Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bulacağız

Bulacağız перевод на английский

11,725 параллельный перевод
Onu bulacağız.
We will find her.
Sana yardım bulacağız, tamam mı?
We're getting you help, okay?
Bundan kurtulmanın bir yolunu bulacağız.
I've given up everything! We'll find a way out of this.
- Bulacağız da.
- He's out there, he's alone... scared... he's hungry. - We will.
- Merak etme, ihtiyacın olan her şeyi bulacağız.
Don't worry, we'll get you what you need.
Stillwater'ı serbest bırakmadan onu kurtarmanın bir yolunu bulacağız işte.
And we'll figure out a way to get him back without releasing Stillwater.
Çünkü Karen beni dolduracak ve biz de bir yolunu bulacağız.
Because Karen's gonna catch me up, and we're gonna figure out a way.
Birkaç yere ulaşacağım Tepper denilen adli tabibin son bilinen adresini bulacağız ve belki de mahkeme salonunun dışında bir sohbete daha istekli olur Frank Castle'ın buz gibi bakışlarından uzak bir şekilde.
I pull some strings, we, um... find out the last known address of medical examiner Tepper, and maybe he'll be more willing to have a conversation outside of the courtroom, away from the icy death gaze of Frank Castle.
Ama bulacağız.
But we're gonna figure it out.
Ölümcül Yellow Viper'ı burada mı bulacağız yani?
This is where we'll find the deadly Yellow Viper?
Şu Los Diablos'u hangi taşın altında bulacağız?
Under what rock will we find Los Diablos?
Tamamen görüşlerime dayanarak tahmin ediyorum Los Diablos'u burada bulacağız sanırım.
Insanely wild guess, but this is where we'll find some Los Diablos.
- Bulacağız, Bayan Shaw.
We'll find out, Mrs. Shaw.
Onu bulacağız.
We'll find it.
- Kafayı bulacağız.
We're gonna get high.
- Başka bir yol bulacağız.
- We find another way.
- Yeni Beatles'ı bulacağız.
- We'll find the next Beatles. - Great.
Onu bulacağız, tamam mı?
We're going to find her, all right?
Peki bu adamı nerede bulacağız?
- So where do we find this guy?
Başladığımız yere geri dönmüş olabiliriz.. .. fakat başka bir yol bulacağız elbette.
- We may be back where we started, but we'll find another way.
İçsel benini bulacağız, Mikey.
We'll find his inner Mikey.
Dışarıda bir yerde olduğunu biliyorum zamanı gelince birbirimizi bulacağız.
I'm sure she's out there somewhere and when the time's right, we'll find each other.
Onu bulacağız canım.
We're gonna find her, honey.
Onları bulacağız.
_
Oraya ulaştığımız zaman şüpheliyi bulacağız.
When we get there, we are gonna find our suspect.
Onları bu gece bulacağız.
We will find them tonight.
Bulacağız.
We will find them.
Bir yolunu bulacağız.
We'll find a way.
Kendimize güçlü müttefikler bulacağız.
We'll find strong allies.
- Tabii, bulacağız.
Yes, we will.
Ve yakında bu farelerle doktorlar ve ben herkesi düzeltmenin bir yolunu bulacağız.
And soon, with these rats, the doctor and I will find a way to fix everybody right up.
Birlikte bu kadını bulacağız ve ben basına açıklama yapacağım.
Together we find the woman... and I make a statement.
Jesse'yi de bulacağız, Barry'i de bulacağız.
We're gonna find Jesse, and we're gonna find Barry.
Carlos'u bulacağız.
We find Carlos.
Onu nerede bulacağız ki?
Where the fuck are we gonna find him?
Onu bulacağız, Lyla.
We'll find him, Lyla.
Kızı bulacağım.
I'll find her.
Uygun bir karaciğer bulacağımız konusunda ümitliyim.
I'm optimistic we'll find him a suitable liver.
Şimdi hanımefendi, sanırım bana bazı cevaplar bulacağınızı söylemiştiniz.
Now, ma'am, I believe that you told me that you were gonna find me answers.
Bayan Cortez, Kızınızın ölümüne kimin sebep olduğunu bulacağım.
Mrs. Cortez, I'll find who caused your daughter's death.
Çılgın bir tahmin olacak ama burada Los Diablos'tan birilerini bulacağız.
Insanely wild guess, but this is where we'll find some Los Diablos.
Nihayet UZI'yi bulacağımız yere bırakıp, suçu Daniel Price'a yıkma fırsatını elde etmek gibi mi?
Like finally having a chance to leave the UZI where we'd find it? And incriminate Daniel Price?
- Nihayet UZI'yi bulacağımız yere bırakma fırsatını elde etmek gibi mi?
Like finally having a chance to leave the Uzi where we'd find it?
Beni bulacağınızı biliyordum, çocuklar!
- I knew you guys would find me!
Casey'yi de bulacağız.
We're gonna get Casey.
"İlk araştırmalarımıza göre doğu Black Hills tepelerinde önemli miktarda altın rezervi var." "Önümüzdeki birkaç gün içinde bu ülkenin daha önce görmediği kadar çok altın bulacağımızı düşünüyorum."
" Our initial survey suggests significant deposits in the eastern Black Hills, and I expect in the next several days we will find more gold than this country has ever seen.
Bulacağız onu.
I'm sure we'll find her.
Bu adamı tam olarak nerede bulacağımızı biliyorum. Nasıl bildiğim ise hoşuna gitmeyecek baba.
I know exactly where we can find that guy, and, Dad, you are not gonna like how.
Dr. Scott'un yokluğunda, Peng'e bu dünyanın ihtiyacı olan kişi olmayacaksa ülkesi içinden bunu yapacak bir lider bulacağımızı söyle.
And without Dr. Scott, you can let Peng know that if he won't be the kind of partner this world needs, we will find and support a leader inside his own country who will.
Bulacağımızı biliyorum.
I know we will.
Alex ördeğini nasıl bulacağız ki?
And how are we supposed to find the Alex duck?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]