Bazı zamanlar перевод на английский
842 параллельный перевод
Bazı zamanlar onların temposunu yakalıyorlar, bazı zamansa bunu yapmaları mümkün olmuyor.
They catch up with them, and sometimes they don't.
Bazı zamanlar o soğuk bakışlarda beni ölü görme arzusu kendini açığa vuruyordu.
At times, I saw in their icy eyes... a desire to see me dead.
Bazı zamanlar bu onu garipleştiriyor.
It makes him rather funny at times.
Bayım, askerlerin hayatlarında bazı zamanlar vardır ki kişisel düşüncelerinin bir önemi yoktur.
Sir, there are moments in a soldier's life when his personal feelings do not count.
Beyler, bilirsiniz pek içmem ama bazı zamanlar vardır ki...
Boys, I'm not a drinking man, as you know, but there are times.
- Bazı zamanlar bu çok zor oldu ama...
I admit at times it was quite a struggle, but...
Bazı zamanlar, sanki çok uzaklardaki farklı bir dünyadan biri gibisin.
Sometimes you seem like you're from... a different world, somewhere far.
Bazı zamanlar o alaycı olduğumu söylerdi.
Sometimes he said I laughed too much.
Tüm şeyler son viteste gidiyor bazı zamanlar kendimi bile tanıyamıyorum.
It's all in such high gear that sometimes it doesn't feel like me.
Çünkü ben de... bazı zamanlar böyle hissediyorum.
Because I too... have felt that way at times.
Bazı zamanlar iyi durumda olur.
Sometimes he's all right.
Bazı zamanlar araba, büyük ağaçların arkasında kayboluyor sonraysa kırmızı ve mavi renk ile beneklenmiş yeşil ve sarı kırların içinde ortaya çıkıyor bu büyüleyici kadınları gün ışığında taşıyordu.
At times the cart disappeared behind large trees to emerge later into green and yellow fields dappled with red and blue carrying these stunning women in the sunshine
Onunla olduğum bazı zamanlar ona söylememek için kendimi zor tutuyorum :
Sometimes when I'm with her, it's all I can keep from saying,
- Bazı zamanlar.
Sometimes.
Aramızdaki ilişkiyi bitirmek istediğini bazı zamanlar anlıyordum.
I've known for some time you wanted to dissolve our partnership.
Bazı zamanlar özellikle, güçlüklerle karşılaşıldığı zamanlar insanın sevgiye, bir desteğe ihtiyacı oluyor.
Sometimes... especially in difficult moments that come along... one needs some support, some affection.
Bazı zamanlar Bir bayana yakışmayacak şekilde
At times you have a very unladylike way
Ama bazı zamanlar Alicia'nın bana ait bir parça olduğunu fark ediyorum.
I HEAR MY WORDS COMING FROM HER, MY EMOTIONS.
Ama bazı zamanlar dayanıklılık...
But there are times when prudence...
Hud bile bazı zamanlar kendini yalnız hisseder.
Even Hud can get lonesome once in a while.
Bazı zamanlar ihtiyacım olduğunda da onu kazandığım o muhteşem geceyi hatırlatıyor bana. Tüm dünyanın ayağa kalkıp beni alkışladığı ve sevildiğim o geceyi.
And sometimes, when I need it, he reminds me of that perfect night when I won him... and the whole world... stood up and cheered.
Bazı zamanlar inanıyorum hala...
I still believe at certain times
Aslına bakarsan..... bazı zamanlar oldu.
Matter of fact, there are times...
Aslında bazı zamanlar..... artık gerçekten kim olduğumu bile bilemediğim zamanlar oluyor.
Actually... there are times when I feel like I don't even know who I am anymore.
- Bazı zamanlar cidden adi biri oluyorsun.
You can be a real jerk sometimes. ( Shrieking )
Evet, bazı zamanlar buna değiyor.
Yes, it is worth it sometimes.
Bundan da şüphe duyma, Bazı zamanlar burada oturup şu yargıç koltuğunda, keşke dedim, dua ettim Tanrı ile benim aramda duran biri olsaydı diye...
Don't you doubt either, there are times sittin'up there in that judgment seat, I've wished, I have prayed that there was someone standing between me and God Almighty!
Bazı zamanlar...
I sometimes...
Bazı zamanlar, dualarına cevap verildiğini hissettin mi?
Have you felt that sometimes your prayers have been answered?
- Bazı zamanlar.
- Part of the time.
Bazı zamanlar, lastik top gibi böyle hoplaya hoplaya gülerim.
Sometimes I shake with laughter like an lndian-rubber ball for half an hour.
Şu sorgu meselesine gelecek olursak, bazı zamanlar sorguya çekilenden çok sorguya çekenin kafası karışır.
As for interrogations, sometimes they are more confusing for the one who is interrogating than for the one who is interrogated.
Bazı zamanlar...
Sometimes...
İşte bu... bazı zamanlar.
Well, that's all there is... certain moments.
Bazı zamanlar... o kadar güzeldir ki ; zorlukların üstesinden gelebilmeniz... ve... ortak bir yan bulabilmeniz de dâhil, her şeyi unuttuğunuz anlar yaşanır.
At times... it was so beautiful that... there are moments when you forget... everything... including the fact that you could resolve the difficulties, and find a common basis to...
Bazı zamanlar onunla gitmeyi ben kendim seçiyordum fakat onun zoruyla gittiğimde bu hiç keyifli olmuyordu.
Maybe I'd have chosen to go along sometimes... but it was never fun that way.
Bazı zamanlar korkuyorum.
I get scared sometimes.
Senin idealin, paronayak kızlar. Bazı zamanlar, bir yerlere sığınmak. Ve onlar için, elli çirkin, şiir yazmak.
You created a little paranoid... to taking refuge, from time to time... an oasis of penalty... and writing 50 bad poems on the subject.
Bazı zamanlar sahip olduğun arkadaşların faydası oluyor.
Sometimes having friends in the press comes in handy.
# Bazı zamanlarınız olmuştur zihninizi kaydettiniz diye #
# There may be times you think you've lost your mind #
bazı zamanlar ağrı...
Sometimes the pain....
Bazılarınız hiç öğrenemeyecek çünkü savaş ve barış zamanlarında bir centilmen ve sportmen olmak için eğitildiniz.
Some will never learn it. Because you've been educated to be a gentleman and a sportsman in peace and in war.
Bazı yatırımlarıyla ilgileniyordum o zamanlar.
I DON'T SEEM TO RECALL.
- Bir zamanlar bu sadece hayalden ibaretti,... sonra bazı son derece uygar yaratıklar geldi.
- Just imagine that once upon a time some highly civilized creatures came here.
Eee, hayatımda bazı zor zamanlar oldu.
Well, I've had some pretty wild times in my life.
Bazı zamanlar, yün dokurken, geri geleceğini kendime söylerdim.
Each time I weaved a dress,
Bir zamanlar, efsaneydi, hatta bazıları onun için ölürdü.
Once upon a time, legend has it, some men even died for it.
Bazılarınızın serbest bırakılma zamanları geldi.
Some of you are close to being released from here.
O zamanlar, hâliyle, takılmak için kadın arayan bazı subaylar vardı.
In that height, it had officers that they looked likeable women.
Onu nasıl bilirsiniz? Bir zamanlar kardeşi Albert'la, bazı ilişkilerim oldu. Bilmem.
How do you know him?
Ama bazı ters zamanlarım olmuştur.
But there are a few disgusting little moments that I regret.