Birthday перевод на английский
29,076 параллельный перевод
Hayatımın en güzel doğum günüydü.
It was the best birthday I ever had.
Doğum günümü kutladım, biliyor muydun?
- Yeah? Did you know I just celebrated a birthday?
Geçen hafta, kaplumbağanın birinin doğum günü partisine gittim.
Last weekend, I went to a turtle's birthday party.
Ben torunumun doğum günü partisine gidiyorum.
I'm going to my granddaughter's birthday.
Doğum günüme yakın zamandaydı.
Around my birthday.
Doğum günü partilerinde, piyano resitallerinde her daim etrafta ailen olacak.
At his birthday parties, his piano recitals, every time your parents are around.
Üç yıl önce doğum gününde bardan çıkmıştık.
We left this bar about three years ago on his birthday.
Yani, doğum gününde ona çiçek getirmekten fazlasını mı yapmalıydım?
I mean, should I have brought her flowers more than just on her birthday?
Bunun stresle ve doğum gününle alakası yok
This isn't about stress and this isn't about your birthday.
Geçmiş doğum günü hediyen.
Your belated birthday present.
Doğum gününde kendine üzülüyorsun demek.
You're feeling sorry for yourself on your birthday, huh?
Mutlu yıllar tatlım.
Happy birthday, sweetie.
Bir sonraki doğum gününde sana bir bilgisayar kursu alacağım.
For your next birthday, I'm going to buy you a computer course.
Onuncu yaş gününden önceydi.
Just before your 10th birthday.
Üzgünüm. Bunun akşam yemeği partisi olduğunu bilmiyordum bir doğum günü partisi olduğunu.
Sorry, I didn't realize it was a dinner party... a birthday dinner party.
Claire bu saati 21. doğum gününde Adam'a vermişti.
Claire gave Adam this watch for his 21st birthday.
Doğum gününü bile hatırlamıyorum.
I don't remember his birthday.
Bugün benim doğum günüm.
It's my birthday.
"Madeline'e malum doğumgünü hediyesini vermek için sabırsızlanıyorum."
Can't wait to give Madeline the ultimate birthday present. "
Doğum günüydü ve gergin görünüyordu.
It was her birthday, and I could tell that she was anxious, so I just offered her a little bump.
Bugün doğum günüymüş.
It's his birthday.
Merhaba, beyler, geçerken uğrayayım haftaya doğum günüm olduğumu söyleyeyim dedim.
Hey there, fellas, I thought I'd stop by, let you know my birthday's next week.
Tıp Fakültesindeyken hafta sonları çocukların doğum günü partilerinde sihirbazlık yapan bir adamla tanışmıştım.
Meredith : Back in med school, I knew a guy who spent his weekends as a magician for children's birthday parties.
Yaptığı tek şey "emekliğin" kısmını silip "doğum günün" yazmak.
Only she crossed out "retirement" and wrote "birthday."
Sanırım Vince'ten doğum günüm için bir hediye.
Um... I think that might be my birthday gift from Vince.
Doğum günüm için doktordan randevu almak ister misin?
You wanna make an appointment at the doctor for my birthday?
Ama ilk pastayı doğum günü kızı alacak.
Ah! Ah! The birthday girl gets the first piece.
Doğum günü kızı ayrıca hediyesini de alacak.
The birthday girl also gets a present. - Whoo! - Oh!
Robby'nin doğum günü pastası geliyor.
We've got Robby's birthday cake soon!
Doğum gününde genç bir kız vardı.
It was a young girl at a birthday party.
Onlar da doğum günü partisindeydiler.
They were at the birthday party, too.
Doğum gününü mü hatırlıyordu?
Aware of your birthday?
♪ Mutlu yıllar sana... ♪
♪ Happy birthday to you... ♪
- Doğumgünün kutlu olsun.
Happy birthday. - Thank you.
- Doğumgünün kutlu olsun.
Happy birthday. Happy birthday.
Büyük bir doğum günü partisi var. Evet.
Big old birthday party out there.
Şansımıza hastaneden bugün taburcu oldu da doğumgününü iptal etmedik.
I mean, luckily she got released from the hospital today or we had to cancel this birthday party.
Doğum günüm. Beraber kutlamak istediğim tek kişi sensin.
It's my birthday, and I can't think of anyone else
Yarın doğum günün mü?
Tomorrow's your birthday? No, no.
Doğum günü ıstakozu. Sen pişireceksin.
Birthday lobster, which you are cooking.
Doğum günün kutlu olsun!
Hey! Happy birthday!
Sizi orospular, doğum günümü unuttunuz.
- You bitches forgot my birthday! - What?
Bu senin 30'uncu yaş günün.
It's your 30th birthday!
Hayır, şimdi kamerayı açacağım, doğum günümü kutlamadığımızı, sizlerin başka planları olduğunu kaydedeceğim.
In fact, I'm gonna go on record right now and say that we're not doing anything for my birthday, so you guys make other plans.
Bedava pasta alalım diye onlara bugün doğum günüm dedim.
I like to tell them it's my birthday for the free cake.
Bebeğim bu hafta sonu Kate'in doğum günü.
- Babe, it's Kate's birthday this weekend.
Belki senin partine gelirken şu asidi de alıp gelmeliyim.
- Maybe I should use that nitrous as my plus one to your birthday.
günü hediyen.
- Happy... belated birthday present.
Tanrım.
-... waiting for her birthday to...
Ama sen bunu bozdun. Evie, doğum günüm hangi gün?
- Evie, what day is my birthday?
Doğum günün kutlu olsun.
- Happy birthday.