Açtım перевод на английский
12,400 параллельный перевод
Çantayı çaldıktan sonra çaldı, ben de açtım.
It rang and I answered it.
- Hayır, asıl sen sakin ol. Meksika bankasında hesap açtım.
I opened a Mexican bank account and here's what I expect.
Kapıyı açtım.
I open the door.
Sıkıntılı bir konu mu açtım?
Did I bring up something uncomfortable?
Sanki açtım.
'Cause it feels like I did.
Sana evimin kapılarını açtım.
I welcomed you into my home.
Yedi denizden yelken açtım
I've sailed the seven seas
Garip bir şekilde Simon'un cesedinin bulunduğu yıkık binaya gitme arzusuyla gözlerimi açtım sabah.
I had awoke with the odd desire to visit the site of the demolished building - where Simon's body had been found.
Yeterince soruna yol açtım.
I've caused enough problems.
Konuyu anneme açtım ama şu anda bir çift daha alamayacağımızı söyledi.
Well, I brought it up with my mum, but she said we can't afford another pair at the moment.
Biraz havasızdı, ben de camları açtım.
It was a little bit stuffy, so I just opened a window.
Pekâlâ çiçek, seni bir güzel açtıracağım.
All right, flower. I'm gonna make you bloom.
Kongre yasalarını yüksek sesle okumasını mı?
Perform an act of congress aloud?
Bu hayatta ne yaptığımız ve nasıl davrandığımız önemli!
What we do, how we act in this life matters.
Arayı açtığımız için üzgünüm.
I'm sorry it's been so long.
Açtı mı?
Is she picking up?
Sonra korkudan bayıldım ve gözümü açtığımda
So, I pass out from fear, and when I wake up
Ağzımı açtırma benim.
I mean, don't even get me started.
Kapağını açtı mı adamı fena çarpıyor...
When he flips his cap off, dawg, he's just like...
Ama ben de çok salak olduğum halde... emin tavırlar sergilerim, insanlar da beni dinler.
But it's like, I'm so stupid... But I act all confident, so people listen to me.
Şimdi, sakin bir şekilde içeri gireceğiz. Bir masaya oturacağız. Ve siz babanızmışım gibi davranacaksınız.
Now, we're gonna walk in calmly, sit down nicely and you're gonna act like I'm your pa.
Sırf saçım çok güzel diye beni beni sevmiyormuş gibi davranma!
Don't act like you don't like me just because I got good hair!
Bir şey yapmasın demiyorum ben.
I'm not saying he shouldn't act.
Tek taraflı olarak hareket etmesin diyorum.
I'm saying he shouldn't act unilaterally.
Bizim arzumuzla mı hareket ettiğini yoksa kendisininkiyle mi.
Does he act by our will, or by his own.
İdarenin rızası ile hareket ederiz bayım.
We act by the consent of the govern, sir,
Bir kurt olarak doğmadığının farkındayım ama hiç değilse kurt gibi davranamaz mısın?
I realize you weren't born a wolf, but... Couldn't you at least act like one?
İçinde virüs varsa açtığımda açığa çıkar mı?
If it's a viral agent, will it be released if I open it?
Ben harekete geçmekten korkmam, Robert.
I'm not afraid to act, Robert.
Elçiliğe açtığınız telefona adamımız baktı.
And your call to the consulate was answered by our man.
Resmi olmayan gözümüz kulağımız olun.
For three days to act as a.. our unofficial eyes and ears.
dediğin gibi perişan haldeydi sanırım birisi onun başına bela açtı
He was a mess, like you said. I think somebody made him a mess.
Motoru çıkarıp süspansiyonu artıracağım ve gövdeyi açtıktan sonra şaftı düzenleyip hava akımını artıracağım. Sabaha kadar iki kez.
Well, lift the engine, raise the suspension, cut up the body, customize the axles, and maximize the airflow.
Bunun bir savaş başlangıcı mı yoksa barışçıl bir eylem mi olduğu bilinmiyor.
Authorities are not sure if it was an act of peace or an act of war.
Hım, Öğle gözükmüyorsun.
Well, you don't act like it.
Bu konuyu açtığın iyi oldu.
I'm glad you brought that up.
- Sid Kapoor'a sataştın mı?
- Did you act smart with Sid Kapoor?
Şimdi sahnede, Süperstar yarışmamızın son gösterisi favori yarışmacımız küçük Aryan Khanna'mız.
Now for the last act of the Super Star competition. Our favourite winner. Our Junior Aryan Khanna.
Biri Vee'nin adı altında açtığım hesaba para gönderiyor.
Somebody's been depositing money into my account under Vee's name.
Ailemiz denen ormanda palayla açtığım yolu takip edebilirsin.
You get to follow the path that I macheted through the jungle that is our mad family.
Ve sen bizim için açtığım, hiç dokunulmamış yolda ilerledin.
And you followed... the path that I cut for us. Untouched.
Sen, açtığım hava direncinde ilerledin.
You just moved in my jet stream.
Aklımı genişletti ufku mu açtı, büyümeme yardım etti.
She has broadened my mind, she has helped me grow.
Çünkü her ağzımı açtığımda Gerçek bir şey söylemek için beni eğlendirmelisin.
Because every time I open my mouth to say something real, you gotta make fun of me.
Bu çağrıyı gece yarısı aramaya çalışmıyorum Oğlumun kilitli veya kötü olduğunu söyleyerek, Çünkü bir şansımız olduğunda hareket etmedik.
I'm not trying to get that call in the middle of the night saying my son is locked up or worse, because we didn't act when we had a chance.
Bu gece aramızda aramamaya çalışmıyorum Oğlumun kilitli veya kötü olduğunu söyleyerek, Çünkü bir şansımız olduğunda hareket etmedik.
Not trying to get that call in the middle of the night saying my son is locked up or worse, because we didn't act when we had a chance.
Tamam, gözlerimi kapatacağım ve 10'a kadar sayacağım. Ve eğer gözlerimi açtığım zaman hala buradasın, Başın büyük belada, Missy.
Okay, I'm gonna close my eyes and count to 10, and if you're still here by the time I open my eyes, you're in big trouble, Missy.
Mümkün olduğunca normal davranacağız, tamam mı?
We act as normal as possible, okay?
- Erkek arkadaşı, kızın sahneye çıkıp size yardım ettiğini söyledi.
Her boyfriend said she came up and helped out with your act.
Sandığım şey, Charlie ve Kay kaçtıktan sonra son bir kaybolma gösterisi sahneledin.
I think after Charlie and Kay ran away, you pulled off one final disappearing act.
Bu yurtta bazı kolej öğrencileri tencere satmak gibi değil, Bu yüzden sevebilirim ki lanet olası Bağımsızım gibi davranıyorum Annem ve babamdan.
This is not some college kids in their dorm like selling pot, like so I can like fuckin act like I'm independent from my mommy and my daddy.