Babacık перевод на английский
1,585 параллельный перевод
Buna ihtiyacım yok, babacık.
I don't need this, Poppy.
Babacık dışarıda olacak, tatlım.
Just gonna pop outside, darl.
- Sen ne diyorsun, babacık?
- What do you think, Dad?
Ben de "Şeker babacık" diye mesaj atarım.
I'll text in "sugar daddy."
- Merhaba, babacık.
- Hi Daddy.
Merhaba, babacık.
Hi, Daddy.
Babacık ona ufakken midilli almamış mı?
Daddy didn't buy her a pony when she was a little girl?
Selam, babacık.
Hey, papa!
Pekâlâ, babacık şimdi onunkini yapacak.
All right, Daddy's gonna make his.
Asla pezevenkleri ona bulaşmazdı, ama, babacık kalitesiz fahişeler için sezonu açmıştı.
He never let him beat on his earners, but, daddy it was open season on low-end skeezers.
İIk defa babacık kahraman olacak.
For once, Daddy's going to be a hero.
Babacık gelmiş!
Daddy's home!
Hemen git oraya, babacık.
Get your ass going, Dad.
Babacık hiç sevmedi bunu!
Daddy no likey.
Babacık gece görüşünü açacak.
Daddy's gonna turn on night vision.
Endişelenme babacık.
Don't worry, Daddy.
Hayır babacık, endişelenme sadece seni pantolonsuz görmek istiyorum.
No, papi. Don't worry. I just want to see you out of them.
Anne ve babacık seni koruyacak bunlardan.
Mommy and Daddy will keep you safe.
Üzgünüm babacık.
I'm sorry, Daddy.
Nasıl istersen, babacık.
Whatever you say, Daddy.
Babacık için yıkanıp tazeleniyorsun, değil mi?
You getting all clean and fresh for Daddy, aren't you?
Babacık evde.
Daddy's home.
Babacık hala benim için çıldırıyor mu?
Is Daddy still mad at me?
Babacık, radyodaki mesajınla kalbimi paramparça ettin.
Gorgeous! You just tore my heart to pieces when I heard the message you put up for the hothead on the radio.
Ben de seni seviyorum, babacık.
And I love you, papito.
Ben de tamale yiyip şişmanlarım ve bir sürü bebek yapıp sana babacık derim.
And I could eat tamales and get fat and have loads of babies and call you papito.
Şimdi seni iki kat fazla seviyorum, babacık.
And now I love you twice as much, papito.
Hayır, hayır, değildi, babacık.
No, no, it wasn't, Daddy.
Yani bir dahakine ofisime geldiğinizde.. Bir dakika bekleyin.. babacık Ian'la uğraşmalı.
So next time when you come into my office hang on a sec dad's in a standoff with Ian.
Tebrikler, babacık!
Congratu ations, Daddy!
Beni dinle, manyak babacık, salak babacık küçük bebek, dayakçı babacık. Artık şöyle olacak.
little baby whack daddy, here's what's happening.
Doldur, boşalt. Anacık, babacık.
Pack'em in, move'em out, Rawhide.
- Babacık, niye bu kadar uzun sürüyor?
Daddy, what's taking so long?
Ama ben bütün erkek arkadaşlarıma babacık derim.
But I call all my boyfriends Daddy!
Babacık, bu akşam içmek için sabırsızlanıyorum!
Daddy, I can't wait to get my drink on tonight!
Değil mi, babacık?
Right, Daddy?
Babacık, bu muhteşem.
Daddy, this is awesome!
- Babacık!
Daddy! Wake up!
Bir dolu söz vermiştin Babacık.
You made promises, Daddy.
Külahıma anlat o cesareti babacık!
Encouragement my ass, Daddy!
Bitti. Babacık, dur.
It's over.
Burada herkes bana "Babacık" der.
Everybody calls me "Daddy".
Ona boşuna "Babacık" demiyorlar.
They don't call her "Daddy" for nothin'.
Belki de Babacık fikrini değiştirmiştir.
No, well maybe Daddy change her mind.
Artık babacığının emirlerini dinleyip iyi bir evlat olmaya mı çalışıyorsun?
You following daddy's orders now? You trying to be a good boy?
Babacığını kızdırmak istiyorsan, kabul.
If you wanna piss off daddy, fine.
Ağaç oldun kaldın, babacık.
Frozen? Go meet'em!
Babacığım, uyanık mısın?
Daddy, are you awake?
Kesinlikle sıkılmıyorum, babacığım.
Of course not, Daddy.
- Çabuk ol babacık.
Try to make it fast, Daddy.
- Babacık!
Daddy!