Birth перевод на английский
10,547 параллельный перевод
Kaybımızın yasını tutmak için zamana ihtiyacımız var ve sizin de çocuğunuzun doğumunun tadını çıkartmak için özgürlüğe.
We need time to grieve our loss, and you need freedom to enjoy the birth of your child.
Doğum tarihini göremiyorum.
I can't make out your date of birth here...
- Burcu?
- Birth sign?
Gerçekten benden annenin burcunu hatırlamamı mı bekliyorsun?
You seriously expect me to remember your mom's birth sign?
- Beşik tutuşu bebek doğduktan hemen sonra kullanılabilir.
- The cradle hold is one that can be used immediately after baby's birth.
Ve eğer hastanede doğum yapacaksanız, siz daha emzirmeden önce o doktorların gelip de bebeği sizden almasına sakın izin vermeyin.
And if you opt for a hospital birth, do not let those doctors snatch that baby away before you have a chance to nurse.
Ayrıca doğum sırasında yanımızda üçüncü bir kişi olacak... bunu ister misin?
Also there's another person in the room during the birth... do you want that?
Doğum tarihi için tahminlerinizi kavanoza atmayı unutmayın.
Don't forget to put your guesses for the birth date in the jar.
Ve doğum günü iddiasını da ben kazanacağım.
And I'm so winning the birth date lottery.
Çok isterdim ama... doğum yapacağım.
I'd love to, but... I'm giving birth.
- Bebeğin başı pelvise yaklaştıkça, rahim ağzı genişler ve incelir doğuma hazır hale gelir.
- As the baby's head drops into the pelvis, the cervix becomes longer and thinner to get ready for birth.
Vücudun doğuma hazırlanıyor.
Just your body getting ready to give birth.
Kızım doğum yapmak üzereyken, sen, onun yanında olmak için eve dönmeyeceğimi düşünüyorsun.
I'm talking about how my daughter is about to give birth, but you assume I would have no interest in flying home to be there.
Sen genişlediğin içindi, Jane, ve doğumu kaçırma düşüncesi, küçücük bir ihtimal.
It was because you were dilated, Jane, and the thought of missing the birth, just the smallest chance.
Biz burada doğum yapacağız.
Here we give birth.
Evde doğum yapacağım.
I'm having a home birth.
Doğum planı nerede?
Where's the birth plan?
- Doğum planını bulamıyorum.
- I can't find the birth plan.
- Boşver lanetolası planı.
- Fuck the birth plan.
Orada o ikiz erkek, Paul ve Jared doğum verdi.
There she gave birth to twin boys, Paul and Jared.
Bir isim ve doğum tarihi olmasını tercih ederdim.
Well, I'd rather have a name and a date of birth.
Dur biraz, sana doğum kontrolü olayını öğretmek bana mı kalacak?
Wait. Is it gonna be up to me to teach you about birth control?
"Lakewood'taki en hızlı erkek" ... onu anormal, siber zorba ve bağnaz bir stile yönlendirdi.
See, the birth of Hester Prynne's illegitimate child led to her being essentially outed and cyber-bullied, Puritan style.
Samimiyet oluştuğunda gayrimeşru bir doğum yaptığını muhakkak bilecek.
When intimacy occurs, he's sure to know that you gave birth out of wedlock.
Gayrimeşru bir doğum yaptığını muhakkak bilecek. - Kes şunu.
He's sure to know that you gave birth out of wedlock.
Sadece doğarken boğulması gereken hasta bir hayvana bakan adamım.
I'm just a man looking at a sick animal that should've been drowned at birth.
Benjamin'in doğumunu ve onun... Onun ölümünü.
Benjamin's birth and his... and his death...
Özellikle de doğum öncesi oluşmuş şiddetli anne içgüdüsü.
Specifically, the fierce maternal instinct That kicks in just prior to giving birth.
Şu an seninle buluşmamın hatırasını doğarken senden miras olarak aldım.
At birth, I had inherited from you the memory of myself meeting you right now.
Seninle tanışmak bir şerefti ve üçüncü kuşak doğum kanalından dünyaya gelmek bir zevkti.
It has been an honor to meet you and a joy to emerge from your 3rd generation birth canal.
Efendi Cromwell, düşük seviyede doğanları yaptıklarını duymayı çok sever.
Oh, Master Cromwell likes to hear of the deeds of those of low birth.
Düşük bir konumda doğması hakkında şakalar yaptılar.
They made jokes about his low birth.
Evliydin, ne 10 yıldır falan mı kızlarının doğuşuna tanık oldun, büyümelerini izledin.
You were married, what, 10 years, witnessed the birth of your daughters, watched them grow up.
Ama Robert ile öz babası olduğu için arasında bir bağ hissettiğini söylese daha da üzülmez misiniz?
But wouldn't you be even more hurt if she told you she did feel a connection with Robert, because he is her birth father?
Ama sen mücade etmekten bıktıysan ve öz baban olduğu için Robert ile kalmak istiyorsan bizi hayal kırıklığına uğrattığını düşünmeni istemeyiz.
But if you are tired of fighting and you want to go live with Robert because he's your birth father, then, uh, we don't want you to feel like you're letting us down.
İşsizlik. Tarihte görülmemiş derece doğum oranı düşüklüğü.
The birth rate lowest history.
Sosyal güvenik numaran, tıbbi belgelerin ve doğum belgen hepsi 6 yıl önce sistemde birden ortaya çıkmış gibi.
Your social security number, medical credentials, And birth certificate All seem to just appear in the system six years ago.
Öz anne-baban hakkında bir bilgin var mı?
Do you know anything about your birth parents?
Onun doğum belgesi.
His birth record.
Bu yeterli değilmiş gibi, Graboid'ler Shrieker adını verdiğimiz üç çirkin yavru doğurur.
If that weren't enough, Graboids give birth to three ugly spawn we call Shriekers.
Budistler samsaradan kurtulmanın mümkün olduğuna inanıyor. Devamlı ölüp doğma döngüsünden yani.
Buddhists believe it's possible to achieve a liberation from samsara, the repetitive cycle of birth and death.
Anne Clark senin biyolojik annen değil.
Anne Clark isn't your birth mother.
Henüz tescil edilmedilerse biyolojik anne ve babanı da bulmamız gerek.
So we need to find your birth parents, in case they're unregistered as well.
Bir zamanlar vizyon sahibi bir sanatçı olarak görülürdü, Amerika'nın doğuşunu tuvale çizecek olan kişi olarak.
He was once hailed as a visionary, a man who would document the birth of America on canvas.
Bebek geliyor.
I'm giving birth! - Aah!
Bebek geliyor!
- I'm giving birth!
Tamam, o zaman doğum belgesi, vasiyet, ne olursa arıyoruz.
Okay, so we're looking for a birth certificate, a will,
Pekala, bir doğum belgesi var.
Okay, well, we got a birth certificate.
Doğum tarihi tutuyor.
The birth dates match.
Bizler, genetik oynamalarla insanlığın neslini küstahça tükettiği türün yeniden doğmasını sağlayacağız.
Through genetic manipulation... we will give new birth to what man has so arrogantly made extinct.
Görevi, doğumu yönlendirmek.
( Sighs ) She's there to navigate the birth.