Ağlamaya başladı перевод на английский
693 параллельный перевод
Geldi, ağlamaya başladı.
Came up here and had hysterics.
Red ona elini attı ve kız çığlık atıp ağlamaya başladı.
Red makes a grab for her, and she starts cryin'and a-screamin'.
Ağlamaya başladı.
She started crying!
O an ağlamaya başladım. Daha önce bir şey hissedecek durumda değildim.
I commenced to cry, because until then I'd been too frozen to feel anything.
Ona seslendim ve sonra da ağlamaya başladım.
I called her - and then I cried.
Çok kötü ağlamaya başladı.
She began to cry so badly.
Sonra çocuklar inlemeye ağlamaya başladı.
Pretty soon, my boys was moaning and rolling their eyes.
Nedenini anlamadılar, ve ağlamaya başladılar.
They didn't understand, so they'd cry.
Ağlamaya başladı.
He started to cry.
Birden ağlamaya başladım.
Suddenly I was crying.
Bir gün onu kaybettim ve salya sümük ağlamaya başladım.
And one day I lost him... and I cried.
Sonra ağlamaya başladım.
Then I began to cry.
Son zamanlarda sürekli ağlamaya başladım.
I've begun to cry a lot lately.
Madalyayı almaya çalışıyordu sonunda Claude çok üzüldü ve ağlamaya başladı.
She kept snatching at it... and he finally became very upset and started to cry.
Ağlamaya başladım.
I started to cry.
Ağlamaya başladı.
He started crying :
Ve sonra yaşlı adamın ellerini görünce ağlamaya başladı.
And then he saw the old man's hands, and he started to cry.
Ona sarılıp ağlamaya başladım.
I put my arms around him and began to cry.
Şimdi de ağlamaya başladın.
- Good. Now you're crying.
- Birden ağlamaya başladım.
- All of a sudden I cry.
Pazar günü Perugia plakalı bir araba gördüm. Birden evimi öyle özledim ki ağlamaya başladım.
Sunday I saw a car with Perugia license plates and I felt so homesick that I could've cried.
Rüyamda o sebzeleri görmek beni çok hüzünlendirdi o yüzden ağlamaya başladım.
Seeing those vegetables in the dream made me sad, so I started crying.
Sonra, Taki ağlamaya başladı, bir daha hiç çalmayacağını söyledi.
So Taki began to cry and said he would never play again.
Hemen ağlamaya başladı.
She started crying.
Ve ağlamaya başladı.
And she began to cry.
Annem ağlamaya başladı bile.
Look! Mama's crying already.
Geçen gece bir tanesi yanımda ağlamaya başladı.
The other night one of them started crying on me.
Ağlamaya başladım ve üst kata odama çıktım.
I started to cry and went upstairs to my room.
Ağlamaya başladı.
She started crying.
- Hayır, hiçbir şey demedi. Ağlamaya başladı.
- And he didn't say anything to you?
Bebek ağlamaya başladığı anda, bu ipi böyle tıngırdatırsan, bir süre sonra ağlamayı keser.
When the baby cries, if you rattle the string like this, he'll soon stop crying.
Ağlamaya başladı ve hıçkırıklara boğularak hikayesini anlattı. Eh! Acıdım ona.
She started crying and gave me a big sob story, so I felt sorry for her.
Ağlamaya başladı ve bana ihtiyacı olduğunu anlattı.
" She started crying and told me she needed it.
Ona sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım.
I held her close and began to cry.
Ona sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım..
I held her close and began to cry.
Bir gün ağlamaya başladığını farzet.
Suppose Jennie started to cry one day.
Adam burayı görür görmez dedi ki : "Sen...!" O da ağlamaya başladı.
As soon as he saw here he said, "You're...!" She began to cry.
"Saat 12'yi vurmaya başladı..." "... ve ben de aynı zamanda ağlamaya başladım. "
"It was remarked that the clock began to strike... and I began to cry, simultaneously."
Bulaşıkları yıkıyordum ağlamaya başladım.
I was doing the dishes I started to cry
Benim yaşlı adam ağlamaya başladı ama ben ağlamadım.
My old man was crying but not me.
Çalarken ağlamaya başladım.
I started to cry when we were playing.
Bir anda ağlamaya başladı.
All of a sudden he starts to cry.
Ağlamaya başladı ve baktım mendili yok, mendilimi uzattım ona.
She kept crying and had no handkerchief, so I gave her mine.
Babam ağlamaya başladı.
He started to cry.
Binlerce kadın ve erkek bir anda titreme ve ağlamaya başladı.
Thousands of men and women suddenly started trembling... and weeping.
Ama sonra yine ağlamaya başladı.
But then she started crying again.
- Tabii. Haberi geldiğinde herkes ağlamaya başladı.
When the news came, everybody was crying.
Ve sonra ağlamaya başladı.
And then he began to cry.
Ağlamaya ve babama numara yaptığını, onu aslında hiç sevmediğini söylemeye başladım.
I began to cry and shout that I hated her,... that she had only pretended with Daddy, and that she didn't ever love him.
Ağlamaya devam etti ve gürültü çıkarmaya başladı birinin onu duymasından korktum ve vurmaya devam ettim, anne!
But he kept on crying and making a noise... and I was afraid somebody would hear him... so I kept on hitting him, Mother!
Tavşancık başladı ağlamaya ve amaçsız, kararsız yürümeye.
The hare, crying, wandered where his feet would take him.
başladı 99
başladı mı 16
ağlama 668
ağlamak 20
ağlamak istiyorum 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamayı bırak 20
ağlamayın 45
başladı mı 16
ağlama 668
ağlamak 20
ağlamak istiyorum 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamayı bırak 20
ağlamayın 45