Bumblebee перевод на английский
253 параллельный перевод
Yaban arısı gibi daldan dala atlıyor.
Just like a bumblebee going from flower to flower.
# Birini bal arısı sokmuş ve beş kişi kalmışlar. #
A bumblebee stung one of them and then there were five.
"Birini bal arısı sokmuş ve beş kişi kalmışlar."
A bumblebee stung one and then there were five.
"Eşek arısı uçuşu" oyununu oynatmak isterim.
I would like to play The Flight of the Bumblebee.
Boğa takımyıldızını mı, yoksa bir bal arısının hayatını mı?
The constellation of Taurus or the life of a bumblebee?
Büyük patron Grubby Mattson'un, Bumblebee O'Neill adında dansçı bir sevgilisi vardı, kızla birlikte olduğumdan şüpheleniyordu.
The boss, Grubby Mattson, had a girl named Bumblebee O'Neill she was a dancer and he got worried that I was also with her.
" Soktu eşek arısı birini Kaldı beşi
A bumblebee stung one And then there were five
"Soktu eşek arısı birini kaldı geriye beşi."
Bumblebee stung one And then there were five
İşte eşek arınız. ve bu da iğnesi.
Here's your bumblebee and this was the sting.
"Yabanarısı, yabanarısı, Lale ağacından uçtu gitti, Bir hata yaptı ve göle daldı, Ve hiç çaya yetişemedi"
"The bumblebee, the bumblebee He flew away from the tulip tree " He made a mistake and flew into the lake "And he never got home to early tea"
Ve sonra da yaban arısı cinsel organa ulaşır.
And then the little bumblebee arrives at the stamen.
Bir arı, bir eşekarısı ve bir de yabanarısı kışın bu doğal güzelliğinde dolaşıyordu.
A bee, a wasp, a bumblebee circles the ceiling, a natural wonder in winter.
Bu yalnız yabanarısı, başına nelerin niçin geldiğinden habersiz buzul devrinde hayatını devam ettiriyordu.
This solitary bumblebee is enduring the Ice Age, not knowing how or why it should happen to him.
- Başaracak.
( Bumblebee ) Hey, lighten up, you guys!
- Nerede olduğunu söyle yeter. O kadar da basit değil, Bumblebee.
I have an extra one of these But not here.
Cosmotron, Cybertron'daki eski atölyemde.
- Hey, talk to me, talk to me! Point me in the right direction! - It's not that simple, Bumblebee.
Bumblebee, dikkat et!
- Bumblebee, look out!
Wheeljack'in eski atölyesine girmeliyiz.
( Bumblebee ) We gotta get into Wheeljack's old workshop. Don't give up, I know you can do it.
Ratchet, Bumblebee'ye dikkat et.
- [laughter]
Sen beni söylersen,... ben de sana fırlatırım.
That's... snow fair! - Ratchet, watch out for Bumblebee!
Ironhide ve diğerlerinden iz yok, Optimus.
BUMBLEBEE : No sign o'Ironhide and the others, Optimus!
Çok iyi.
BUMBLEBEE :
Daha önce hiç böyle bir kuş görmemiştim. Bu bir kuş değil...
Bumblebee, head for the underground parking entrance!
Doktor Alcazar'ın laboratuvarda verdiği disketi bilgisayarımda kontrol etmeliyim.
BUMBLEBEE : What do you mean ya can't come?
Prime yolda ve Bumblebee de Bluestreak ve Prowl'a haber veriyor.
This is an emergency! - Yeah, and so is this!
Ne demek, gelemiyorum? Bu acil bir durum!
We tracked down Starscream's raiding party, Bumblebee.
Sen değil, Bumblebee.
Not you, Bumblebee.
O, yok edilmiş olabilir. Belki de, sadece cevap veremiyordur.
- Bumblebee, I can't interface with Optimus Prime!
Gerçeği söylemek gerekirse,... bazen, en bilge adam ve makinalar bile yanılabilir.
Sometimes even the wisest of men and machines can be in error. I have no reprimand for Wheeljack or Bumblebee.
Ne Wheeljack ne Bumblebee'ye ceza vermiyorum. Ama Dinobotlar...
But as for the Dinobots, they have proven their value.
- Bumblebee, görev için hazır.
- Uh, Bumblebee reporting for duty! - You're late again!
Decepticon'ların henüz bir gemisi yok, değil mi?
Bumblebee, I want you to spy on the Decepticons.
Bilmiyorum, ama bir planları olduğundan şüphe ediyorum.
- Hey, I wanna go along. Can I, Bumblebee? - Sure.
Bumblebee, senden Decepticon'lara casusluk yapmanı istiyorum.
Just leave the driving'to me.
Fakat, uzay köprüsü en fazla 11 dakika açık kalabilecek.
- We will be ready. BUMBLEBEE : Eh, we're gettin'nowhere fast.
Aracı Cybertron'a götürmek için köprüde rehberlik edecek bir gönüllü lazım.
- Dig out, Bumblebee! - Whoooaa!
Beni merak etme, Bumblebee.
- Don't worry about me, Bumblebee!
Spike ve Bumblebee'nin başına bir şey geldi.
- Something's happened to Spike and Bumblebee. We've got to get...
Onlardan...
Bumblebee!
Bumblebee, burasının doğru mağara olduğundan emin misin?
BUMBLEBEE : The space bridge is inside. IRONHIDE :
Bezen elden bir şey gelmiyor.
How fast can you go, Bumblebee?
Bumblebee, solunda!
THUNDERCRACKER : No!
Hounde, eğil!
- Bumblebee, to your left flank!
Laboratuvara hemen saldırmalıyız!
- Prime's already on his way there, and Bumblebee's gonna call Bluestreak and Prowl.
Starscream ve ekibini takip ettik, Bumblebee,... jet parçalarını yeniliyorlar.
- I don't like the idea of Megatron getting the anti-matter formula. He can't be trusted.
Olamaz!
Roll us out of here, Bumblebee!
Umarım Optimus bana kızmaz.
Bumblebee!
Dikkat et, Bumblebee!
- Do not harm them!
Bumblebee!
Where's Spike?
Garip. Koruma yok.
Bumblebee, are you certain this is the right cave?
- Bumblebee yanılmaz, Prime. Peki.
And move in!