Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bozuldu

Bozuldu перевод на английский

3,566 параллельный перевод
Kamyonetim bozuldu ve başlangıç noktasına geri dönmemiz gerekiyor.
Ah, yeah, my truck died, and we need a ride back to the RV Park.
İşler bozuldu, entrikacı benci fahişe.
Turns out, you're just a selfish, scheming whore.
Reaktör bozuldu!
The reactor exploded!
- Ne? - Özel yol tabelan yok. Arabam bozuldu, tutuklandım ve bir kaçık gibi konuşuyorum.
- You have no private-road sign, and my car died, and I got arrested, and I must sound like a loon.
Ya arabam bozuldu dersem?
What if I say that my car broke down?
- Televizyonun kumandası bozuldu.
- The TV remote is broken.
Daha önce de aramız bozuldu, iki taraf da hatalar yaptı. Ama yine bunları atlattık.
We've beefed before, both made mistakes, but we get through it.
Biz bir oyuncak bozuldu kullanılan bu yana,, Burada bunları tekne var.
Since we used a toy is broken,, we have to craft them here.
Sinirlerim bozuldu.
I'm just bummed about- - I know, but- -
Tatlım, bu bozuldu.
Hon, this isn't working.
İşler bozuldu.
Things deteriorated.
Röntgen cihazı daha şimdiden bozuldu mu?
Is the x-ray thing broken already?
- Hayır, sinirim bozuldu biraz.
No, I'm a little rattled.
Çünkü benim arabam bozuldu.
Because my car broke down.
Onun arabasi bozuldu.
His car broke down.
- Hadi ama! Biliyor musun sen gittikten sonra morali çok bozuldu.
You know, after you left, he was in rough shape.
- Sadece telefonda konuştum ama sonra sinirleri öyle bozuldu ki, ne dediğini anlamak zorlaştı.
I just spoke to her on the phone, but she became very upset, so it was difficult to understand her.
Kamyonetim bozuldu da.
My, uh, truck broke down.
Odi bozuldu.
Odi has broken.
Odi bozuldu.
- Odi is broken.
154.000 kilometrede bozuldu.
It broke down after 95.908 miles.
- Bozuldu.
- He broke.
Uyuşturucu anlaşması bozuldu, değil mi?
Drug deal gone wrong, yeah?
Hayır, çünkü bağlantı da bozuldu.
Well, no, because the linkage is to cock as well.
Zımbam bozuldu. Yeni bir tane getirebilir misin?
My--my stapler is broken.
Sorun ne, asansör mü bozuldu?
What's the matter, lift broken?
- Motorum bozuldu.
- My engine crapped out.
Joy, sahte nişanımız bozuldu.
Joy, our fake engagement is over!
Üstüste yaptığı doğumlar nedeniyle Feride'nin sağlığı bozuldu.
Fareeda's health failed because of continues deliveries.
Arabamız bozuldu, lütfen arkadaşımla beni eve bırakın.
Our vehicle broke down.. Please give us a lift.
Arabam bozuldu, ben de eve dönmek için taksi çağırdım.
My car died, so I called a cab to get home.
Ama sonradan fren bozuldu.
And then the brakes went out.
Bozuldu mu? Çalındı mı? Kayboldu.
Misplaced.
Belki de öküz öldü ortaklık bozuldu.
Maybe the partnership hit a rough patch.
Arabam bozuldu ve Billy ve ben çaresiziz.
Okay, well, my car broke down and Billy and I are stranded.
- Hayır, bozuldu artık.
No, she's broken.
Bozuldu.
It's down.
Hepsinin bunun yüzünden morali bozuldu ama hepsi de Piney'le senin aranda neler geçtiğini biliyor.
And all the guys are spun out by it all, but they all know the history between you and Piney.
Bir şey bozuldu ya da tamamlanmadı.
Something's broke or something's interrupted.
Moralim bozuldu.
Yeah, what's with that?
Gabrielle Solis'in morali bozuldu, ve morali bozulunca, hiçbir şey onun neşesini kredi kartı gibi... yerine getiremezdi.
Gabrielle Solis was depressed, and when she was depressed, nothing lifted her spirits like a good workout... of her credit card.
Şimdi bozuldu.
Now it's broken.
- İşte bu yüzden sinirler bozuldu.
That's why you lost.
Bir gün içinde nişanım bozuldu.
In the span of one day, my engagement fell apart,
Şey, buz makinesi bozuldu da.
The, uh, well, ice machine got busted.
Aslında cidden sinirim bozuldu.
Yeah, actually, I'm really annoyed.
Pencere sensörü yine bozuldu.
The window sensor went off again.
Sadece biraz moralim bozuldu.
I just...
Evet, yolun girişinde bozuldu.
Yes.
Gerçekten sinirim bozuldu.
Lily wins.
- Evet, bozuldu...
Yeah, I lost.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]