Binlercesi перевод на английский
557 параллельный перевод
Binlercesi.
Whore. Thousands upon thousands.
Kilisenin önünde binlercesi toplanırsa hiç de güzel bir manzara olmaz.
When they gather before the church by the thousands, it won't be a festive sight.
Bahar gelir, binlercesi neşelenir
April flies in on the wing
Ve sonra binlerce binlercesi geldi. Anlıyorum.
And the thousands and thousands came later.
ve bu saatte, Parti Yoldaşlarımızın binlercesi şu an şehri terkediyor.
At this hour, tens of thousands of our Party Comrades are already leaving the City.
Benim gibi binlercesi yaşıyor İtalya'da.
I live in Italy by the thousands.
Bu sokaklarda senin gibi binlercesi var.
There are thousands of you in streets like these.
Renkli, canlı, karmaşık, gürültülü... Kazbah'ta bu yapılardan yüzlercesi binlercesi vardır.
Colorful, dynamic, multifaceted, boisterous, there's not one Casbah but hundreds.
Yüz binlercesi ise refah yaşama hasret.
Hundreds of thousands are in want of common comforts, sir.
Avrupa'nın her köşesinden binlercesi kalkıp yerimizi dolduracaktır.
From every corner of Europe, hundreds, thousands would rise to take our places.
Küçük yuvalarında küçük aileler, binlercesi, tüm İngiltereye dağılmışlar.
Little families in little homes. Thousands of them, all over England.
İkisi de masanın üstünde, binlercesi.
- They're both on the table. - Turkish or Virginian?
Burada onlardan binlercesi ve aileleriyle birlikte tümü bu alanda...
There are thousands more with their families all over this area.
Binlercesi enterne edildi.
Thousands were interned.
Bir el hareketi ile düşman ordularından binlercesi imha eder.
He annihilates armies of thousands single-handedly.
Buna katılmak isteyen, Miktarı küçük olabilir hayatında erdemli zevklere sahip olacak bunun yanında kutsal nilüfer çiçeklerinden binlercesi üzerinde imtiyazlı bir koltuğu olacaktır.
Those who participate, however small the amount may be thus will enjoy virtuous pleasures in this life not to mention the privilege of finding a seat among the thousands of sacred lotus flowers.
Eğer Enright Evi'ni protesto eden bir metni imzalarsanız The Banner büyük zevkle yayımlayacak ve kazanacağız. Çünkü binlercesi bizim gibi düşünüyor. Binlercesi, tek kişiye karşı.
If you'll sign a protest against the Enright House the Banner will be glad to publish it and we shall win because there are thousands of us thousands against one.
Ve binlercesi kendilerine iyi bir yaşam sunacak işlerde çalışmak için meslekten ayrılıyor.
And thousands are quitting every year to take jobs that pay them a decent living.
Burada binlercesi olmalı.
There must be thousands here.
Hem de binlercesi.
Thousands of them.
Bugün burada yüz asker var, yarın binlercesi gelecek,
Today there are a hundred soldiers, tomorrow there'll be thousands.
- bizim gibi binlercesi, baba.
- Thousands of us, Father.
Binlercesi böyle görünür.
Thousands of cannons look like that.
Hem de binlercesi.
Isn't that reason enough?
Onun gibi binlercesi de umurumda değil!
Not for a thousand like her!
"Binlercesi tarafından kazanılan ganimetler için bir kişi mi hak isteyecek?"
"Shall one man claim the trophies won by thousands?"
Yüzlercesi, binlercesi uygun adım daire çiziyorlar.
Hundreds of them. Thousands of them marching around in circles.
Onlarcası, yüzlercesi, binlercesi, bitmek bilmeyen bir insan, hayvan ve bir o kadar sığır, sel halinde, Sfenks Bulvarı'na aktı.
By tens, by hundreds, by thousands, unending streams of man and beast and burden, and even very much cattle, poured into the Avenue of Sphinxes.
Böyle binlercesi var.
There are thousands of them.
Meraklılar, onlarca, yüzlerce ve sonra binlercesi, roket teknolojisi hakkında çalışmalara başladı.
Tens, hundreds, and then thousands of enthusiasts started practical work on rocket technology.
Binlercesi var, yararsız ağaç hep onların üzerinde duruyormuş. Neredesiniz?
The roots of this tree has been hanging on to them.
Kümeslerinde binlercesi var.
It's every hen for herself, girls.
Binlercesi.
Thousands.
Bu renkte binlercesi var.
- There's thousands of them that color.
Binlercesi var!
Thousands of them!
Bir kişi varsa başkaları da olmalı. Belki de binlercesi. Ve hepsi şu an reislerini arıyordur.
Where there's one there must be others, perhaps thousands and every one of them looking for their chief.
"Onların binlercesi burada, İspanyollarla birlikte hayatlarını kaybetti."
Many of them, thousands of them are here with Spanish land as a shroud. "
Binlercesi peşimize düşecek.
Thousands will be chasing us around.
Selenitler, hem de binlercesi.
Selenites, thousands of them.
Ama adalet için, her nerede bir kişi yola çıkarsa binlercesi daha ayaklanacak.
But in the name of justice, wherever a single person goes... thousands more will rise up.
Binlercesi geliyor!
Quick! Thousands of'em! 612!
- Singapurda fırtına var... - Binlercesi evlerinden oldu.
Typhoon Jago hit Singapore just one hour ago and thousands have been left homeless by a volcano in Jakarta.
Eskiden birkaç yüz cesedin yeteceğini sanırdık sonra gördük ki, binlercesi bile az geliyor ve bugün, ölenleri sayamıyoruz bile.
Once we thought a few hundred corpses would be enough then we saw thousands were still too few and today we can't even count all the dead.
İlgilenmiyorsanız bu fırsata balıklama atlayacak binlercesi var.
Look, if you're not interested... I'm sure there's thousands of others who'd jump at the opportunity.
Çok hızlı zıplıyorlardı ve yüzlercesi, binlercesi vardı!
Hopping, like very fast, and hundreds and hundreds!
Kitaplar genç adam. Hem de binlercesi.
Books, young man, books.
- Binlercesi.
Thousands of them.
Yani yumurtalardan bunun gibi binlercesi mi çıkacak?
But you mean if these eggs hatch, there will be thousands of those things crawling around down here?
Seninki binlercesi.
You get paid in thousands.
Bunlardan binlercesi var bende.
I got a million.
Esir işçiler, binlercesi.
Forced laborers, thousands of them.