Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Beyin

Beyin перевод на английский

12,903 параллельный перевод
Çekirdek eriyik muhtemelen beyin noids yumuşattı.
The fusion of the nucleus has probably smoothed the brain of the Noids.
Beyin felçli çocukların kliniğinde gönüllü çalışıyordu.
He... volunteered at a clinic for children with cerebral palsy.
Johnnie Cochran tutkulu bir şekilde savunma avukatı olmaya devam etti. Şirketinin şu an 15 eyalette ofisi var. 2005 yılında beyin tümöründen öldü.
_
Ön beyin için.
For the forebrain.
Oh, temel olarak beyin yıkanmamız gerektiğini söylüyorsun çünkü Mutant kedileri gördük?
Oh, basically you're saying that we need to get brainwashed because we saw the mutant cats?
Oraya vardığımızda bilincimi kaybetmişsem onlara söyle kırık bir kafatasım, beyin sarsıntım ve iç kanamam var.
If I'm not conscious when I get there, tell them I have a fractured skull, concussion and internal bleeding.
Beyin hücrelerini yenileyebiliyor, derisinden toksin salgılıyor ve de DNA'sı insan ile uyumlu.
Able to regenerate brain cells, secrete toxins from its skin, and its DNA meshes so well with human.
Beyin zarındaki voltajı % 200 arttırmak istiyorum.
Oh, I want to increase voltage to her cortex... 200 %.
İlk testler beyin fonksiyonlarında anormallikler tespit etti.
Early readings have detected abnormalities in her brain functions.
Beyin de geliyor.
And here comes the brains.
Ikinci testlerin sonucu geldi. Bunu söylemek çok üzücü ancak hiç beyin aktivitesi yok.
The second set of results came back, and, I'm afraid to say, there's no brain function.
İşte bu da benim hikayem, kaybedilen beyin hücreleriyle kendini abartma, belki de biraz palavrayla örülmüş ama o da olmadan nasıl olacak ki bu hayat?
So this is my story clouded by lost brain cells, self-aggrandizement, and maybe a little bullshit, but how could it not be, this fucking life?
Beyin dokusundaki şişlik birkaç gün içinde inerse iyileşme ihtimali olabilir.
Once the swelling in the brain is reduced over the next couple of days, that's when we're more likely to see a recovery.
Beyindeki oksijen eksikliği beyin hasarına neden olabilir, koma... hatta ölüm.
Lack of oxygen to the brain can cause brain damage, comas... even death.
Üvey kardeşi Amanda beyin felçli olarak doğdu zaman, daha da çok değişti.
When her half-sister Amanda was born with cerebral palsy, she changed more.
- Beyin fırtınası yaptığım için kusuruma bakma.
- Excuse me for brainstorming. - Be quiet.
Birisi onlara beyin sarsıntısından bahsetmiş olmalı, değil mi?
Yeah, well, someone must have told them about the concussion.
Beyin sarsıntısı falan değildi.
Right, Baity? No, it wasn't a concussion, man.
Beyin tümörüm var.
I have a brain tumour.
Beyin fırtınası yapalım.
Look. Brainstorming sesh starting now.
Beyin benim.
I am the brain.
Beyin sarsıntısı geçiriyor o.
He has a concussion.
Beyin!
Brains.
- Los Angeles'taki saldırı yüzünden oluşan kalıcı bir beyin hasarı yüzünden olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Started to think that maybe I had suffered some sort of neurological damage from the attack back in Los Angeles.
Ve beyin bahçeme tohumu sen ektin.
And you planted the idea seed into my brain garden.
- Arada böyle vakalar oluyor. Bir insan tamamıyla ilgisiz olduğu konuda konuşma duyunca beyin uyarılara aç bir hale geliyor ve kendini tüketiyor.
It can happen in rare instances... when a person hears something completely devoid of interest, the brain becomes starved for stimulation, and it begins to eat itself.
Onlar beyin ölümü sırasında ses tellerinde oluşan katılaşmanın çıkardığı sesler.
