Beyim перевод на английский
658 параллельный перевод
- Hanımefendi, bunu beyim gönderdi, Dr. Jekyll.
- This is from my master, Dr. Jekyll, miss.
Öyle hızlı hızlı geçip gitme, kibar beyim.
Don't walk so fast, my gentle sir.
Siz misiniz, beyim?
Is that you, sir? What's wrong?
- Merhaba, beyim.
Hello, Landlord - Gen.
Beyim, kafam yerinde değilken içsem ne olur?
Landlord, what if I have a drink while I can't think straight?
Merhaba, beyim.
Hello, Landlord
Oturun, beyim.
Sit down here, Landlord
Teşekkürler, beyim!
Thank you, Landlord!
"Taşıma" Ne taşıyacağız, beyim?
"Carry"... What do we have to carry, Landlord?
Günaydın, beyim.
Good morning, Landlord
Beyim...
Landlord...
Güçlü bir hatipsiniz beyim.
You're quite a powerful speaker, sir.
Bizi tanımıyorsunuz beyim, aksi halde bunu söylemezdiniz.
Do I make myself clear, gentlemen?
Beyim!
Governor!
Buraya bakın beyim!
Look here, governor.
Evet beyim. 150 sayfa dolusu yemek. Ah be canım, ye ye bitmez.
Yes, sir, 150 solid pages of eatments, and, oh, boy, what eatments!
Pardon beyim.
Excuse me, sir.
Yemek için çok geç kaldınız beyim.
You are too late to eat, mister.
Yüzün beyim, yüzün bir kitaptır. İçinde korkulu bir şeyler okuyabilir insan.
Your face, my thane, is as a book where men may read strange matters.
Kral kalktı mı soylu beyim?
Is the king stirring, worthy thane?
Sana bir şey diyeyim beyim, soru falan sormayacaksın!
Well, let me tell you something, mister, you ain't gonna ask no questions.
Önemli değil beyim.
It was nothing, Señor.
Burası benim evim beyim.
This is my house, sir.
Bir dakika, beyim.
One moment, Sir.
Günaydın beyim, buyrun.
Good morning, Sir. Come in.
- İşler kesat gidiyor beyim.
Ah, Monsieur, times are hard.
Bakın beyim.
Look, sir.
Falgun ayı, Beyim.
Falgun, Master.
Evet, Beyim. Orkideler çiçek açtı. Getireyim ister misiniz?
Yes, Master, the "muchkunda" are in bloom.
Beyim!
Master!
Ganguli Babu'nun evinden, Beyim!
From Ganguli Babu's house, Master!
Peki, Beyim!
Yes, Master!
Oğlunun olgunlaşma töreni var, Beyim.
For his sors initiation, Master.
Evet, Beyim.
Yes, Master.
Hayır, Beyim.
No, Master.
Şerbetinizi getirdim, Beyim.
I've brought your syrup.
Bankadan mektup geldi, Beyim.
A letter from the bank.
Janardan Ganguli'nin oğlu, Beyim.
Janardan Ganguli's son, Master.
- Durgabai geliyor mu? - Evet, Beyim.
Will Durgabai come?
Son kutuyu da açtık, Beyim. Son kutu!
It's the last box.
- Paraya da acıma. - Tamam, Beyim.
Don't count money.
Tekne daha dönmedi, Beyim.
The boat is not back yet.
Girdaba kapılmışlar, Beyim.
Drawn into a whirlpool.
Hepimiz gidersek size ne olur, Beyim?
What will happen if we all leave?
Azıcık idareli olsaydınız, Beyim bunlar hiç olmazdı.
It wouldn't have happened... if you had paid more attention.
Bir zahmet alt kata kadar gelir misiniz, Beyim?
Would Your Honour please come downstairs?
Onu geri getirmelisin. Hiç korkmuyor musunuz beyim?
You must bring her back.
Beyim?
Master!
Beyim!
Mahim has come to see you, will you receive him? Master!
Ujir Khan, Beyim.
Ujir Khan, Master.
Şerbetiniz, Beyim?
And your syrup?