Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ C ] / Cart

Cart перевод на английский

3,233 параллельный перевод
Terk edilmiş bir araba...
An abandoned cart...
Bir araba hırsızı için temiz iş!
A pure stroke of luck for a cart thief!
Ama o Kuduriks yok mu! Arabayı yürütüp ortadan kayboldular.
But that devil Goudurix stole a cart and... and the two of them ran off!
Rahatsız ediyorum, kusura bakmayın ama bu sizin arabanız mı?
Excuse me for disturbing you, but is that your cart?
Küpü, kazdıkları ufak deliğe dökecek olan kaplumbağa hızında ağır ağır ilerleyen ufak bir yürütecin üzerine koydular.
They placed the urn on a small electric cart that crawled along for what seemed like an eternity to the small hole that they had dug.
Yukarıdaki el arabası ters dönmüştü ve oda altüst olmuştu.
The cart upstairs was overturned, the whole room was ransacked.
Ama bizde yük beygirleri var seni aptal yaşlı...
But we work with cart horses, you daft old bug...
Arabamın altına düştüm.
I fell under my cart.
Onu okuldan aldın.
You cart him around.
Kamyonette Ivanla çalışıyorsun.
You run with Ivan in cart.
Evet de papa kostümü giymiş biri alev almış bir alışveriş arabasını sürüyor.
No, there's just a guy dressed in a pope outfit pushing a burning shopping cart.
Whac-A-Mole'un üstündeki şekerli go-kart oyunundayım.
This is that candy go-cart game over by the Whac-A-Mole.
Boynundaki yağlı gıdına sakladığın go-kart aracın yoksa sana yardımcı olamam!
Well, unless you've got a go-cart hidden in the fat folds of your neck, I can't help you!
Sen bana yeni bir araba yapmamda yardım et.
You help me get a new cart...
Gerçek bir araba ama.
A real cart...
Başardın, işte yarış araban!
You did it, and here's your cart!
Sonunda gerçek bir arabam oldu!
I finally have a real cart!
Arabayı çalıştır!
Start the cart!
Gerçek bir araba nasıl sürülür bilmiyorum.
I don't know how to drive a real cart.
Arabasını parçalayın!
Destroy that cart!
Ama bu yarış arabasını benim için tamir etmelisin.
But you have to fix this go-cart for me pronto.
Tek umudu bu araba olan küçük bir kız var.
There's a little girl whose only hope is this cart.
Arabama bakma sen, 5 yıldır dişçilik yapmıyorum.
Despite that cart, I haven't practiced dentistry in five years.
Bir araba al.
Take a cart.
O arabayı diğerlerinin yanına koy.
Put that cart with the others.
Daha sonra at arabasına bindirilmişti.
She was put to cart after.
At arabasına koyulmuş.
She was put to cart.
Elinde bir zil ve çocukların cesetlerini taşımak için bir el arabası vardır.
He sounds a bell and has a cart where he puts the bodies of children. And shouts!
Biz komşuyuz o halde harika
What? That is very convenient. You want to throw your clothes in my cart?
Çabuk!
A golf-cart!
Senin trenin var, benimse öküz arabam.
You have train. and I have bull cart. So until I don't return and ask you to leave till then sit here...
En çıkar yol... ordudan atılırım, sonra da polis beni hapishaneye götürür.
My best bet... I'm going to get a dishonorable discharge, and once the dust settles, police will be there to cart me off to prison.
Uçakta tam teçhizatlı ilk yardım seti ve acil müdahale arabası olacaktı.
There's a full first aid kit in the medical crash cart on board.
- Ön kabindeki acil müdahale arabası lazım.
- I need the crash cart from the front cabin.
Evlat, şu arabayı tekrar kontrol et.
Boy, check the cart out again.
Küçük tabutlar içinde gezdirdiğin kişileri mi kast ediyorsun?
You mean, the people you cart around in caskets.
Tabutlarda dolaştırdığın insanları mı diyorsun?
You mean, the people you cart around in caskets.
O sadece karides arabası.
It's just the shrimp cart.
Hayır, arabamız!
Oh, no, our cart!
Karides arabası para dağıtıyor!
The shrimp cart's paying out!
Tamam, acil arabası * nerede?
Okay, where's the crash cart?
William Cart isimli biri şantiyesinde parçalara ayrılmış bir halde ölü olarak bulundu kız arkadaşının eski sevgilisi.
A man named William Cart was found dead and mutilated at his worksite last week, and he's an ex of your girlfriend's.
William Cart isimli biri şantiyesinde geçen hafta parçalara ayrılmış bir halde ölü olarak bulundu.
( Screaming ) A man named William Cart was found dead at his worksite last week.
Araban nerede?
Where is your cart?
200 papel sonra VIZIO falan kalmadı, alışveriş arabası yiyecekle dolmuştu.
Two hundred bucks later, no Vizio. - Just a cart full of groceries.
CART ekibinin IP adresini takip etmesini istiyoruz.
We want a C.A.R.T. Unit to trace the I.P. Address.
Bak, CART biriminden görüntüyü netleştirip, suikastçiyi belirlemelerini istedim.
Look, I've asked the CART unit to enhance the tape, try to I.D. the sniper.
Bunu CART birimine gönderelim, incelemeye alsınlar.
Get this down to CART and get it analyzed.
CART birimi aradı.
That was the CART unit.
- Hayır, CART birimi tarafından gönderildi.
No, it was just enhanced by the CART unit.
Ne yapıyorsun, delirdin mi? Sepetlerime doğru yürüyorsun?
YOU WALKING INTO MY CART?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]