Bush перевод на английский
3,841 параллельный перевод
Kennydy'lerden, Bush'lardan, Jon Voight ve Angelina Jolie'den...
The Kennedys, the Bushes, Jon Voigt and Angelina Jolie,
Tepeye çıkmak için çocuğu da yanımda götüreyim.
Let me take the boy to the bush highway.
Mantar arıyordum, çalının altına sıkıştım.
I was looking for mushrooms, and got caught in the under bush.
İki elin sesinden bir el bir şey anlamazmış, değil mi?
Two in the hand is worth... one in the bush, isn't it?
George W. Bush'un başkanlıktan daha çok istediği bir şey.
It's the one thing George W. Bush wanted more than the presidency.
Trombly güç üreticilerinden birini göstermesi için UN'ye ve Birleşik Devletler Senatosu'na davet edildi, ama bunlar 1. Bush hükümetinde düşürüldü, sonra alete devlet el koydu.
Trombly had been invited to demonstrate one of his generators at the UN and the U.S. Senate but these events were undermined by the first Bush administration, then the device itself was taken in a government raid.
Başbakan George Bush'un Ev ve Kentsel Gelişme konusunda Asistan Sekreteriydi ve sonra, Clinton yönetimindeki bir danışman.
He was assistant secretary of housing and urban development under president George Bush senior and then an adviser to the Clinton administration.
Sesi açın, George W. Bush, Saddam Hüseyin'in kitla imha silahlarını sakladığı konusunda haklıydı.
Turnes out president George W. Bush was right, about Saddam Hussein hiding weapons of mass destruction.
Yakın geçmişte, eski Başbakan Bush var olmayan kitle imha silahlarıyla Irak'ı sözde istila etti.
More recently, former President Bush used nonexistent weapons of mass destruction, as a pretext for invading Iraq.
Gölgede ve sıçtığım çalılıktan buraya rüzgar yok.
It's shady and it's upwind from the bush I shit in.
Çalılara geri dönebilirsiniz.
You can go back in the bush.
Bush.
Bush.
Beyaz süvariler arkadaşını yakalarken bir Kızıl asker çalı ardına saklanır.
A red soldier hides behind a bush as white guards on horseback capture his friend.
Peki ya yanan çalı ya da Musa'nın Kızıldenizi ikiye ayırması?
But what about the burning bush or Moses parting the Red Sea?
Ya da Hanuka ağacı.
Or a Hanukkah bush.
Biraz düşünmeme izin ver.
Let me beat around the bush for a second.
Ayrıca Chad'in otel odasının dışındaki çalılıkların etrafında dolaşan orta yaşlı bir adamı gören bir görgü tanığı bulmuşlar.
Oh, yeah, and they confirmed an eyewitness report of a middle-aged man rummaging around a bush outside Chad's hotel room.
Tanrının bağışı anlamındaki adıyla Wend Kunni, çalılar arasında bulunmuştur. Konuşmaz.
This orphan boy called Wend Kuuni, which means "gift from god", has been found in the bush, he doesn't speak.
Uday, Kusay, George Bush'a merhaba deyin!
Say hi to George Bush.
Onu alacaksın ama yalnız gelmen gerekiyor.
The bush. You'll have to come alone.
Bush ve Suud soyadlı iki aileyi anlatır.
It told a story about two families called Bush and Saud.
İkiz Kuleler'e saldırıyı duyduğunda Başkan Bush'un ne yaptığını izleriz.
President Bush was being filmed as he heard about the attacks on the twin towers.
İkinci uçak kuleye çarptığında özel kalemi sınıfa girer ve Bay Bush'a, ulusa saldırı düzenlendiğini söyler.
When the second plane hit the tower his chief of staff entered the class room and told Mr. Bush, "the nation is under attack."
Bay Bush orada oturur ve çocuklarla "Küçük Keçim" i okumaya devam eder.
Mr. Bush just sat there and continued to read "My Pet Goat" with the children.
Bush, Florida'daki o sınıfta keşke işyerine daha çok gitseydim diye düşünmektedir.
As Bush sat in that Florida classroom, was he wondering if maybe he should have shown up to work more often?
Çok amatörce, dostum!
That's bush league, bro!
Öyle lafı ağzımda dolandırmayı pek sevmem.
I'm not good at beating around the bush.
Şeker Ağa'ya sordum yarım yamalak söylüyor.
I asked Seker Agha, but he is beating about the bush.
Söyle, geveleme lafı.
Stop beating around the bush.
Söyle o akılsıza, ateş olsa cürmü kadar yer yakar.
Tell that fool if he were a flame, he would barely burn a bush.
Bush hükümeti, askeri harcamalar konusunda yüzde 4.2'lik bir artış talep etti.
The Bush administration has asked for a 4. 2 percent increase in military spending...
- George W. Bush'un adres listesine yazılın.
- Be on our mailing list for George Bush.
George W. Bush.
George W. Bush.
Oylarınız George W. Bush'a.
Vote George Bush.
Maymun dedi ki ; "Hadi çalılar hakkında bir film hayal edelim"
Monkey said, let's imagine a film about the bush
Aptal çalı.
Stupid bush.
Sodom ve Gomora, yanan çalı, solgun at, bana saçmalık gibi geliyor.
Sodom and Gomorrah, the burning bush, the pale horse, it just kind of sounds like a bully to me.
Size geleceğin keşif gemisi "USS George W. Bush" u sunmak istiyorum.
May I present to you with the Mars exploration ship, the USS George W. Bush.
Geleceğin keşif gemisi takdim ediyorum, USS George W. Bush.
May I present to you the tomorrow's exploration ship, the USS George W. Bush.
Başkan Bush uyuşturucuya karşı savaşın bütçesini ikiye katladı.
President Bush Senior doubled the war budget.
Gösterelim günlerini!
not go around the bush.
Bush-Dukaki tartışması var, ardından seçmen tepkileri.
We do the Bush-Dukakis debates, followed by voter reaction.
George Bush başkanlığına elveda.
Goodbye George Bush election.
Seni çiçekli bir çalının altına gömmeliydim.
I'm gonna have to bury you under a flower bush, I see.
Jackson, Lincoln, Johnson, Grant, Reagan, Bush Clinton, Bush, Obama, Raton.
Jackson, Lincoln, Johnson, Grant, Reagan, Bush... Clinton, Bush, Obama, Raton.
Bu çalı ile meşgulüm.
I'm busy with this bush.
Kumkat fidanı çamaşır odasının camından çıktığı için turunçgil ağacı sipariş ettim.
I ordered that Fortunella japonica, the kumquat bush for outside the den window.
Bunlar irak yapimi intihar yeleklerine benzemiyorlar.
This is not some bush-league vest from an Iraqi hut.
Rengi tutuyor fakat leke yok.
We're gonna look like an idiot on some old bush nag.
Beş saat önce dışarıdaki bir ormanın orta yerindeydik.
Five hours ago, we were out there in the middle of the bush.
Bush Sizi Yordu mu? GREENPEACE'e katılın
Thanks to Fred, Wilma and Bamm-Bamm,