Brogan перевод на английский
153 параллельный перевод
Ne var ki davaya buradan biri baksın istiyorsan Bay Brogan Moore'u tavsiye edebilirim.
But if you'd like the case handled by these chambers, - I'd recommend Mr Brogan-Moore.
Mahkemeden gelir gelmez Brogan-Moore'u burada görmek istiyorum.
I would like to see Brogan-Moore here as soon as he comes in from court.
Brogan-Moore'u çok seveceksin. Eğitimlidir. Tabii ki, benden aldı.
You'll like Brogan-Moore, he's had excellent training.
- Ah, Brogan-Moore.
- Ah, Brogan-Moore.
Bay Mayhew ve Bay Brogan-Moore'u tanıyorsunuz.
You know Mr Mayhew, Mr Brogan-Moore.
Bu Bay Brogan-Moore.
This is Mr Brogan-Moore.
Bay Brogan-Moore savunmadan sorumlu.
Mr Brogan-Moore will lead the defence.
İzninle, Brogan-Moore.
Pardon me, Brogan-Moore.
Bay Brogan-Moore'a ve size de yardım etmek istiyorum.
I want to help Mr Brogan-Moore and to help you.
Önemli değil, Brogan-Moore.
It's all right, Brogan-Moore.
Ve saygın dostlarım Sir Wilfrid Robarts ve Bay Brogan-Moore savunmayı temsil edecekler.
And my learned friends Sir Wilfrid Robarts and Mr Brogan-Moore appear for the defence.
Teşekkürler, Bay Brogan-Moore.
Thank you, Mr Brogan-Moore.
Biraz izin verir misiniz lütfen, Brogan-Moore, Carter?
Would you excuse me, Brogan-Moore, Carter?
Söyle Brogan-Moore odama gelsin. Mayhew'u da gönder.
Get Brogan-Moore to my chambers, and Mayhew too.
Eski Brogan çiftliğindeki su kuyusuna uğradılar. Orası, kendilerini çöle vurmadan önce su ihtiyaçlarını karşılayacakları son yerdi.
They made for the waterhole at the old Brogan ranch because it was the last chance to fill up before they hit the desert.
Apaçiler, Brogan'ın evini beş yıl kadar önce yakmıştı.
The Apaches had burnt out the old Brogan place about five years before.
Bastır, Brogan!
Way to go, Brogan!
Brogan!
Brogan!
Oynama fırsatı bekleyen iki acemi var, Brogan.
I got two rookies who need playing time, Brogan.
Bunu yapman gerekmiyor, Brogan.
You don't have to do this, Brogan.
Beni ofiste bekle, Brogan.
Wait for me in my office, Brogan.
Ben Terry Brogan.
This is Terry Brogan.
Bekle, lütfen. Terry Brogan.
Hold, please. lt's Terry Brogan.
Yaşıyor, Brogan.
He survived, Brogan.
Öyleyse, benden ne istediğinizi siz söyleyin, Bay Brogan.
Then suppose you tell me exactly what you want with me, Mr. Brogan.
Terry Brogan'ı tanıyorsun.
You know Terry Brogan.
Galiba Bay Brogan yeni bir iş bulmuş.
It seems Mr. Brogan has a new job.
Doğru, Brogan. Zengin oldum.
That's right, Brogan. I got rich.
Ben Terry Brogan.
I'm Terry Brogan.
Sanırım kim olduğunu biliyorum, Terry Brogan.
I figure I know who you are, Terry Brogan.
İyice saçmalıyorsun, Brogan.
You're full of shit, Brogan.
Beni buraya göm, Brogan.
Bury me here, Brogan.
Brogan geri dönmez ki.
Brogan wouldn't have gone back.
Sen misin, Brogan?
That you, Brogan?
Alo, Brogan.
Hello, Brogan.
Dinle, Brogan üvey kızımın iyiliği için bu işe girdim.
Listen, Brogan I'm getting into this because of my goddaughter.
Arkadaşın Brogan, beni tehdit ediyor, Jessie.
Your friend Brogan is a threat to me, Jessie.
Brogan, kimseye zarar vermez.
Brogan won't beat anybody.
Ne yapıyorsun, Brogan?
What the hell are you doing, Brogan?
Önerin ne, Brogan?
What's your deal, Brogan?
Ondan uzak dur, Brogan.
Keep away from her, Brogan.
Seni pek zorlamıyor sanırım, Brogan.
It didn't seem to hurt you, Brogan.
Unutma, Brogan. Artık Onun hayatında işin yok.
Remember, Brogan, you're out of her life.
Bay Brogan Plunkett Şatosu üzerindeki ipotek için aradığınızı biliyorum, fakat ne yazık ki hala sonsuz posta grevimiz devam ediyor.
Mr. Brogan... I assume you've called in regard to the mortgage payment... on Castle Plunkett, unfortunately still delayed... by what seems to be our endless postal strike.
Bay Brogan, size ödeme yapamıyorken şatonun tamamını denizden geçirmemi nasıl bekliyorsunuz?
Mr. Brogan, if I cannot send your payment... how on earth do you expect... to transport an entire castle across the sea?
Fakat sizi temin ederim ki Bay Brogan eğer grev daha uzun sürerse şu anda elimde tuttuğum çeki alıp feribotla şahsen İngiltere'ye geçip size kendim postalayacağım.
But I can assure you, Mr. Brogan... that if it goes on much longer... I will take this check which I am holding in my hand... and personally ferry it across the water to England... and mail it to you myself.
Bu tarz konuşmanız bence gereksiz, Bay Brogan.
I don't think that kind of language... is necessary, Mr. Brogan.
Affetmenin bir asalet olduğunu duydunuz mu, Bay Brogan? Hayır mı?
Have you heard of the quality of mercy, Mr. Brogan?
Shakespeare'inizi okumadığınız belli, Bay Brogan.
You haven't read your Shakespeare, Mr. Brogan.
Burada hiç müşterin olmadığı için şu Brogan denen adama borçlusun.
Just because you haven't got a guest in the place... you're in hock to that fellow Brogan.
Plunkett Şatosu'nun kendi sınırları içindeki adı çıkmış olan Ağlayan Söğüt'te ise Brogan Ölüm Perisi'nin zaman zaman feryat edip inlediği söylenmektedir.
Here, within the confines of Castle Plunkett itself... we come to the infamous Wailing Willow... from which the Brogan Banshee... is reported to wail and howl from time to time.