Those were vocal cord spasms cause by pre-death rigor mortis.
Sanırım uyuyan bir beyin bağlantıları uyanık bir zihinden daha hızlı kuruyor.
I think maybe the sleeping brain makes connections more quickly than the waking mind does.
Neyse, sanırım kadın vurunca beyin sarsıntısı geçirdim.
Well, anyway, I think she gave me a concussion.
Denekler ayrıca, fiziksel beden engeli kalktığı zaman bilinçli zihnin izin vermeyeceği gerçeklerin açığa çıktığını rapor etmiş. Tanımsızlık, kutsallık, huzur, birlik, neşe gibi hislerin beyin kimyası tarafından değiştirilmemiş hali.
Test subjects have also reported that once the impediment of the physical body is removed, deep and lasting truths are revealed that the conscious mind won't allow- - feelings of ineffability, sacredness, peace, unity, joy- - all without altering brain chemistry.
Araştırmalara göre en ciddi beyin hasarı vakalarında bile şaşırıcı oranda elektro aktivite görülüyor.
Research bears out a surprising incidence of electro-activity even in the most severely brain-damaged.
Muhtemel ölüm sebebi elindeki mektup açacağını kulak kanalı yoluyla beyin korteksine saplaması.
The probable cause of death is the introduction... self-propelled... of a letter opener into the cerebral cortex by way of the ear canal.
Mektup açıcı duyma sinirini parçalamış, sonra beyin korteksine girmiş.
The opener destroyed the acoustic nerve and then went into the cerebral cortex.
- Dış uyarılara karşı tepkisiz fakat beyin fonksiyonları gayet normal.
- She's unresponsive to outside stimuli, but her brain activity is still normal.
Beyin dalgaları çizgiden çıkıyor.
Brain waves are off the charts.
Şimdi beyin sarsıntısı ile görevde değil.
Now he's out of action with a concussion.
Bozulma ileri seviyelere ulaşmadan önce beyin işlevlerini dengelemeyi başardık.
We managed to stabilize its wetware before there was too much decomposition.
Hastanız Ilyas Atarhouch'un emarında beyin tümörü çıkmadı ayrıca sara belirtisi de bulunmadı.
The MRI on your patient Ilyas Atarhouch detected no brain tumour and the encephalogram showed no signs of an epileptic fit.
- En saçma, beyin uçurucu...
Give me the most ridiculous, mind-numbing...
Bu arada saçında biraz beyin kalmış.
Oh, by the way, you got some brain in your hair.
- Babamın beyin tümörü mü var?
Does Dad have a brain tumor?
Hem beyin cerrahı hem de Victoria's Secret modeli mi?
I'm a neurosurgeon who's also a Victoria's Secret model?
Daha önce beyin cerrahı ve model olan biriyle tanışmamıştım.
I've never met a neurosurgeon slash Victoria's Secret Angel.
Yaramaz bir tesisatçıyım. Sen de yalnız bir beyin cerrahısın.
I'm a naughty plumber... and you are the lonely neurosurgeon, huh?
Vagon beyin aldığımız GPU'lar da Makine'nin sinir sistemi.
The car is the brain, and the GPU's we acquired are the rest of the Machine's nervous system.
Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh...
Sir, implanting an electronic microchip this close to her brain stem is incredibly risky- -
Bayan Shaw'ı değerli bir kaynak haline getireceksek küçük bir beyin hasarı göze alabileceğimiz bir risk.
A little brain damage is a small price to pay if we can turn Ms. Shaw into a valuable asset.
Samaritan'ın beyin aksesuarlarını görmüşlüğümüz var.
We've seen Samaritan's brain accessories before.
Orta çağ tarzı beyin ameliyatı.
Brain surgery, medieval-style.
New Mexico'da 2 saat sonra beyin ölümü gerçekleşecek bir adam var.
There's a man in New Mexico who will be declared brain-dead in two hours.
Beyin olağanüstü bir organdır.
The brain is a remarkable thing.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]