Bela istemiyorum перевод на английский
345 параллельный перевод
"Evlat, sana kaç kere söyledim... bu Hickory'lerle daha fazla bela istemiyorum diye?"
Son, how many times have I told you we don't want any more trouble with these Hickorys?
Sizin yüzünüzden bela istemiyorum.
I don't want to pay because of you.
Bela istemiyorum. Sadece sandalyemi geri verin.
I just want my chair back.
- Bela istemiyorum.
- Me no want trouble.
- Bela istemiyorum.
- I don't want any trouble.
Bela istemiyorum, Starrett.
I don't want no trouble, Starrett.
Babanla bela istemiyorum.
I don't want trouble with your father.
Bela istemiyorum.
I'll stand for no trouble.
Hayır, bela istemiyorum.
No, I want no trouble.
Ben bela istemiyorum.
I don't want any trouble.
- Bela istemiyorum.
- I don't want trouble.
Artık bela istemiyorum.
I don't want no more trouble.
Daha fazla bela istemiyorum.
We'd get into trouble.
Bela istemiyorum.
I don't want any trouble.
Ve artık bela istemiyorum.
And, uh, I don't want no more trouble.
Kötü bir yere düştüm. Artık bela istemiyorum? Niye bu işe bulaştım?
I've come to a badplace. I don't want trouble, so why get involved?
- Bela istemiyorum.
- I don't want no trouble.
Onu ortadan kaldır. Bayan yanımızda olduğu sürece bela istemiyorum.
Put that thing away. I don't want any trouble while she's here.
Başka bela istemiyorum.
I don't want any more trouble.
Bela istemiyorum.
I don't want any more trouble.
Bela istemiyorum burada.
Come on, then. Let's have no trouble here.
Ben Don Calo ile bela istemiyorum.
I don't want trouble with Don Calò.
Bela istemiyorum. Başka kimsenin zarar görmesini de istemiyorum!
I don't want any trouble and I don't want to see nobody else get hurt!
- Bak, ben bela istemiyorum.
- I don't want any trouble.
Bela istemiyorum.
I don't wanna get in trouble.
Bela istemiyorum.
There's be no trouble.
Bela istemiyorum!
I don't want trouble.
Dediğim gibi, bela istemiyorum.
Like I said, I don't like trouble.
Daha fazla bela istemiyorum.
I don't want any more trouble from you.
Bela istemiyorum. Sırlarını kimseye vermedin.
The time you put car wax on a roast duck'cause you ran out of glaze?
Geçen seneki gibi bela istemiyorum.
I don't want any more trouble like you had last year.
Bela istemiyorum. Tito geri istiyorsa...
I don't want trouble If Tito wants it back...
Bela istemiyorum. Bela mı?
- You must like trouble.
- Bela istemiyorum.
Hey, it's okay. I don't want any trouble.
Burada bela istemiyorum Barclay.
I don't want any trouble here, Barclay.
Bu gece burada bela istemiyorum,
I don't want trouble around here tonight,
Gerizekalının tekisin ve bela istemiyorum.
No, I think you're a moron, and I don't want to get in trouble.
Yanında olmam seni zorlayabilir, başına bela açabilir ama sensiz üzgün ve yalnız olmak istemiyorum.
I might make things difficult for you, or become an inconvenience to you. But, I don't want to be sad and lonely without you.
- Başıma bela almak istemiyorum.
- I don't want to get into any trouble.
Ve sen burada baska bela çıksın istemiyorum.
I don't want any more trouble in this place.
Bela çıksın istemiyorum.
Look, I don't want any trouble.
Buraya daha gelmeden bir bela çıksın istemiyorum.
I don't want any trouble before he even gets here.
Bela iştemiyorum.
I don't want any trouble.
Bela çıksın istemiyorum.
I don't want any trouble.
Bak adamım, başıma bela almak istemiyorum.
Look man, I don't want to get into any trouble.
Birlikteliğimiz zaten güç bela yürüyor... ve ben onu kaybetmek istemiyorum.
His life with me is already so difficult... and I don't want to lose him.
Yani, herhangi hödük bir bankaya dalıp, başıma bela almak istemiyorum.
Well, I'm not gonna mess around with any clodhopper banks.
Bela istemiyorum.
I won't trouble you.
Başınıza bela çıkarmak istemiyorum gidemezsiniz durun
And I won't cause trouble to you. You can't go. Wait
- Bela falan istemiyorum ben.
- I don't want any trouble.
Başıma bela almak istemiyorum.
You'd better go now.