Ata перевод на английский
2,884 параллельный перевод
Hey, at satışından sonra ata binmeye ne dersin?
Hey, you wanna go for a ride later after the horse sale?
O yuları ata geri tak.
Put that there halter back on the horse.
Çiftlikteki en yavaş ata bineceğime inanamıyorum.
I can't believe I'm riding the slowest horse on the ranch.
İyi ata binen bir kovboy oldu.
She turned out to be quite the horseman.
Aramızdaki anlaşma gereği ata makul bir koruma sağlamıştım.
I had provided reasonable protection for the creature as per our implicit agreement.
Gri ata gelince, o at size ait değil zaten.
As for the gray horse, it does not belong to you.
- O ata ben bineceğim.
- I will mount the bay.
- Doktorla aynı ata mı bineceğim?
- Must I double-mount with the doctor?
Yarım düzine adama ve yeterince ata ihtiyacım var.
I'll need half a dozen men. That should be enough.
Belediye kurallarını hiçe sayarak Ajaib-Gher'in karşısında, tuğla platformu üzerinde duran Zam-Zammah'ın üstüne ata biner gibi oturdu.
"He sat, in defiance of municipal orders, " astride the gun Zam-Zammah " on the brick platform opposite the old Ajaib-Gher,
Belediye kurallarını hiçe sayarak Ajaib-Gher'in karşısında, tuğla platformu üzerinde duran Zam-Zammah'ın üstüne ata biner gibi oturdu.
"He sat, in defiance of municipal orders, " astride the gun Zam-Zammah " on her brick platform opposite the old Ajaib-Gher,
Ve o zamandan beri kendime bir daha ata binmeyeceğime söz verdim.
And ever since then I promised myself I'd never ride another horse again.
Yanlış ata oynuyorsunuz, Doktor
♪ You're barking up the wrong tree now, Doctor, Doctor ♪
Kulaya sanki biri bir ata tap ayakkabısı giydirip, sonra vurmuş gibi geliyor.
I sound like someone put tap shoes on a horse and then shot it.
Her şeyini Pole Dancer isimli bir ata bıraktığını söyleme.
Not gonna tell me he left everything to a quarter horse named Pole Dancer.
Seni Manning mi ata bindirdi?
Did Manning put you up to it?
Ata binmeye geri döndüm. Ve bu at bir avukat. Bu yüzden onu sürmeye can atıyorum.
I'm back on the horse, and this horse is a lawyer, so I'm looking forward to riding him.
İlk turu siz atmak ister misiniz?
You want first crack at the pià ± ata?
Ata binemiyordum.
- Couldn't ride a horse.
Sanki bir ata sesleniyorum.
It's like I'm calling a horse or something.
Nerdeyse tamamen çıplakken ve kocamın üzerinde ata binmiş gibi otururken.
While you were wearing next to nothing and straddling my husband!
Striptize başladığımda çevrem kendinden emin, seksi kadınlarla dolduğunda farkettim ki "Robin, tatlım, yanlış ata oynuyorsun."
And then I started stripping, and I was surrounded by all these confident, sexy women and I realized, "Robin, sweetie, you have been barking up the wrong tree."
Jüriye kelimeleri ağzımdan kaçırdıktan sonra eğer bu işe bir son verebilirsek, o 30 günü göbek ata ata geçireceğim.
If you try and stop this, I'll do those 30 days with bells on, Just after I finish blurting it out to the jury.
Bacağı kırılmış bir ata naparsın?
What would you do with a horse whose leg was broken?
Böyle yaşadıktan sonra o zengin çocuklara ata binmeyi öğretmenin.
The idea of going back and teaching those rich kids to ride after you've lived like this.
Ayda bir kez benim çiftliğime geliyorlar ata binmeyi öğrenip, temiz hava alıyorlar.
They come out to my ranch once a month learn to ride horses, get out in the fresh air.
Ata binmek demişken neden üstüne zıplamıyorsun, ben de finişi görmeni sağlarım.
Hey, speaking of horseback riding, hop on and I'll race you to the finish.
Jack, polis olmak ata binmek gibidir.
Jack, being a cop is like riding a horse.
Ata binmeyeli yıllar oldu.
I haven't done this for years.
Elbise giyme tutkum benim için ata sporu gibi. Klasik.
My passion for cross dressing comes from ancient homosexuality, classical.
Sonra kafa dagitmak icin bahisciye gittim, 3.30 luk bir ata 100 papel koydum.
Then I went to the bookies to take me mind off it, stuck 100 quid on a horse in the 3.30.
O yüzden bir ata atlayıp, kaçtı.
So he took a horse and fled.
Ve tüm bunlar, benim ata binerek davetlere katılarak ve eskrim dersleri alarak harcadığım hayattan fazlasını istemem yüzünden oldu.
And all this because I seek something more than a life spent riding mares, attending dinner parties, fencing lessons.
Bir seferinde bir eşekle ilişkisi olan bir ata aşık bir ineğe yardımcı olmuştum.
I once helped a cow to woo a horse Who was having an affair with a donkey
Bu arada, ata binmek isterseniz Lynch'e haber verin sizin için bunu ayarlar.
By the way, if ever you want to ride, just let Lynch know and he'll sort it out for you.
Baba, kuzen Matthew ata binmez.
Oh, Papa, Cousin Matthew doesn't ride.
Ve Mary, onunla ata bineceksin.
And Mary, you will ride out with him.
Çizmelerim onarımda ve haftalardır ata binmedim.
My boots are at the menders and I haven't ridden for weeks.
Bugün ata binmek istiyordum, ama hava çok kötü.
I wanted to go riding today but the weather was too bad.
Mesela ata binmek kasları uyarırmış sanırım.
Sometimes like to go horseback riding, I guess,'cause it, like, stimulates their muscles or something.
Kısa süre zarfında pek ata bineceğini sanmıyorum ama.
I don't think he'll be going horseback riding anytime soon.
Babam ata binme olayına sıcak bakıyor.
My dad was, uh- - he was interested in the whole horseback riding thing.
Ama harekete geçmeden önce pinyata ipini tutan kişiyle tanışalım.
But beforehe action begins, Let's meet the man who will be pulling the pià  ± ata strings.
Birini ata.
Promote one of them.
Önce düşeceksin ki, ata tekrar binebilesin.
Can't get back on that horse unless you fall off.
Oğlum lafımı dinle bak, Penny'nin başkalarıyla çıkma işini kafaya takmamak için ata bindirip önüne bakman lazım.
I'm telling you, dude the only way to feel better about Penny going out with other guys is for you to get back on the whores.
Ata binip önüne bakmak demen gerekiyordu. Bindirmek değil.
The phrase is "get back on the horse." Not whores.
Sonra benim için bir ata doping yapacağını söyledi.
Then he said he would dope a horse for me.
Not al, artık ata binme yok.
Ahh! Yeah. Take a note.
Ama daha sonra bizi Cabo'da buldu ve bu olay ata binmeye karar verene kadar en iyi aile tatilimize dönüşmüştü.
That he had taken me and my sister with him, It got even worse... But then she found us in cabo,
Ata binerim.
I ride.