Canon перевод на английский
372 параллельный перевод
Canon Topping tavsiye etmiş.
Canon Topping recommended her.
Montmirail Baronesi aynı zamanda Lord'un eşi, işbu sözleşmeyle, Bölge psikoposluğu rahibi... klise kanunlarına göre bir derece sahibi Mösyö Paul'e, yoksul köylüleri yönlendirmek... ve onlara vaaz vermek için köyleri dolaşacak... altı rahibe elbise, giyecek ve diğer ihtiyaçları karşılanmak üzere... geliri tahsis edilecek 45.000 libreyi... vermeyi kabul eder. "
hereby agree to pay Monsieur de Paul, priest at the diocese and holding a degree in canon law, 45.000 livres which shall be used as income fund constituted and wich profits will serve to clothe, feed and other needs of six priests who shall travel through villages to preach and instruct poor countrymen. "
Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa, kendi kendini öldürmesini insanın.
Or that the Everlasting had not fixed His canon'gainst self-slaughter.
Geceyi kontesin yanında geçirmek isterdim. Fakat rahibeler oradaydı... ve Kontun amcası olan Katedral rahibi, onlarla göz kulak olmaya karar vermişti.
I'd have liked to spend the night at the countess'side, but the nuns were there, and the canon, the count's uncle, had decided to keep watch with them.
Evet, Rahip.
Yes, Canon.
Bir top namlusuna benziyordu.
It looked like a canon barrel.
Rahip Jones nasıl?
How is canon Jones?
Onu yıllardır görmedim. Oh, rahip Jones'u tanıyorsun, değil mi?
I haven't seen him in... must be (... ) years, oh, you know canon Jones, don't you?
Aziz Cristino Alatriste.
The Canon Don Cristino Alatriste.
Hey, pekala, adım Frank Canon
Hey, that's all right! My name's Frank Canon.
Hatırladığım kadarıyla Canon'lar uzun süredir bunun böyle olmasını ister.
The Canons have been like that as long as I can remember.
Benim adım Frankie Canon.
My name's Frankie Canon.
Pekala, beni sadece izleyin, Bay Canon.
Well, you just follow me, Mr Canon.
Evet, efendim, Bay Canon.
Yes, sir, Mr Canon.
Bana bir iyilik yap, bay Canon.
Do me a favour, Mr Canon. Kick me.
Bay Canon sizi bekliyor.
Mr Canon expected you.
Frankie Canon'ın otelinde kapıcılık yapıyor.
He's the porter at Frankie Canon's casino!
Frankie Canon, senden kendisi için bazı şeyler yapmanı istedimi?
Didn't Frankie Canon ask you to do something for him?
Ve bay Canon bana bir daha asla, yaşadığım sürece süpürge yapmam için baskı yapmayacağını söyledi.
And Mr Canon told me I would never have to push another broom again as long as I live.
Hey, Bay Canon!
Hiya, Mr Canon!
Bir zıpkın topu, yaklaşık 90 metreye kadar etkili.
This is a harpoon canon effective at a range of 100 yards.
Bu, otomatik bir bombardıman silahı.
This is an automatic canon.
- Çalışma düzeyi ölçülü mü?
- Is the canon in working order?
14 Canon's Lane.
14 Canon's Lane.
Suçunun, Yani eğer suçlu bulunursa cezası, kilise hukuku tarafından yargılanmak olacaktır.
In his guilt, if he were found guilty, he would then be charged under canon law.
Gizlice telepati cihazını yapmayı başardık.
This is a telepathy canon.
Bir çukurda ölüsünü buldular.
They found him dead at a canon.
Oraya "Canon Del Oro" derlermiş, yani Altın Kanyonu.
They called it "Canyon Del Oro," meaning Canyon of Gold.
Canon Del Oro.
Canyon Del Oro.
Canon Del Oro, Biçare Adams.
Canyon Del Oro, The Lost Adams.
Canon Del Oro'ya gidiyordu.
He was going to Canyon Del Oro.
Canon Del Oro diye bir yer yok.
There's no Canyon Del Oro.
Yıl 567, Braga Konsülü, onüçüncü kilise yasası!
At the Council of Braga, in 567, Canon thirteen!
Oysa ki 42 çanın kanonunu hiç duymayacaklar.
They won't even hear the canon of 42 bells
Mikrofonu uzat.
Micro canon.
Ya da ebedi olan ayarlamamıştır Topunu kendini imhaya karşı!
"or that the everlasting Had not fixed his canon'gainst self slaughter..."
20 mm zırh delici mermileri olan bir topla.
20mm canon with armour-piercing shells.
Tek bildiğim şey, bu olayın saygın bir kanalın itibarını zedeleyeceği.
All I know is this violates every canon of respectable broadcasting.
# - Dürer'in "Canon of Proportions" yapıtı.
Book on proportion by Dürer.
Işın topuna geçiyorum.
I'll man the laser-canon.
Işın topunu ateşle, robot.
Fire the laser-canon, robot.
Şu ikisine bak... Topla beraber yükleyip götürseler ruhları duymaz.
Those two over there - Someone could steal'em together with the canon.
Topu inceliyordum sadece!
I was only examining the canon!
Ordumuz saldırıyı bekliyor Küçük top atışa hazır
Our army expects the attack - the little canon it has prepared
Masamızın etrafında şarkı söyleriz
We'll sing a canon around our table, Mabel
Masamızın etrafında şarkı söyleriz 3 kere 3, eder 9 İçeriz domuz gibi
We'll sing a canon around our table, Mabel Three times three is nine We're boozing all like swine
Kanon söyledikten sonra bir dilek tutabilirsiniz çünkü yüreğiniz herşeye açık olur.
After singing a canon you're allowed to make a wish because your heart is receptive to anything.
Sen gittiğinden beri tek bir kadeh içmedim!
Ever since you passed away, I haven't had a single "canon" ( glass of wine )... and for the "pern...", well...
Haydi gel de birer kadeh içelim!
Come on, have a "canon"!
Haydi gel de bir kadeh içelim!
Come on, let's have a "canon"!
Haydi şarap içelim!
Nom di Diou, let's guzzle a "canon"!