Cemil перевод на английский
314 параллельный перевод
- Cemil!
Jamiel.
Kırbaç ve işkence, belki cendereye de sokulur. - Cemil!
The whip and the rack, mangled on the wheel perhaps.
Cemil, bir şekilde susuzluk çekmemesini sağla.
Somehow see to it that he does not thirst.
Cemil, eğer burada olduğunu görürlerse gözlerini oyarlar.
Jamiel, your eyes will be burned from your head if you are discovered here.
Cemil yapacak.
No. Jamiel shall do it.
Ona git Cemil.
Go to him, Jamiel.
Ve sen, Cemil... Onunla kalmalısın. Senin kalbin orada.
And you, Jamiel, you must stay with him, your heart is there.
Cemil saraydan ayrıldı Lordum.
The slave Jamiel leaves the Palace, my Lord.
Cemil!
Jamiel!
Cemil Efendi yıllardır Kasımpaşa'da kahvecilik yapıyor.
Mr. Adnan opened a billiard saloon right opposite of Cemil's cafe.
Cemil Bey kendisi gelemediği için sizden özür diledi.
Mr. Cemil apologized for not being able to come.
Makyaj Mösyö Cemil.
Make up, Mr. Cemil.
- Merhaba, Bey'im. - Merhaba.
How are you, Cemil?
Nasılsın Cemil? İnanır mısın, 7 yıldır gelmedim buraya.
Believe me, I haven't been here since 7 years.
Yükün artmış Cemil, epey kilo almışsın.
You've put on a lot of kilos, Cemil.
Cemil ne yaptık bütün gece?
What did we do the whole night?
Bak, ben, kadırga öğrenci yurdundaki Cemil değilim artık.
Look, I'm not the same Cemil who was in Kadirga, in Student Home.
Yine yalan söylüyorsun Cemil.
You're still lying, Cemil.
Sonra ben İsviçre'ye gittim, Cemil Ağabey gönderdi.
Then I went to Switzerland.
Âzem, Cemil Ağabey'in arkadaşı.
Azem. Cemil's friend.
- Cemil nasıl?
How is Cemil?
Cemil, oğlum, hani hiç unutmayacaktın Tabiat Ananı.
Cemil, my bad boy. You'd never forget your Mother Tabiat.
- Hoş geldin Cemil Ağabey.
- Welcome Cemil.
- Cemil, çiğ köfte yapalım, yer misin?
- Cemil, let's make çigköfte, you eat?
İşte, öğrencilik yıllarımızda, Cemil ile paylaştığımız oda.
We shared this room with Cemil during school years.
Cemil, bu pencerenin önünde düşünür, Hep zengin olmaya hayal ederdi.
This corner. Cemil used to imagine to be rich in front of this window.
Çünkü, sen 10 yıl öncesinin Cemil Ağabey'i değilsin
Because you are no more Brother Cemil of 10 years ago.
Sen artık Cemil Bey'sin.
Now you're Mr. Cemil.
Cemil'in arkadaşı.
He is Cemil's friend.
Cemil konusunda seninle aynı kanıyı paylaşmıyorum. Cemil, çürümenin, yozlaşmanın en yoğun biçimini yaşıyor.
I don't agree with you about Cemil.
Sonra niye değişsin Cemil? Niçin değişsin?
Why should Cemil change?
Onun şartları yaratmıştır bugünkü Cemil'i ve ancak şartlarının değişimiyle Cemil'in değişimi mümkündür.
Those conditions created today's Cemil, With the change of his conditions, Cemil's change is possible.
- Fakat, senin anladığın bir değişimi Cemilden beklemek yanlış olur.
But it's wrong to expect this change from Cemil.
Cemil kurtulmayacaktır.
Cemil can't be saved.
Sonra Cemille uğraşmak bizim işimizde değildir. Kimdir bugün Cemil?
And it's none of our business to try it.
Boyut değiştirmiş, bozulmuş, çürümüş bir adam.
Who is Cemil today? A man changed his statute and got rotten.
- Bak Cemil durup dururken niye başımızı derde sokalım ha?
Why would we get in trouble? He should go.
Zavallı Cemil, ne acı günler yaşamış.
Poor Cemil has really suffered.
Karın çok güzel öpüyor Cemil'ciğim bir harika.
Your wonderful wife kisses real nice, Cemil. Believe me, wonderful.
Durum pek hoş değil Cemil arkadaşların bu işe medeni olmak diyorlar.
Your friends call it to be civilized.
Bu ne biçim iştir benim aklım ermiyor.
What is this, I can't understand. From where did you come here, Cemil?
Cemil, muhafızların dikkatini çek.
Attract the attention of the guards, Jamiel.
Yandaşım olmak için bana yalvardın Cemil.
You begged to follow me, Jamiel.
Cemil'i buldun mu? - Evet, Leydim.
- Did you find Jamiel?
- Gidemem Cemil.
I cannot go, Jamiel.
Siz de aktör Cemil Bey.
- Are you the actor Mr. Cemil?
- Ne içersin Cemil?
- What will you have Cemil? - Beer.
Görgüm artsın diye.
Cemil sent me to have good manners.
- Kim bu adam? - Cemil'in arkadaşı.
- Who is this man?
Kimdir bu senin arkadaşın Cemil?
Who is this friend of yours, Cemil?
- Muhteşem Cemil'ciğim.
- Cemil the great.