Baş üstüne перевод на английский
2,461 параллельный перевод
Baş üstüne efendimiz.
We shall, my lord.
- Baş üstüne, efendimiz.
I will do so, my lord.
Baş üstüne.
Will do.
Baş üstüne.
Yes, sir.
B-Baş üstüne!
Yes, sir!
Baş üstüne!
Yes, sir!
- İçeri nasıl girdiğini bulun. - Baş üstüne.
- Find out how they got in.
Baş üstüne, efendim.
Yes, sir.
Baş üstüne.
Certainly.
Eller başının üstüne!
Hands over your head!
Elini başının üstüne koy!
Hands on your head!
Arkanı dön, ellerini başının üstüne koy.
Turn around. Hands on your head.
Pilot tuşa basıyor kötü adamların üstüne bomba yağıyor.
Pilot hits a button, rains missiles down on the bad guys.
Başının üstüne koy!
Over your head!
Ellerinin başının üstüne koy...
Hands above your head... Now.
Bunlar matbaada gerçek kalıplar üstüne basılmış.
These were printed in a press with real plates.
- Başım üstüne.
- Be my guest.
- Bas üstüne.
Step on it.
Dizlerinin üstüne çök ve ellerini başının arkasına koy.
Get down on your knees, and put your hands behind your head.
Başının üstüne bir uyarı ateşi edemez miyiz?
Can't we fire a warning shot over his head?
Dizlerinin üstüne çök, ellerini başının arkasına koy.
Get down on your knees. Put your hands behind your head.
Niye ki? Ellerini başının üstüne koy.
But check this out.
Ellerini başının üstüne koy.
Hands behind your head.
Basını aç bırakın, sonra ne sunarsanız, üstüne atlarlar.
No statements, no photos. Keep the press starved,
Kasap kağıdının üstüne basın lütfen.
Step onto the butcher paper, please.
Ellerini başının üstüne koy ve kapıdan uzaklaş!
Hands on your head and move away from the door.
Sana ellerini başının üstüne koy ve kapıdan uzaklaş dedim!
I said, put your hands on your head and move away from the door.
Topuklarının üstüne bas.
Position yourself on the balls of your feet.
Onu sarıp, bağlıyorum çünkü insanlar sürekli üstüne basıyorlar.
I keep it wrapped up because people kept stepping on it.
Dileğiniz buysa papa cenapları, emriniz başım üstüne.
If your wish it, Holiness, I'm your humble servant.
Ellerini başının üstüne koy.
Put your hands behind your head!
Ellerini başının üstüne koy ve yere çök.
Put your hands on your head! Kneel down now!
Ellerini başının üstüne koy.
Get your hands up right here.
Ölü bedeninin üstüne bir taş yerleştirdiler ve veda ettiler. Sonra da bunun başlarına gelmeyeceğini düşünerek televizyon başında yemek yemeye ve alışverişe döndüler.
They have placed a stone above your body, and they've said their goodbyes and gone back to their TV dinners and shopping malls thinking that this is never going to happen to them.
Eğer ellerinizi şu şekilde başınızın üstüne koyarsanız.
If you just put your hands on your head like that.
New York polisi. Ellerini başının üstüne koy.
N.Y.P.D. Lock your hands behind your head.
Ellerini başının üstüne koy.
Put your hands behind your head.
Ellerini başının üstüne koy!
- Hands on your head!
Eller başının üstüne.
- Hands on your head now.
Hemen ellerini başının üstüne koy.
Hands on the back of your head now.
Ellerini başının üstüne koy.
- Put your hands behind your head.
Onu masanın üstüne koyar koymaz oyuncağın karnındaki düğmeye bas.
As soon as you put it on the table press the navel.
Ellerini başının üstüne koy.
Put your hands on your head.
Ellerini başının üstüne koy.
Hands on your head.
Başının üstüne!
On your head!
Ellerini başının üstüne koy, hemen!
On the floor. Put your hands up.
Yattım, ayaklarımı başımın üstüne koydum.
I lay down, put my feet over my head.
Beşinci kattan aşağı sınıflandırma odasına düştü, doğruca, efendim, doğruca mermerin üstüne, önce başı vurdu.
Decent chap. He fell into the sorting hall from the fifth floor, smack, sir, smack on to the marble, head-first.
- Elindekini başının üstüne koy.
- Just like that. - Like that?
Emirlerin her zaman başım üstüne.
I will be correspondent to the command
Silahlarınızı bırakın ve ellerinizi başınızın üstüne koyun.
Drop your weapons and put your hands in the air.