Casablanca перевод на английский
366 параллельный перевод
Oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Afrika kıyılarından, Fas'ın Casablanca şehrine.
Then by train or auto or foot across the rim of Africa to Casablanca in French Morocco.
Kalanlar ise, Casablanca'da bekliyorlar.
But the others wait in Casablanca.
Katil ve olası suç ortakları, Casablanca'ya gitmektedir.
Murderer and possible accomplices headed for Casablanca.
Bu göçmenlerle Avrupa'nın safraları Casablanca'ya yöneldi.
With these refugees, the scum of Europe has gravitated to Casablanca.
Casablanca'nın iklimini biraz sıcak bulabilirsiniz.
You may find the climate of Casablanca a trifle warm.
Ben Casablanca'da öleceğim.
I'll die in Casablanca.
Ve nihayet bu Casablanca'dan ayrılacağım.
And I'm leaving, finally, this Casablanca.
Sonra da, addio, Casablanca.
And then, addio, Casablanca.
Casablanca'da çok arkadaşım var, ama beni sen küçümsediğin için güvenebileceğim tek kişi sensin.
I have many a friend in Casablanca, but just because you despise me you are the only one I trust.
İnsan, Casablanca'nın en temel sermayesidir.
That's Casablanca's leading commodity.
Seni Casablanca'ya getiren ne?
What brought you to Casablanca?
Casablanca'ya deniz için geldim.
I came to Casablanca for the waters.
O, Casablanca'da kalacak.
He stays in Casablanca.
Marseilles'de ve Oran'da bırakmadıysa, onu Casablanca'da da bırakmayacaktır.
If he did not leave her in Marseilles or in Oran he won't leave her in Casablanca.
Casablanca'da, ben kaderimin patronuyum.
In Casablanca, I am master of my fate.
Mesele su : Reich'in bir düşmanı Casablanca'ya gelmiş ve bu konuda yardımcı olabilecek herkesi soruşturuyoruz.
The point is, an enemy of the Reich has come to Casablanca and we are checking up on anyone who can be of any help.
Casablanca'ya hoşgeldiniz. Burada iyi vakit geçirmenizi dilerim.
To welcome you to Casablanca and to wish you a pleasant stay.
Casablanca'ya gelen en güzel kadın olduğunuzu duymuştum.
I was told you were the most beautiful woman to visit Casablanca.
Casablanca'da Rick'i duymayan yoktur.
One hears a great deal about Rick in Casablanca.
Casablanca'da sokağa çıkma yasağı var.
We have a curfew here in Casablanca.
Casablanca'da Aralık, 1941 ise, New York'da saat kaçtır?
If it's December, 1941, in Casablanca, what time is it in New York?
Neden Casablanca'ya geldin?
Why did you have to come to Casablanca?
Casablanca'da hiç kimse rahat uyuyamaz.
Nobody's supposed to sleep well in Casablanca.
Casablanca'ya ulaştınız.
You have reached Casablanca.
Belki de Casablanca'dan hoşlanırım.
Well, perhaps I shall like it in Casablanca.
Sonsuza kadar Casablanca'da kalabilirsiniz.
You may be in Casablanca indefinitely.
Böyle kalsın, sadece o günleri hatırlayalım, Casablanca'yı değil.
If we leave it that way, maybe we'll remember those days, and not Casablanca.
Casablanca'dan fazlasına endişeleniyoruz.
We're concerned about more than Casablanca.
Evet, Casablanca'da herkesin sorunları vardır.
Yes, everybody in Casablanca has problems.
Casablanca'dan gitmem çok önemli, biliyorsun.
You know it's very important I get out of Casablanca.
Bu tatsızlıktan sonra Laszlo'nun Casablanca'da kalması güvenli değil.
After this disturbance, it's not safe for Laszlo to stay in Casablanca.
Belki siz de farkındasınızdır, Casablanca'da insan hayatı ucuzdur.
Perhaps you have already observed that, in Casablanca, human life is cheap.
Sen yardım etmezsen, Victor, Casablanca'da ölecek.
If you don't help us, Victor will die in Casablanca.
Ben de Casablanca'da öleceğim.
I'm gonna die in Casablanca.
Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum.
I ask you as a favor to use the letters to take her away from Casablanca.
Bu akşamki uçakla Casablanca'dan ayrılıyorum.
I'm leaving Casablanca on tonight's plane.
Casablanca'dan Amerika'ya gidiyorsun!
Ah, to get out of Casablanca and go to America!
Sen Casablanca'ya gelmeden önce kaybetmiştik.
We'd lost it until you came to Casablanca.
Bir süre Casablanca'da görünmesen iyi olur.
It might be good for you to disappear from Casablanca for a while.
Bir Rum'la Kazablanka'ya.
With a Greek to Casablanca.
Son altı ayda üç Casablanca Oteli müdürü. Öldü.
Three managers of the Hotel Casablanca in the last six months.
Casablanca Oteli'nde cinayet.
Murder at the Hotel Casablanca.
Fransa dışına çıkarmaya dayanamadım ve yakıtımı boşaltıp buraya, Casablanca'ya düştüm.
I couldn't bear to fly it out of France so I cut off my fuel and crash-landed here in Casablanca.
Casablanca Oteli, Nazi kontrolündeydi.
Hotel Casablanca was controlled by Nazis.
Efendim, hazine Casablanca'da bulunursa vatansever olduğum kanıtlanmış olur.
Well, sir, if the treasure is found in Casablanca it'll prove that I acted as a patriot. - I see.
- Casablanca Oteli'ne giden var mı?
- Anybody here for the Hotel Casablanca?
- Ben Casablanca Oteli'ne gideceğim.
- I'm here for the Hotel Casablanca.
Casablanca Oteli'ne giden var mı?
Anybody here for the Hotel Casablanca?
- Casablanca Oteli'ne giden?
- Anybody here for the Hotel Casablanca?
Casablanca'da bütün develer sarı değil mi?
Aren't all camels in Casablanca yellow?
Bu Casablanca şoförleri berbat.
These Casablanca drivers are terrible.