Based перевод на английский
11,910 параллельный перевод
Yaş farkına bakılırsa eğlenceli bir amca ve akıl hocası olurmuşum gibime geliyor.
Ah, well, based on the age diff, maybe more of a fun uncle / mentor.
Başarımın temelinde... bir tek şey var. O da benim sözüm.
There's one thing... that my success is based on... and that's my word.
Evlenirken kimse uyuşturucu kullanmayacak diye anlaşmıştık.
Our marriage is based on an agreement that nobody does drugs.
Bir Amerikan Emniyet Teşkilâtı bağlantısı yoluyla ve DİB'nın ardından iş çevirerek izin verdiğiniz hatalı istihbarat konusunda öğrendiklerimize göre 20 yardım tırında tam bir ABD askeri baskını Türkiye-Suriye sınırını geçiyor.
Based on what we now know to be flawed intelligence, you authorised, through an American Enforcement connection, and behind the FCO's back, a full US military raid on 20 aid trucks crossing the Turkish-Syrian border.
Limpet yaklaşık bir seneden beri süregelen Washington merkezli silahlanma karşıtı standart bir gizli operasyon.
Well, Limpet's an ongoing anti-arms operation based in Washington. Standard tracer op. It's been running about a year.
Uygulama restoranlarla ilgili, yemeklerle ilgili bir uygulama.
The app, the app is restaurant-based, but with a foodie app.
Tüm Kriminal Birimi bundan itibaren burada çalışacak. Baktığınız diğer vakaları askıya alın.
All CID will be based up here from now on, whatever other cases you have on your books.
Bu tarif geleneksel Kırım-Kongo kanamalı ateşi baz alınarak yapıldı.
So, this is a little recipe, which is based on the traditional Crimean-Congo Haemorrhagic Virus.
Meyveli güzel bir tatlı...
I love a fruit-based... Blueberry...
Normalde Texas'ta kalıyor ama havacılara moral olsun diye ziyarete geldi.
She's based in Texas, but she's here for a quick visit, just kind of a morale builder for the airmen.
Siktir. Soruların çoğu kişisel fikirlere dayalı da.
Oh, shit, okay, yeah, you know what- - a lot of the questions are opinion-based.
- Ne yapıyorsun?
Everything has to be based on an existing board game! What are you doing?
Okuduğun pornografik kitabın filme çekilmesini istiyorsun.
So you want to make a film based on the pornographic book you're reading from.
Ama bütün bunların sebebi eski sevgilinle olan bir sorunun yüzünden mi oldu?
Based solely on your counsel, And it was all to settle a personal feud With a former lover?
Bugün ve dünkü okumalarımıza dayanarak yine de bu tahminin iyimser olmaktan epey uzak olduğunu söylüyorum.
Based on our readings today and yesterday, however, I would say that that estimate is far too optimistic.
Şube, yapılan takasları göz önünde bulundurarak, malın yaklaşık değerini hesaplamış. Bu sadece yarısı.
The department has estimated the approximate total value of the cache based on the scope of the exchanges involved, and that is only half of it.
Sence ne hissederdi? sana ihanet etse, güvenini sonsuza dek kaybedeceğini bilerek, ve sonradan da herşeyin bir kandırmaca olduğunu öğrense?
How do you think she would feel if she betrayed you, knowing she likely lost that trust forever, and then learned the whole thing was based on a ruse?
Tipimiz yüzünden mi?
based on the way we look?
Tüm bu sektör zırvalığa dayanıyor.
That whole industry is based on hooey.
Bunu yapmak şimdi Michigan'da aklıma geldi.
I'm based in Michigan now, so you know...
Donanma haftası tecrübelerime dayanırsam?
Based on my Fleet Week experiences?
Bu rakamlara bakılırsa, maktul ölümünden saatler, belki de dakikalar önce kokain almış.
Based on these figures, I'd say the victim took cocaine within hours, minutes, even, from death.
Ama bu hafızaya bağlı deliller üzerinde kurulu.
But it is founded on memory-based evidence.
Greenfern, Hindistan'da kurulmuş.
Greenfern was based in India.
Cesedin durumuna bakacak olursak... üç gün gibi.
Based on the condition of the body? Three days, maybe.
Sorunuzu cevaplamayı saygıyla reddetiyorum, Beşinci Değişiklik uyarınca haklarıma dayanarak Birleşik Devletler Anayasasına.
I respectfully decline to answer your question, based on my rights under the Fifth Amendment to the United States Constitution.
Sorunuza cevap vermeyi saygıyla reddetmeliyim, Beşinci Değişiklik uyarınca haklarıma dayanarak Birleşik Devletler Anayasasına.
I must respectfully decline to answer your question, based on my rights under the Fifth Amendment to the United States Constitution.
Sorunuza cevap vermeyi saygıyla reddetmeliyim, Altındaki haklarım temelinde Amerika Birleşik Devletleri Beşinci Değişikliği...
