Beers перевод на английский
2,827 параллельный перевод
Çok fazla İspanyol birası.
Too many cervezas. Beers.
Onunla takılmak ve ona bira ısmarlamak istiyorum.
I want to hang out with him and buy him beers.
Biralar!
Beers!
Daha sonra da bowling salonuna birkaç bira çakmaya gittik.
"and then we'd go down to the " bowling alley and have beers,
Bize üç bira ve bir gazoz.
We'II have three beers and a 7UP.
Bira kap, mala vur yeşil muzlar, Gary Busey.
Get beers, get banged, green bananas, Gary Busey.
Birkaç biraz içip uyuşturucu çekeriz.
We'll throw back a few beers and smoke some crack.
Birkaç bira alayım da neler yapabiliriz bakalım.
Grab some beers, see what we can do?
Ellerinden biralarını alıp gayet nazik bir şekilde teknemden yürüyüp gitmelerini istedim.
And when I confiscated the beers and asked them very nicely to get their little asses off my boat,
İyi biralar içiyoruz.
Good call on the beers.
İki bira ver bana.
Give me two beers...
Ciddi olduğumu göstermemi istemiştin. Ben de birkaç düzine birayı mideye indirmiştim.
You wanted me to show you I meant it, so I sucked down a few dozen beers.
Sadece 10 bira içmiştim.
I only had 10 beers.
Şu meyan kökü birasından sen de ister misin?
You wanna get one of those bottled root beers? No.
Sal, bize birkaç bira getir, olur mu?
Sal, grab us a couple of beers, will you?
İki bira içmeme rağmen hâlâ çok garip geliyor.
Two beers in, and it still sounds fucking weird.
Dediklerinden bir kelime bile anlamadım ama neden gerçek bira içip Laker maçını seyretmiyoruz?
I have no idea what you just said, but how about we grab some real beers and watch the Laker game?
Üç bira.
Three beers
Lee'nin söylediğine göre ; O ve Taggot bir saat boyunca oradaymış, birkaç bira içmişler... Tam çıkmak üzerelerken Joe Penn gelmiş ve diğer patronla kavgaya tutuşmuşlar.
Lee says he and Taggot had been there about an hour, had a couple of beers, were about to leave when this Joe Penn got into a fight with another patron.
İçeceğimiz biralar ve sikeceğimiz götler var.
We have beers to drink, and anuses to violate.
Bu gece de oradayım. Tüm gece boyunca 2 dolardan buz gibi bira.
Ice cold $ 2 beers all night long.
Eğleneceğiz ne güzel.
It'll be fun. $ 2 beers?
Biralar ve bir pembe şarap.
Beers and a rosé?
Biralar nerede?
Where are the beers?
İki bira.
Two beers.
Batı sahiline giderken tek seferde 64 bira içtiğin doğru mu?
So, is it true you once drank 64 beers on a team flight to the West Coast?
Bize birer bira kapsan fena olmaz.
You can grab us a couple of beers.
Senin, arada sırada bir kaç bira içme lüksün olamaz.
You don't have the luxury of a couple of beers now and then,
Çünkü eğer biraz bana çekmişsen o bir kaç bira, altılı paketlere döner daha sonra, tek düşünebildiğin o altılı paketler olur.
Because if you're anything like me, Pretty quickly that couple of beers can become a six-Pack, And then that six-Pack is all you think about.
Arkadaşlarıyla bodrumda oynadıklarında onlara bira getirirdim.
I used to bring beers down to him and his friends when they played in the basement.
Beyler, iki bira içmiştim.
Guys, I had two beers.
Danny'nin yalnızca iki bira içtiğinden nasıl eminsiniz?
Is there any way to back up your recollection that Danny only had two beers?
Dolabımdaki altılık kutuda dört tane bira hâlâ duruyor.
Well, I still have four beers from that six-pack in my fridge.
Altılı kutudan kalan dört birayı getirdiniz mi?
Did you bring the remaining four beers from the six-pack?
Sayın hâkim, bu biraların Kanıt C olarak kayda geçmesini rica ediyorum.
Oh. Your honor, I'd ask that these beers be marked - as defense exhibit "C."
Biraların aynı oluğunu nereden biliyorsunuz, hanımefendi?
How do you know these are the same beers, ma'am?
Sadece iki bira içmişti.
He only drank two beers.
İki bira içtin diye mi?
On a couple of beers?
Dört dakikada dört bira biraz fazla!
Four beers in four minutes is a lot!
Dört dakikada dört bira,.. ... bir de devasa bir sandviç. İşte o çok fazla.
Four beers in four minutes, plus a 12-inch hoagie - - that's a lot.
Bira ister misiniz?
You guys want some beers?
- Biraları alıyorum.
- I'm getting beers.
- Hadi, biralarımızı bitirelim. En güzel intikam, hayatın tadını çıkarmaktır.
Let's finish drinking some beers, because the sweetest revenge is living well.
- Bence değildi. - Biralarımızı bitirince barda bunu kutlayalım mı?
What do you say we finish these beers and, celebrate at the bar?
- Biraları nereye koyayım?
- Where you want me to put these beers?
Hadi ama, birkaç bira içer hikayeler anlatırız erkek erkeğe.
Come on, you have a few beers, tell some stories, you know, bond as men.
Dört bira, biri de alkolsüz olsun.
Four beers, plus one non-alcoholic.
Eğer öyleyse bana biraz daha bira gerekecek.
'Cause, if so, I'm gonna need a few more beers.
İki tane bira.
Uh, two beers.
işçi sınıfı birkaç bira şişesini çatlak ve gevşek bırakın.
Gonna crack a few working-class beers and let loose.
Ne içkisi, ne barı?
Beers?