.
Arthur'da mı vardı?
Was Arthur on it?
Arthur savunmasız kan damarlarına sahipti.
Arthur had vulnerable blood vessels.
Eğer Arthur burada idiyse, nedenini o bilir.
If Arthur was here, he'll know why.
Arthur Briggs isimli herife ne dersin?
How about a guy named Arthur Briggs?
Arthur'un yaşlı olduğu hiç söylemedik.
We never said Arthur was old.
Arthur Briggs, Prince Mendez isimli kişiyi görmek için buraya geldi.
Arthur Briggs came here to see a guy named Prince Mendez.
Arthur kaptandı.
Arthur was the captain.
Donetsk'tekilerin yerini değiştirmen konusunda Arthur'a ne söylediğini duydum.
I heard what you said to Arthur about relocating the Donetsk assets.
Ekselansları Kral Arthur.
His royal highness, King Arthur.
Yoksa Arthur'a az önce ülkesine Karanlık Olan'ı aldığını... Ne oldu, kız kardeşim?
Or I tell Arthur he just welcomed the Dark One into his... what's that, sis?
Arthur, benimle gel.
Arthur, you're with me.
Dinle, Kurtarıcı'nın sen olduğunu Arthur'a söyleseydim Merlin'i kurtarmanı isterdi.
Look, if you told Arthur you were the savior, he would have asked you to free Merlin.
- Çünkü o zaman Arthur bunu yapmamı engellerdi.
Because Arthur would have stopped me from doing this.
Bu yabancılar beni korkutuyor, Arthur.
These strangers frighten me, Arthur.
Arthur, doğruyu söylemek gerekirse cüce baltasını o çaldı.
Arthur, to be honest, she did take a dwarf axe.
- Arthur.
Arthur.
- Kral Arthur mu?
- King... Arthur?
- Arthur, taştaki kılıç şu mu?
Arthur, is that the sword in the stone? It's not.
Hadi, Kral Arthur.
Go on, King Arthur.
Yaşasın Kral Arthur!
All hail King Arthur!
Görüyorum ki kalbinin sesini dinlemişsin, Kral Arthur.
I see you followed your heart, King Arthur.