I must respectfully decline to answer your question, based on my rights under the Fifth Amendment of the United States...
Silah lobisinin söylemi yalana dayanıyor Insanlardan bir şeyler almak istiyoruz.
The gun lobby's rhetoric is based on the falsehood that we want to take something away from people.
Kabul etmeme kararım, kazanma arzuma dayanıyordu.
My decision to accept was based on my desire to win.
O halde, bulgularınızın tekrar incelenmesinden sonra... Bay Metz'in aklandığını da hatırlıyorsunuzdur?
So you remember that Mr. Metz was later exonerated based on a reexamination of your findings?
- Memur, vücut sıcaklığı ve morluğa göre ölüm saati yaklaşık 9-10 saat öncesi dedi.
- Coroner estimated she was killed 9 or 10 hours ago based on body temp and lividity.
Bazı efsanelerin cehalete değil de gerçek olaylara dayandığına inanmak o kadar tuhaf mı?
But is it so outlandish to believe that some legends are based on actual occurrences and not just ignorance?
Federal Araştırma Bürosu'nda Özel ajanım. Tıp fakültesinden sonra bilim insanı ve bilim temelli dünyada adalet arayan biri olarak amacıma hizmet etmeyi vaad eden bu kariyeri seçtim.
I am a special agent with the Federal Bureau of Investigation, a career I chose after medical school, which promised a chance to further my aim as a scientist and as a seeker of justice in a science-based world.
Hepsi Lord Tech serverlarını kullanıyor. Bu da Non'ın birliklerinin saldırdığı aynı laboratuvarla bağlantılı.
They all use Lord Tech servers, which happen to be based at the same lab Non's troops attacked.
Neden bilmiyorum ama beş ya da yedi yaşlarındayken iç çatışmalara dayanan bu karakter beni büyülemişti.
And you know, when I was five, I didn't know why, or seven, I didn't know why, but I was captivated by this character that was based on internal conflict.
Aldığımız bütün bilgilere dayanarak.
Based on everything that I was taking in.
Tecrübelerinize dayanarak, Yargıtay için iyi aday olmadığınımı düşünüyorsunuz?
Based on your experience, do you feel he's not qualified to be on the Supreme Court?
Buna dayanarak, duruşma sona ermiştir.
Based on that, this entire proceeding is ended.
Okula yakın bir villa seçebilirsiniz ya da tam tersi olabilir.
Well, you can pick a school based on the villa or vice versa.
İş ortaklarım ve ben Bronx bazlı sosyal kiralık limuzin sektöründeki çalışma şartlarına karşı şoförler kurulundanız.
My associates here and I, belong to a socially-minded consortium of OJ drivers concerned with the ass-poor working conditions in the typical Bronx-based hire limousine.
Dinle, iki farklı senaryo kurguladım. İlk ağlayanın Tom mu Lila mı olacağına göre değişecek.
Listen, I've worked out two different scenarios based on whether Tom or Lila cries first.
Ve eminim Rob Olive'in satışlarından giderek artan bonuslar da alacaksın.
And I bet you can get escalating bonuses based on Rob Olive's sales.
Zaten internetti varlığınızı kanıtlamış olarak kimse sizden daha iyi genç markamız ve sosyal medya uzmanlığımızla entegre olamaz.
No one is better capable of integrating your already established online presence with our youth-based branding and social media expertise.
Yani görebildiklerime göre, bence en iyisi Emily ile bir süre görüşmemelisiniz.
So, based on what I can see, i think it's best that you and Emily stop seeing each other for a while.
Fakat ne olabileceğine dair bir düşüncesi vardı ve bunu bikameral zihin denilen bir bilinç teorisi üzerine temellendirdi.
But he had a notion of what it might be. He based it on a theory of consciousness called the Bicameral Mind.
Bu bir lazer esaslı uydu hattı.
That is a laser-based satellite up-link.
Bak, tümüyle zihinsel çöküntüye dayanan bir savunmanın çok sık başarıya ulaşmadığını anlıyorum.
Look, i understand that a defense based on complete mental breakdown doesn't succeed very often.
Bu nedenle, devletin atayacağı psikoloğun gözetiminde katılacağınız psikiyatrik tedavi programında göstereceğiniz ilerlemeye göre daha önce şartlı tahliye ihtimaliniz olacak şekilde 20 yıl hapis cezasına mahkum edildiniz.
You are therefore sentenced to 20 years imprisonment with the possibility of early parole, based upon your progress in a program of psychiatric treatment, supervised by a state appointed psychologist.
Ödeme usulu mü çalışıyorsun?
Are you solely cash-based?
"Biliyor musunuz? Sıkı Dostlar'daki bütün yemekler annemin tarifleri temel alınarak yapılmıştır."
"Oh, hey, guess what, uh, all the food in Goodfellas is based on my mom's recipe."