Banker перевод на английский
1,391 параллельный перевод
Artık bankası olmayan bir banker.
Some banker who no longer owns a bank.
Banker.
Banker.
Bankacın hesaptan çok para çektiğini söyledi. Ve Jean'ın hesabına erişilemiyor.
Your banker informs me you are way overdrawn, and can't access Jean's account.
Bir alışveriş merkezine bomba yerleştirdi bir bankacıyı kaçırdı polisleri öldürdü...
He planted a bomb in a mall, kidnapped a banker, killed cops...
Kasa da her zaman kazanır.
And the banker always wins.
Babam bankacıydı. Annem yeni bir parfüm icat etti.
My father was a banker, and my mom invented new perfume.
- Peter, kısa mesailere devam mı?
- Peter, keeping banker's hours?
Randall McKenna, kırklı yaşlarda. Wall Street'te firması olan yatırımcı.
Randall McKenna, 40-ish investment banker with a Wall Street firm.
Yatırımcı galiba.
A corporate type. Investment banker, I think.
Alexander Lemly, sanat gösterisinde tanıştığım bir yatırım danışmanı.
Alexander Lemly, the investment banker I met at an art show.
Ruh eşi olan bankeri bulduğunda işinden ayrıldığı anlamına geliyor.
Meaning she quit her job once she found her soul mate / investment banker.
Hoş, yakışıklı komik, harika bir yatırımcıydı. Madison ve 5. Cadde'de oturuyordu.
He was a nice, sweet, handsome, great investment banker who lived between Madison and Fifth.
- İki banker istifa etmiş.
- Two others quit.
Bana bu partilerden bahsetmiştin. Olgun iş adamlarının uyuşturucu aldıklarını ve sadece seks istediklerini. Ama sana asla inanmamıştım.
You had told me about these parties, with older banker-type guys... using drugs, looking for sex... but I had never believed you.
Sen benim, senin küçük mükemmel tatlı kızın olmamı ve hayır baloları vermek için büyümemi ve bir bankacının kapatması olmamı istedin.
You want me to be like your perfect juniorly girl, and grow up to do like charity balls and be the concubine of some banker.
Bir yatırım bankası sahibi, bir diplomat,,..... başkanlara ve belediye reislerine danışmanlık yapmış,..... 30 yıldan beri kamu ve özel politikaların şekillenmesinde önemli roller aldı.
As an investment banker, diplomat,..... advisor to presidents and mayors,..... he helped shape public and private policy for more than three decades.
Fırıncı olmamı mı istedin?
You wanted me to be a banker?
Bankası falan mı aradı?
What is it, her banker?
Yargıçlar yeni birini içeri gönderdiklerinde, gelen kişinin papa, kral temizlikçi yada banka müdürü olması önemli değildir.
When the judges send a new inmate we don't care if he was a pope, a king a cleaner or a banker. They all do their time.
En iyi bankacı olman gerektiği için mi?
Because you just have to be the greatest banker?
Bir bankacı olmak istiyorsan, git bankacı ol.
If you want to be a banker, be a banker.
El Backo'nun bankeri olarak üç saatlik mesai yaptım. Kepenkleri indirmek istiyorum.
3 hours as the El backo banker has pretty much shut me down for the night.
Eğer ki bankacım bunu izliyorsa hiçbir şey bu çekin bozdurulmasını engelleyemesin.
And if my banker's watching... let nothing stop you from payment of this check.
Ve ileride yatırım uzmanı olmak istiyorum.
Oh, and I hope one day to be an investment banker.
Önde gelen Wall Street bankacılarından, Leahman Brothers'tan Paul Mazer, yapılması gereken konusunda çok açıktı.
One leading Wall Street banker, Paul Mazer of Leahman Brothers was clear about what was necessary.
O dönemden önce, Amerikalı tüketici diye bir şey yoktu.
- Investment Banker - Leahman Brothers : Prior to that time there was no American consumer, there was the American worker.
- Evet bankacı çocuğu dinle.
- Yeah, listen to banker boy.
Bankacı çocuk!
- Banker boy!
Hangi banker ve brokerlarla çalışıyorsun Zao?
Who is bankrolling your makeover, Zao?
Fakat, yahudiler yalnızca banker değildir.
But it's not just the bankers who're Yids!
- Yatırım bankacısıyım.
I'm a investment banker.
Kişisel olarak, ben her zaman salyaları akan bir köpek değilimdir bir Internet bankacılığı danışmanı küçük zilini çalar.
Personally, I'm not a dog that salivates every time some l-banker consultant rings his little bell.
Banker saatleri.
Bankers hours.
Anlayacağın, Henry diyor ki... bu konseri yaparsak ve o yirmi bin doları toplarsak... o aşağılık bankere şey diyebilirmişiz.
You see, Henry says we do this here concert, and we raise that $ 20,000 we could tell that little weasel banker to, uh...
- Bankacı olman bizim suçumuz değil.
Well, it's not our fault you became a banker.
Geldikten sonra onu Joe diye çağırabilirler
Shoes, frocks or stocks. The Duke of Westminster used to own a spaniel called "Jew," except when his Rothschild banker came over, then they called him "Joe."
kapıdaki bankacı arkadaşımız.
It's our banker friend.
Bankacının nerde yaşadığını biliyormuyuz?
Do we know where the banker lives?
Hey, bankacı çocuk!
Hey, banker boy!
- Bankacı çocuk!
- Banker boy!
hadi, bankacı çocuk!
Come on! Come on, banker boy!
Ölmüş bankacı çocuğu kafandan sil.
Wipe off the dead banker.
Bu küçük sıpa bir gün Belgrad'da banker olacak!
This puppy's bound to b'come a banker in Belgrade!
Bahçenin girişinde oturken... Zamfir'in küçük Zone'si... Derken banker Manulach geldi...
Little Zamfir-Zone is sitting at her front gate, there comes young lad Manulach...
Yatırım bankacısı.
Investment banker.
Bir kaç nesildir, Mekkeliler Arabistan çöllerinin vahşiliğinden çıkıp sermayedar ve banker oldular, iş adamı ve tüccar oldular çok para kazandılar.
Within a few generations they had gone from this kind of brutal existence in the Arabian Steppes to becoming financiers, bankers businessmen, merchants, with a lot of money.
Avrupa'nin o bolgesinde aile baglantilari olan bir yatirim bankacisiydi.
He was an investment banker with family connections in Europe.
Asilerin liderinden çok bankacıya benziyor.
More like a banker than a rebel leader.
- Dokuz beş mi çalışıyorsun Pratt?
- Banker's hours, Pratt?
Jerry Blaine, Jess'in ilk kocası, yatırımcı bankacıydı.
Jerry BIaine, Jess's first husband, was an investment banker.
Bence bu harika.
"A Prada dress should always be worn with an investment banker."