Celestine перевод на английский
176 параллельный перевод
"Celestine"...
"Celestine"...
Celestine, efendim.
Celestine, Monsieur.
Neden sordun, Celestine?
What for, Celestine?
Celestine, burdaymış, buldum!
Celestine, it was here, I've got it!
Siz Celestine'siniz öyle mi?
So you're Celestine?
Celestine, artık yerleştin mi?
So, Celestine, are you settled in now?
Celestine, yerleşmelisin!
Dammit, Celestine, you must settle in!
Senin aşkınla doluyum, Celestine!
I'm all for love, Celestine!
Dinle, Celestine, o kadın benim hayatımı mahvetti.
Listen, Celestine, she's ruined my life.
Söyle bana, Celestine...
Tell me, Celestine...
Ama tatlım, Celestine gibi Paris'ten gelen bir kız...
But, dear, a girl like Celestine who comes from Paris...
Bak tatlım eğer Celestine hakkında endişeleniyorsan...
Look, dear, if you're worried about Celestine...
Tatlı küçük Celestine!
Sweet little Celestine!
Ama benim küçük Celestine'im...
But, my little Celestine...
Celestine, dinle!
Celestine, listen!
Ne oldu, Celestine?
What is it, Celestine?
Gel, Celestine.
Come in, Celestine.
Celestine trenini mi kaçırdın?
So, Celestine, missed your train?
Kanımı kaynatıyorsun sevgili Celestine.
You set my blood on fire, my dear Celestine.
- Celestine burada değil mi?
- Celestine's not here?
Celestine ve ben evleneceğiz.
Celestine and I are going to be married.
Celestine'le mi evleniyorsun?
You're marrying Celestine?
Seni de, Celestine.
You too, Celestine.
Al şu vazoyu, Celestine.
Take the vase, Celestine.
Kötü şans, Celestine.
Bad luck, Celestine.
- Bay Morelli, Celestine Madeiros adında bir Porto Rikolu tanıyor musun?
- Mr. Morelli, do you know a Puerto Rican called Celestine Madeiros?
Ölüm sırasını bekleyen Celestine Madeiros'u dinlemenin dikkate alınmaması gerektiği kanaatine vardım.
As for hearing Celestine Madeiros, who at the moment is on death row, I must conclude that it is of no relevance.
Matmazel, Celestine ismi Fransız ismi, değil mi?
Mademoiselle, his name, Is Celestine, a French, is not it?
Celestine...
Celestine...
Elbette. Celestine odadan ayrılmaz.
Celestine it is not going to go out from the room.
Ne dediğimi duydun mu, Celestine?
Did you hear what he said to you, Celestine?
Döndük, Celestine.
We returned, Celestine.
- Celestine, mücevher kutumu getir.
- Celestine, my policeman-jewel.
Celestine buradaydı. Ben de gerek görmedim.
Celestine was here, therefore there was no need.
Celestine'e yemeğini götüren oymuş.
It took the dinner to Celestine.
Grace Wilson veya Celestine, otel hizmetçisi mi oda hizmetçisi mi?
Grace Wilson or Celestine, the servant of the hotel or the servant of the lady?
Celestine'in makası ve ipi aldığı yer.
It is where Celestine looked the scissors and the line.
Söylesene, Hastings Matmazel Celestine'in odadan makası alması ne kadar sürmüştür?
Call, Hastings, how much time does it think that it stayed to the Mademoiselle Celestine to go for the scissors to the room?
Bayan Celestine'i arama vakti geldi.
I think that it is a height of we search Beauty queen Celestine.
Celestine'in iç eteğinde bulduk.
We were hidden it in the sheath of the short skirt of Celestine!
Matmazel Celestine'i tutukladın mı?
Did it fasten the Mademoiselle Celestine? Yes.
Size söyledim.
He wanted to see Celestine.
- Söyleyin, Matmazel Celestine Mösyö Hall ile ilk nasıl tanıştınız?
- "The Fan of Lady Windermere"? No.
Matmazel Celestine veya otel hizmetçisi Matmazel Grace Wilson.
It was unnecessary and inconvenient. - Does it mean what put it there? - Yes, clear.
Matmazel Celestine'in makas almak için odadan ayrıldığı vakit ışık hızıyla hareket eder.
She managed to steal the pearls in an instant because it would not unlock the policeman-jewel.
Celestine!
Celestine!
Yani inciler burada bir yerde mi? - Evet. - Ama nerede?
The Mademoiselle Celestine or the Mademoiselle Grace Wilson, the servant of the hotel.
Bu vaka çok ilgi çekici oldu, öyle değil mi, Başmüfettiş?
She must have been Celestine.
Celestine olmalı.
It did not go away to Celestine, she can have been only Grace.
Celestine değilse Grace olmalı.
We are going to imagine.
Hayal edelim.
So what the "Mademoiselle" Celestine it goes out to go for the scissors, she acts, quick like lightning.