Canary перевод на английский
708 параллельный перевод
Kanaryalara karşı garezim var.
I got a personal grudge against that canary.
Canary asıl adaım, madam.
- Canary's the name, ma'am.
Neden içeri gelmiyorsunuz Bayan Canary.
- Why, come in, Miss Canary.
Peki, nasılsınız Bayan Canary?
Well, how do you do, Miss Canary?
Bana arkadaş olacak bir kanarya istiyorum.
- I want a canary for company.
Güzel öten bir kanarya istiyorum.
- I want a nice singing canary.
Bir kanarya dediniz ve sevgili kuşlarım da buna kendileri cevap veriyorlar.
A canary, you say. My dear little birds at £ 1 / 6s themselves...
Ben bir kanaryayım.
I'm a canary.
Belki de o iğrenç sesli kanaryanın şarkı söylediği yerdedir.
Maybe he's at that dive where that off-key canary sings.
Bu kadar çay içersen kanarya gibi sararırsın.
You keep drinking tea like that, and you's going to turn as yellow as a canary.
- Kanaryanız güzel ötüyor.
- Your canary sings well.
- Bu kediciği bir kanaryayla değiştirmek istiyorum.
- I'd like to exchange this kitten for a canary.
Tüy döken kanaryalara nasıl hasta denmezse, kızım Charlotte'a da denmez.
My daughter Charlotte is no more ill than a molting canary.
Ne diyeceğim. Bu gece kanarya olacaksın.
Tell you what, you be the canary tonight.
Bütün yüzünde tüyler var.
You've got canary feathers all over your face.
Evet, kedi de kanaryayı yerken böyle söylemişti...
Yeah, that's what the cat said to the canary when he swallowed him :
sarı kanaryanın söylediği aşk şarkısını işitti yakışıklı sarı bir kanarya
a sweet love song she heard sung by a pet canary there a handsome yellow bird
- Kanarya nerede?
- Where's the canary?
İşte kanarya burada.
This is where the canary is.
Kanarya olmak için para almıyorsun.
You're not paid to be a canary.
Ben sadece merhaba demek için, masalarına gittim ve bu çakma kanarya görünüşlü kişi, benim gelmemden rahatsız oldu.
I merely stopped by his table to say hello and this cut-rate canary apparently resented my appearance.
Sen kökten Memphis'li bir kanaryasın.
You're a canary, strictly from Memphis.
- "Kanarya" mı?
- "Canary"?
- Ben bir horozum, kuşum, yani kanaryayım.
- No, I'm a mud hen, a bird, a canary.
- Kanarya ha?
- A canary?
Kanarya gibi şakıyor!
Some canary bird.
Banyodan çıkacak mısın?
Canary bird, will you get out of the bathroom!
Benim adım Canary, Bayan Adams. Pek çok insan bana Calamity der.
My name is Canary, Miss Adams, most folks call me Calamity.
Eğer derhal buradan defolup gitmezseniz Bay Canary... veya Bay Calamity veya adınız her ne ise...
If you don't get out of here this instant, Mr. Canary or Mr. Calamity, or whatever your name is...
O bir serçeydi.
A canary.
SD mi olacak, yoksa serçe mi?
is he D and D or is he a canary?
Böyle serçeymişim gibi oluyor.
You're making me feel like a canary.
Beni bir kanarya gibi kafese mi koyacaksın?
You want to put me in a cage like a canary?
Kanarya yutmuş gibi görünüyorsun.
You've got that look like you swallowed the canary.
Ama gerekirse bir kanarya gibi şarkı söyleyebilirim.
But should the occasion warrant it... I shall sing like a canary.
Belki kanarya yeşili.
Perhaps canary yellow.
Kanarya sarısı.
Canary yellow.
Adaların denizden yükselen beyaz doruklarını ayrıca çeşitli limanlarla birlikte Kanarya Adaları'nın sahillerini düşledi.
To see the white peaks of the island rising to the sea and he dreamed of the different harbors and roadsteads of the Canary Islands.
- Kanarya Adaları'ndan gemi var.
- Ships go from the Canary Islands.
Kanarya Adaları'nda ineceksin.
You're still getting off at the Canary Islands.
İspiyoncu olduğu ortaya çıktı hala onu savunuyorsun.
Now we found out he's turned canary you gotta stand up for the slob.
Kanaryaya bakın.
Look, the canary.
Kuş kadar beyni yok.
She has the brain of a canary.
Bir kuş beyinliyle ne konuşabilirsin?
What can you talk with a canary about?
Küçük Jack'ım hasta mı olmuş?
You sick, little baby canary Jack?
Feto, dişi kanaryaların ötmediğini bilmiyor musun?
Feto, don't you know a lady canary never sings?
Dişi kanarya mı?
Lady canary?
- Yani Jack bir avrat mı? - Evet.
- You mean Jack's a broad canary?
Kanaryamı sana sadece ödünç verdim.
I only loaned you my canary!
- Kanarya kuşu!
[Laughter] - Canary bird!
Bu ses ne, kanarya mı?
Canary?