Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bahçe

Bahçe перевод на английский

3,235 параллельный перевод
Bahçe daha bitmedi.
The garden isn't done yet.
Bahçe hasadın ne alemde?
How's your garden doing?
İçine bahçe hortumu almanın poliçe kapsamında olmadığını söylemişti.
Said the policy didn't cover an "act of rod."
Ve Whitey'e doğru döndüm ve gidip "Whitey, bir dahakine hırdavatçıya gidelim, bir bahçe hortumu alayım" dedim.
And I look over at whitey and I go, "Whitey, next time we go to the hardware store, let me pick out the garden hose."
Salonda saklandım, ve duyduğum son şey bahçe kapısının kilit sesiydi.
I hid in the hall, and the last thing I heard was the latch on the gate.
Mu Shun kalbinde bir bahçe olduğunu söylemişti..
Mu Shun said he kept a garden in his heart.
Qarth bir yolcuya kapılarını her kapattığında bahçe büyüyor.
Every time the Qartheen shut their gates on a traveler, the garden grows.
Onu bahçe tarafına uzun bir tasma ve fazla fazla su ile bırakacağız.
We'II put him in the backyard with the long leash and plenty of water,
Sen Yüksek Bahçe'ye dön kardeşim.
Ride back to Highgarden, sister.
Bahçe için Paris'ten bir bahçe düzenleyici buldum.
For the yard, I found a Paris landscape gardener.
Dugnad, komşuların bir araya gelip, bahçe temizliği, merdiven yıkaması gibi şeyleri yaptığı zamandır.
It's when the neighbors, they come together, and they clean the yard, and wash the stairs, and stuff like that.
Çiftçi çocuklarına bahçe işlerini yapmayı öğretiyorsun.
You're teaching farming kids how to garden?
Sık sık bahçe temizliğinde görev alıp tuhaf bitkiler toplardı.
He pulled garden duty a lot. Collected these weird plants.
Bahçe mi ekiyorsun Vic?
- You planting a garden, Vic? I'm filling out a report.
Yeni bahçe terliklerimdendir.
It's my new gardening clogs.
Yapıyorum. Böylece tüm bahçe ışıldıyor.
I do it so I can make the whole garden shine.
Alex'e bahçe lambasını değiştireceğime söz verdim.
I promised Alex that I'd fix her portico light.
Bugünün projesi ne bakayım, çit, bahçe? ..
So what's the project today- - fence, garden?
Onlar... bahçe cücelerimi eşcinsel yaptılar.
They... made my garden gnomes gay.
Yıkılacak son efsanemiz de Bahçe Görevlisi Kurt-Willie, efsanesi.
I have found one last myth to destroy, the so-called legend of Groundskeeper Were-Willie.
Şimdi de bahçe çiti.
And now the picket fence. See?
simdi lütfen bu evi hatirla, kirmizi kapiyi ve beyaz bahçe çitlerini birlikte büyütmek istedigimiz aileyi ve beni hatirla.
So please remember this house, and the red door. " ... and the white-picket fence, and the family that we were going to raise. And remember me.
Bahçe makası mı?
Garden shears?
Bob onun bahçe hormunun içinden bir golf topunu bile yalayabileceğini söylerdi. Yani..
And Bob says that she can suck a golf ball through a garden hose, so...
Hayır, o bahçe işi yapmayı önerdi.
No, he recommended gardening.
Hatta nadir de olsa Rolling Stone'da bahçe işleri ile ilgili yazılar da yazıyor.
He even writes Rolling Stone's occasional gardening column.
Bir gün çocuk kiliseye giderken Crawford onu bir sokağa çekti, bahçe hortumuyla tecavüz etti, fıstık ezmesi verdi ve geri yolladı.
The kid refused. So, one day, Crawford pulled him into an alley on his way to church, sodomized him with a garden hose, packed him full of peanut butter, sent him on his way again.
Bu yüzden diyorum ki onu o profesyonel bahçe aletlerinden biriyle dogramalisin..
Which is why I'm saying you should just hack him up with some of those professional garden shears.
Bahçe pey... çık git.
Ohh. That must be the gardener Peter was talking about.
Birlikte yaşamak ile kastettiğin bir ev ve bahçe bir tahta çit ve köpeklerimizin olması mı?
Oh, you mean, like, "together" together. Really, like, the house and chimney, and the picket fence and the doggies.
Sadece bir bahçe düzenleyicisiyim.
I'm just a landscaper.
Uzun saatler çalışıyor o yüzden bahçe işlerine zaman bulamıyor ve çöp kutularını geceleri halletmek zorunda kalıyor.
He works so many hours, he doesn't have time to get to the yard work and the trash cans, so... he has to do it at night. Uh-huh.
Bahçe atığı için olan kalın yeşillerden bile değil.
'It's not even a thick green one for garden waste.
Bak, bahçe cini.
There's a garden gnome.
- Bahçe kapısından girmiştim.
I came in through the garden door.
Bir bahçe için sana mükemmel bir yer.
The perfect place for you to plant a garden.
Bahçeye çıkıyor ama. Bahçe burası.
There's the garden, innit?
Bu bahçe merkezi ile görüş.
Get in touch with this garden centre.
Bahçe merkezine yalan söyledin.
You lied to the garden centre.
Ne, o bahçe mobilyaları için bir tehdit mi?
Is he a menace to garden furniture?
- Başka bir bahçe merkezinde deneriz demediğini farkındayım.
I notice you're not saying try another garden centre.
- Bahçe merkezi'ndeki kız bu.
It's the girl from the garden centre.
Bahçe merkezinde çalıştığım sırada Paula'yı işverenimle konuştuğunu gördüm.
Working at the garden centre and seeing Paula talking to my employer.
Benim de çalıştığım bahçe merkezinde çalışıyor.
Works at the garden centre where I used to.
Bahçe Bitkileri.
Horticulture.
Katilleri bulmakta yardımcı olur mu bilmiyorum, ama kemiğin altındaki ve üstündeki kırılma şekline bakarak, parmağı kesmekte kullanılan aletin makas, bahçe makası ya da cıvata keskisi olduğunu söyleyebilirim.
I don't know if this will help us with our killers, but based on the crushing pattern on the upper and the underside of the bone, I'm thinking that the instrument used to sever the finger was scissors, shears, or bolt cutters. That had to hurt.
Ayrıca Seville Jr.'ın parmağındaki alet izleriyle eşleşen ve üstünde kan olan bahçe makası bulduk.
We also found gardening shears with blood on them, that matches the tool marks on Seville, Jr.'s finger.
Davetli listesini kontrol ettim ve bahçe kulübünü davet etmeyi unuttuğumu fark ettim.
I went over the invite list and realized I forgot to invite the garden club.
Bahçe kulübünde kimi tanıyorsun?
Who do you know in the garden club?
Karısı her sabah 5 : 30'da onu almaya gelen limuzin için bahçe kapısını açardı dedi.
Well, his wife says he opens the gate for a limo that picks him up every morning at 5 : 30.
Senin içerde bir bahçe salıncağın var.
You have a porch swing in there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]