Cassandra перевод на английский

Cassandra Lewis geldi.

Cassandra Lewis is here.

- Cassandra Lewis kim?

- Who's Cassandra Lewis?

- Cassandra?

- Cassandra?

- Cassandra, senden etkilendim.

- Cassandra, I am drawn to you.

Coğrafyaya gelince, Casssandra'yla arandaki sorun bu mu?

As for the geography issue with you and Cassandra?

- Selam, Cassandra.

- Hey, Cassandra.

Cassandra, elbette ilgileniyorum.

Cassandra, of course I'm interested.

Tamam, Cassandra birkaç isim daha sıralamadan önce, Joey sence Rose Lazare'ın bu mektuplarını, elden geçirdiğimiz diğer yüzlerce mektubundan ayıran nedir?

Okay, before Cassandra drops any more names on us, Joey any thoughts on what makes these particular Lazare letters so different from the hundreds of others we've been sloughing through?

Yani Cassandra'nın, kızgın lezbiyen aşk ilişkisi teorisine inanmıyor musun?

So you're not buying Cassandra's torrid lesbian love affair theory?

Cassandra, bizi teorinle şaşırtıyordun.

Cassandra, you were wowing us with your theory.

Cassandra Whitman.

Cassandra Whitman.

Düşündüm ki onun ilk arkadaşı olduğundan bana yardım edebilirsin.

How can I trust you, Brock, when you haven't told Cassandra about us yet?

- Cassandra'ya kitap okuyacağız.

- I'm reading with Cassandra.

Cassandra Carver.

Cassandra Carver.

Yatmadıysa, Cassandra'yı görmeye geldim.

I came to see Cassandra, if she's still up.

Cassandra Carver?

Cassandra Carver?

Cassandra için ne düşündüğümü bilmiyorum.

- I'm not sure how I feel about Cassandra.

Cassandra'yla çok fazla vakit geçirmişsin.

You've been spending too much time with Cassandra.

Cassandra yanıIdı, Clark.

Cassandra was wrong, Clark.

Sorun ne, Cassandra?

What's the matter, Cassandra?

Cassandra!

Cassandra!

Cassandra?

Cassandra?

Cassandra'nın kanında retrovirüs bulunuyor.

Cassandra's blood work shows the presence of a retrovirus.

Cassandra'nın vücudu düşük seviyede elektro-manyetik alan oluşturuyor.

Cassandra's body is generating a low - level electromagnetic field.

Öyleyse Cassandra nereden kaptı?

Then where did Cassandra contract it?

Cassandra'nın gezegeninde, SG-7 iki ateş ve halüsilasyon vakasına şahit olmuşlar, Cassandra'nın yaşında iki çocuk.

OK. n Cassandra's planet, SG - 7 witnessed two incidents of fever and hallucination in teenagers Cassandra's age.

Cassandra da ormana gitmekten bahsediyordu.

Cassandra talked about going into the forest.

- Cassandra, ne yapıyorsun?

- Cassandra, what are you doing?

Yani Cassandra ne kadar uzakta?

So how far along is Cassandra?

Niçin Cassandra'nın arkasından gelmek için bu kadar bekledi?

- No, she's right. Why did she wait until now to come after Cassandra?

- Cassandra'ya ne olacak?

- What's gonna happen to Cassandra?

- Cassandra'ya yardım edebileceğini söylüyor.

- She says she can help Cassandra.

Gerçekten geri dönüp Cassandra'yı görmeye ihtiyacım var.

I really need to get back and see Cassandra.

Eğer Nirrti'nin Cassandra'nın kan örnekleriyle gitmesine izin verirsek, çok güçlü gelişmiş bir konukçu yapabilir.

It's just one more Goa'uld runnin'around. If we were to allow Nirrti to leave with a sample of Cassandra's blood, she could well create an advanced host and become dangerously powerful.

- Teal'c, Cassandra'dan bahsediyoruz.

- Teal'c, we're talking about Cassandra. - Teal'c, we're talking about Cassandra.

Efendim, Cassandra Goa'uld'lar yüzünden bu durumda.

We may never have a Goa'uld as our prisoner again. Sir, you know what Cassandra has gone through because of the Goa'uld.

SG-1 Cassandra'nın hayatı karşılığında anlaşma yapmaya beni ikna etti, Bu gerekli değil.

SG-1 has convinced me to make a deal for Cassandra's life. SG-1 has convinced me to make a deal for Cassandra's life. This isn't necessary.

Cassandra'nın hastalığını iyileştirdikten sonra gitmekte serbestsin.

OK. nce you've cured Cassandra of her illness, you'll be free to go.

O zaman şunu hatırlatmamda yarar var, elinde silah tutan şu kadın Cassandra'nın annesi.

Then I should remind you that the woman holding the gun is Cassandra's mother.

Yani Cassandra gibi mi?

As in Cassandra?

Evet, Cassandra gibi.

Yeah, as in Cassandra.

- Gitmem gerek.

- Cassandra, what are you doing? - I have to go.

Yani Cassandra'nın bir çeşit gelişmiş insana dönüştüğünü mü söylüyorsun?

Nirrti studied the children of Hanka because she believed they were evolving into Hok'tar. You're saying Cassandra is becoming some form of advanced human.

- Cassandra.

- No, but it did work. - Cassandra.

- Durumu nedir?

- What's gonna happen to Cassandra? - What is her condition?

- Eğer ona güvenenirsek.

- She says she can help Cassandra. - If we trust her.

- General Hammond ile aynı fikirdeyim.

If we were to allow Nirrti to leave with a sample of Cassandra's blood, she could well create an advanced host and become dangerously powerful. - I agree with General Hammond.

Yaşamı pahasına olacakları kabullenirsek,...

Sir, you know what Cassandra has gone through because of the Goa'uld. If we're gonna put what might happen over her life...

Cassandra'ya yardım edemedim.

Janet, don't do this. I can't help Cassandra.

Ama o yapabilir.

I can't help Cassandra. She can.

- Peki bu sözünüze nasıl güvenebilirim?

Once you've cured Cassandra of her illness, you'll be free to go. - And how do I know you will honour this?