Boys перевод на английский
50,846 параллельный перевод
Beyler yolunuzu kaybetmiş olmalısınız.
You boys must be lost.
Hadi günlerini gösterelim beyler.
Let's light'em up, boys!
Gördünüz mü beyler.
See ya, boys!
Çocuklarla git.
Go with the boys.
Hakikat zamanı beyler.
Moment of truth, boys.
Siz çocuklar ölmekten korkuyor musunuz?
You boys afraid to die?
Neler oluyor beyler?
What's up, boys?
Siz çocuklar ne zaman gidiyorsunuz?
When you boys fly out?
Okuldakiler erkekleri öptüğünü ve onlara sürtündüğünü söylüyorlardı.
The school was calling saying she's kissing boys and rubbing up against them.
Beni de birkaç yıl yetimhaneye gönderdiler.
I was, um... shoved in a boys'home for a few years
Çevrede hiç erkek çocuk yoktu.
No boys around for miles.
Biz kankayız.
We're boys.
Harika çocuklar.
Great boys.
Bütün iyi çocuklar alınacak.
All the good boys will be taken.
Olsun yıldızlar ya da spot çocuklar, Herkes geydir.
Be it stars or the spot boys, everyone is gay.
Yapmayın ama beyler, filmi görmediniz mi?
Come on, boys, haven't you seen the movie?
Padres'teki büyük çocuklar ağlıyorlar mı?
Aw. Are the big boys on the Padres crying?
Benden bu kadar millet.
I'm over this, boys.
Bebeğim yapma ama çocuklar maça başlamadan önce hep ne dersin?
Hey, baby... What do you always say to the boys before their games?
- Mike... 23 yaşındaki çocuklara yaşam koçluğu yapmaktan yoruldum.
I'm just, uh... tired of being a life coach to these 23-year-old boys.
Kayıp çocukların ölüyor.
Your lost boys are bleeding out.
"füme balığı" nı "erkekler" le
What if we change "lox" to "boys"
Onun ibadet çiftliğine taşındım, diğer 45 üyesiyle birlikte toplu intiharla ölen, Kurtuluş Yıldızı Çocukları örgütünde. Ama ben ölmedim.
I moved onto his prayer farm with 45 other members of the Salvation Star Boys, who died in a mass suicide.
Erkekleri evine getiriyordu.
She would bring boys home.
Bu kötü çocuklarla bir sürü seks yapmadık mı?
We had a lot of sex in these bad boys, huh?
Ona çıkışı gösterin, beyler, Kan çıkacağından da emin olun.
Show him out, boys, and make sure he bleeds.
Eve dönün çocuklar.
Come on home, boys.
Bu gezegendeki erkekler böyle yapar.
That's like a thing that boys on this planet do.
Hey çocuklar, buraya gelin.
Hey, boys, get on over here.
Hey çocuklar bakın kimi buldum.
Hey, boys, look who I found.
Duydunuz mu çocuklar?
Now, boys, hear that?
Görünüşe göre Milford'daki bu çocuklar denediler.
Apparently these boys down in Milford tried it.
Baba Curtis'i tanıyınca da aslında mantıklı geliyor çünkü karısını ve çocuklarını devamlı dövüyormuş. Yaklaşık bir yıl önce kalp krizinden ölmüş.
Which, the more you learn about father, Curtis, it makes sense,'cause he regularly beat her and both of the boys, and then he dropped dead of a heart attack about a year ago.
Çocuklara evden ayrılınca ne olmuş?
What happened to the boys once they left the house?
- Teşekkür ederiz.
Thanks, boys.
Manchester'daki Kingston Çocukları.
Kingston Boys, over on Manchester.
Siz beraber takılmalısınız.
You boys should hang out.
Çocuklar, general çadırından adım attığı anda Davy onu çivileyecek.
Now, boys, the general sets one foot outside that tent, and Davy here's gonna nail him.
Affedersiniz çocuklar.
Excuse me, boys.
Robbie, Matty ve bütün çocuklar orada olacak.
Robbie's there, Matty, all the boys.
Toparlanma zamanı, çocuklar.
It's time to pack up, boys.
Siz ikinizin Berlin'de Riley ile randevusu var, trene binecek sonra da Katerina'yı bulup, güvenliğini sağlayacaksınız.
You boys are gonna rendezvous with Riley in Berlin, get on that train... find Katarina, and keep her safe.
BND * buraya geldiğinde... * Alman İstihbarat Teşkilatı... onlara ne söyleyeceksiniz, çok merak ediyorum.
I'm not sure what you're going to say when the boys from the BND arrive.
O çocukların dedikleri gerçekten doğruysa bu işi çözüp seni bulacağım ve bizzat kendim hapise tıkacağım seni.
If what those two boys said is really true, I'll find out, I'll find you, and I'll put you away myself.
Hadi gidelim çocuklar!
Let's go, boys!
Evet. Çocuklarıma 5 dakika daha veriyorum.
I'll give my boys another five.
Babasının kim olabileceğine dair, çocuklarıma değişik hikayeler anlatıyor.
He's been telling my boys different stories about who his father might be.
Ama o çocuklar?
But those boys?
Buraya ne için geliyoruz, çocuklar?
What are we here to build, boys?
Büyüklerden aldim.
I went for the big boys.
Kendimize Gecelerin Oğlanları diyeceğiz.
We'll call ourselves the Night Boys.