Candles перевод на английский
2,786 параллельный перевод
Mumları mı kastediyosun?
You meant the candles?
Altın rengi mumlar para anlamına geliyor.
The golden candles mean money.
Kayıp gözler, dil. Altın rengi mumlar, dinî heykeller.
There was missing eyes and a tongue and the gold candles and the icons.
Mumlar...
And candles...
Kadından bıktığı için kafasını kestikten sonra etrafına mumlar dizip bir parka koymuştur yani?
Got sick of her, so he cut off her head and put it in a park and put candles all around it? Yeah.
O kokulu mumlardan birini yak.
Light one of those scented candles.
Ya bu mumlar ve porselenler ne?
And what's with the candles and the good China?
Mum yok, pasta yok, şarkı yok.
No candles, no cake, no singing.
Mumlar yakılıp, kiduş okunur.
Blessing the candles. Reciting the kiddush.
Al Green'in CD'si takılı, mumlar yakılmış.
Al Green was in the CD player, candles had been lit.
Mumlar?
Candles?
Mumları söndürür müsün lütfen?
You put the candles out, please?
Baba... mumları söndür.
Dad... put the candles out.
Greyfurt ve vanilya kokuyor.
Grapefruit and vanilla-scented candles.
Koku numaranı görüyor ve oyunu yükseltiyorum.
I'll see your scented candles, And I'll raise you this.
O mumlar yeterince geniş mi?
Aren't those candles very wide?
- Annem eskiden o şabat mumlarını yakar...
- My mom used to light shabbat candles...
Ben odaya gideyim de birkaç mum yakıp her şeyi hazır hâle getireyim, tamam mı?
I'm gonna go light some candles in the bedroom and get everything all ready, okay?
Mumlar da hoş olmuş gerçekten.
Nice touch with the candles.
- Söndür hadi.
- Blow out the candles.
Gidip mumları dağıtmam gerek.
I gotta hand out candles. Candles?
Dur biraz. Ne mumu?
What--what candles?
Bayanlar ve baylar, rica etsem Henry Dahl katilini bizlere gösterene kadar mumları başınızın üstüne kaldırabilir misiniz?
Ladies and gentlemen, please, raise your candles high above your heads while we wait for Henry Dahl to reveal his shooter.
Jane'in programda kullandığı mumlardan mı o?
Is that one of those candles Jane used on the talk show?
Anlayacağın ne ararsan var bilgisayarlar, mumlar.
It's got everything you need, you know, like computers, candles.
Burada hiç kimse yok, mumların dışında.
Nothing in here but candles.
Tüm bu vanilyalı mumlar falan bana dokunuyor.
All these candles are all vanilla. That triggers a gag reflex in me.
Mumları yakar, yemeği ısıtırız. - Sonra vururuz dibine.
Light some candles, heat up a fucking Lean Cuisine and go to town.
Bir süit ayırttım. Beyaz güller, mumlar falan.
I reserved a suite, white roses, and candles.
Mum ve tütsülerden ne haber?
What about candles or incense?
Ama bilhassa mumlar ortama bayağı yardımcı olur.
But candles also help create a mood.
Pekâlâ. Çilekler, mumlar, şampanya.
All right- - strawberries, candles, champagne.
- Mumlar.
Ooh, candles.
Sadece mumları söndürürken, bunu dilememiştim.
It's just I didn't get the thing that I wished for When I blew out my candles.
Onların keder mumlarından kendi ateşimizi yakacağız
From their candles of grief we will kindle our flame
Mumları üfleyebilir miyim?
Can I blow the candles?
Spike? Sonuçta bizim onur misafirimiz o.
Why don't we let Gilda blow the candles, Spike?
Bu şakaya bayılıyorum!
Relighting birthday candles, I love that prank!
değil mi?
Hey, G.! You're not upset about some silly candles, are you?
Sen, Jimmy ve Sabrina köşede, senin kamyonette benim Roman mumlarımı yakmamı bekleyeceksiniz.
You, Jimmy and Sabrina wait around the corner in your truck until I light my Roman candles.
Mumları yakmayı unuttuk.
Oops. We forgot to light the candles.
Mum olan bir yere gitmeyin.
don't go anywhere that has candles.
Mum olmasın.
No candles.
Mum yok. Lily, kaldık baş başa.
No candles.
Bir çok mumu söndürüyormuşsunuz gibi tekrar tekrar üfleyin.
Blow and blow again as if you're putting out a lot of candles.
Resmi anlaşma olmamasına rağmen, Alman askerler siperde mum yakmaya ve Noel şarkısı söylemeye başlamışlar.
And even though there was no formal truce, the German soldiers, they started lighting candles in the trenches and singing Christmas carols.
- Mumları üflemeyecek misin?
- Aren't you going to blow out the candles?
Sen kilerden mumları al, ihtiyacımız olabilir.
You can get the candles from the utility room. You should be able to manage that.
- Ben mumları alayım.
- I'll get those candles.
Yemek esnasında, mum yakmak doğaldır.
Candles at dinner are basics.
Dua etmeyi düşünmüyorsan, mumları söndüreyim mi?
If you're not going to pray, we can blow out these candles, right?