Burdayım перевод на английский
2,357 параллельный перевод
Bir bedene sahip olma ve biraz daha fiziksel varlığı hissetmek Ah evet işte burdayım, bir bedende yaşıyorum ve herşey yolunda.
And a sense of having a body, and of that becoming a little more substantial and "Oh yeah, here I am, I live in a body and I'm okay."
- Anya, buraya gel! Burdayım.
- Anja, come here!
İşte burdayım!
Here I am!
Burdayım!
Here!
Kaçtın gittin.. ve ben hala burdayım
And you're still in it.
- Ne diye burdayım ki?
What do you want, wino?
Ben senin için burdayım.
I'm here for you.
Bu yüzden burdayım.
That's why I came here.
Bunu herkes yapabilir bu sersem adına burdayım ta ki bana telefon şifresini verene dek!
S is for submit, I ain't doing that, T stands fortalk to that bastard till he gives you the damn cell phone number.
Bu yzüden burdayım
That's why I'm here,
Bundan dolayı burdayım.
So I'm doing just that.
Ben burdayım.
I'm there.
Burdayım
I'll stay. Okay.
İşte burdayım.
Here I am.
burdayım. burdayım.
I'm here. I'm here.
Kimse paniklemesin ben burdayım ben burdayım!
I'm here. Stop all that panicking. Stop it!
Çünkü ben tam burdayım.
Because I'm right here.
Burdayım.
I'm here.
Ben burdayım, Tamammı?
I'm right here, okay?
Hayatım boyunca çalıştım şimdi burdayım
I worked all my life for my house. I live in the favela. I'm not ashamed.
Ama saygınlığımla burdayım
But I... I live here with dignity.
Burdayım, burdayım.
I'm right here.
Beni suçladılar ve işte burdayım
Made me do fucked up shit.
Burdayım
I'm here
Tamam, burdayım
How's it? I'm here
Ben burdayım, sizin şefinizim.
I've got it here, I'm the Chief Investigator
Burdayım!
What? I'm here!
Burdayım
I'm in here!
Hey işte burdayım
Hey, I'm in here!
Hala burdayım.. ve hep sorun
The drums speak with me. The drums come, baby. Nothing can be done.
Ama ben burdayım.
But I am there.
Merak etme, Ben burdayım.
Don't you worry, I am here.
Senin sayende burdayım.
Thanks to you I am here.
Jerry Friddle'ı öldüreni bulmak için burdayım,... çünkü benim işim bu.
I'm here to find the man who killed Jerry Friddle, because that's my job.
Sadece kadın organlarını açacakları için, um, burdayım.
I'm sorry. I was just trying to be respectful Of your, um, you know, lady parts.
Bende bu yüzden burdayım.
That's why I'm here to fix it.
- Ben burdayım adamım.
I'm right here, man.
Şimdi burdayım, iyimisin.
I'm here now, so it's all right.
Ben ısınmak için burdayım, yumruk atmak, küçük bir tekme, bi te-tekme...
I'm here for a warm-up, throw a few punches, a low kick, a ki-kick...
İşte burdayım, hayatımın en güzel gününde, bana henüz evlenme teklifi etmiş olan aşık olduğum adamla.
Here I am on the most beautiful day of my life, with the man I love who's just asked me to marry him.
Burdayım.
Look, you just need to get back here Soon...
- Hayır, burdayım.
- Yeah, just a minute.
Ben günaydın demek için seni aradım, sen cevap verdegin için burdayım.
I called you to say good morning, you didn't pick it up, so here I am.
Sizin aşkınız için burdayım biraz erken geldim.
You're here to meet your lover, I thought you'll come little early.
Ben 2 dakika Janu la Konuşmak için burdayım.
I'm here to talk to Janu for two minutes.
- Burdayım. - Nerede?
I'm here.
- Burdayım.
Here.
Ve biliyormusun neden Çünkü başka seçeneğimiz yokda ondan, o zaman kendimizi kandırmayı bırakalım. Burdayız çünkü bombalar yüzünden.
And you know why we've got no choice, too, so let's just stop pretending we're here because of bombs.
Ne zamandır burdayım?
Wait how long have I been out of it?
Üzgünüm, acele etme, senin için burdayız.
I'm sorry, take your time, we're here for you.
- Burdayız, tatlım.
- We're in here, sweetie.
burda 170
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burdalar 17
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burdalar 17
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33