Bogota перевод на английский
245 параллельный перевод
Oh, fakat çalınmış olmalı, çünkü kocam telefonda Regent Street'te Bogota'nın dükkanından geri getirmekte olduğunu söylemişti.
Oh, but it must have been, because my husband told me on the telephone he was bringing it back from Borota's in Regent Street.
Biliyor musunuz kilise Bogota'da önemli bir faaliyet yürütüyor.
You know we have an important mission in Bogota.
Bogota Kolombiya'da Monsenyör.
Bogota is in Colombia.
Bogota'da bu yolu buraya kadar takip etmemi söylediler buraya ve daha sonra...
In Bogota they told me to follow this road until here to here and then...
3 hafta öncesine kadar Bogota'daydı, Kolombiya'da.
Up to 3 weeks ago he was in Bogota, in Columbia.
Bogota'daki Interpol'e telex çekmeni istiyorum.
I want you to telex Interpol in Bogota.
Tanrı aşkına yaptığım tek şey Bogota'ya teleks yollamak.
Hell all I've been doing is telexing Bogota.
Bogota'ya geri dönüyoruz.
We're going back to Bogotá.
Adam Bogota'da ağır abilerle bayağı haşır neşir olmuş.
Oh, he's in thick with a lot of heavy boys down in Bogota, huh?
Bogota'da Sacred Heart Manastırı'nda
Educated in Sacred Heart Convent in Bogota,
Çiftçiler diyorum dostum... Bogota'daki çiftçiler.
I mean, farmers, man - Farmers in Bogota.
Bogota'dan Miami'ye, oradan L.A., bir sürü para diyorum, dostum.
Bogota to Miami to L.A. I mean, all that money, man.
Bogota.
Bogota.
Adamın kuzeni seninle Bogota'da buluşacak, sana malı satacak, buraya nasıl döneceğini gösterecek ve sonunda biz bu işe yatırdığımızın dört katını kazanacağız.
The man's cousin is gonna meet you in Bogota, sell you the stuff, show you how to bring it back here, and we end up with four times what we paid.
Bogota ve Cartagena'ya Uçuş 12.
Flight 12 to Bogota and Cartagena.
Victor, her şey bittiğinde, Luna benimle Bogota'ya gidecek.
Victor, when this is over, Luna goes back to Bogotá with me.
-... Bogota 6-3-7 bağlar mısınız?
Bogota 6-3-7?
Uyuşturucu ticaretinden bir kaç defa Bogota'da tutuklanmışlar, Başkanım.
Half a dozen arrests for drug trafficking in Bogota, Mr President.
Cinayetin ertesi sabahı Bogota'ya gitmek için uçuş biletleri vardı. - Selam, Dan.
They had plane tickets to Bogota the morning after the killings.
- Bogota'ya ilk gelişiniz mi? - Evet.
- First time in Bogota?
... bugün Bogota sokaklarında, on kişi öldü ve sekiz kişi yaralandı.
... in the streets of Bogota today. Ten were killed and eight wounded.
Akşam 7.50'de Bogota'ya varır.
He'll be in Bogota 7.50 p.m.
İyidir, ama Bogota'da yakıt için iniş yapıyor...
That's £ 411. 4-1-1. It's good value, but refuelling at Bogotل...
Bogota'da köprüdeki bomba senindi!
It was your bombs on the bridge in Bogotá!
Kolombiya Bogoto'dan İspanyolca yazılmış.
In Apanish from Bogota, Colombia.
Bogota'da kaç ölü var?
" Do you know how many guys died in Bogota..
Amalia Navarrete, Bogota'dan,
Amalia Navarrete from Bogota,
Bogota'ya gidiyorum.
I'm going to Bogota.
- Tamam. Bogota'da ne var?
- What's in Bogota?
Bogota'da ne var? Az önce Interpol'ün ilişkiler ajanıyla konuştum. 8 yıl önce "Kardan Adam", Kishell adında bir adama saldırmış.
Interpol says eight years ago the Snowman attacked a guy, Kishell.
Bogota'da buluştuğum adamın beni aramasını bekliyorum.
That guy I met in Bogota, I'm waiting for him to call me back.
Bizim'gerdanlık bomba'vakamız ile arasında bağlantı olabilir. Bogota'nın içinde ve çevresinde,
There's been a string of necklace bomb cases just like this one inand around Bogota
Bir karısı Miami'de, diğeri Bogota'daymış.
He had one wife in Miami, the other in Bogota
- Doğrusu Bogotà, ama çok yaklaştın.
- Bogota. It's Bogota, but close enough.
Sorguya çekilmiş ama tutuklanmamış... -... Kosova, Bogota, Sri Lanka'da.
He's been questioned, but not charged in Kosovo, Bogotá, Sri Lanka.
Bogota'da bir dost beni bekliyor.
A friend is waiting for me in Bogota
Gördüğün gibi, bunlar Bogota'daki hesabından yapmış olduğu transferler.
These are the bank transfers that he made from his account in Bogotá.
Bogota'da onunla oynamıştım. O da tüm gençler gibi... bizi yok etmek, babasını öldürmek için burada.
He's like all young men... out to destroy us, to kill the father.
Bir gün Halep, iki gün İran.
One day Aleppo, two days Iran Bogotá, maybe four or five days.
Bogotá, belki dört ya da beş gün. Ama sonra yeniden New York'tayım. En geç ayın 22'sinde.
But then I be come back in New York the 22nd for sure.
Bogotá.
Bogotá.
Ne param, ne şık bir elbisem, ne visa kartım vardı, Bogotá Colombia'da öylece köşede bekliyordum...
I had no money, no clothes, no visa, standing on the corner in Bogotá in Colombia...
İki bin odalık bir otel açılışı var Bagota'da, hakikaten de öyle ama bizimki... hiçbir şeyi dinlemiyor, tanırsın onu.
- That is correct, but she does not want to hear about it One hotel had a fire in Bogotá.
Efren, büyük, kötü Luis Bogotà'dan dönünce halin ne olacak?
Efren, what's gonna happen to you when big, bad Luis comes in from Bogotá?
Saf Bogotá altını.
Pure Bogotá bullion.
Paris 40 kilometre uzakta olabilir belki ama bizim için Bogotá kadar uzak.
"Paris may only be 40 kilometres away.." "but for us it is as far as Bogotá."
Tamam!
- What's in Bogota.
Burası Bogotá değil.
This is not Bogotá.
Ben aslında Bogotá'da pek dışarı çıkmam.
I don't really go out much in Bogotá.
Burası Bogotá da değil.
This is not Bogotá.
Rafa 8-0 önde.
A friend in Six who was out in Bogota was saying... ( Phone ) It's already eight-nil to Rafa.