Chamberlain перевод на английский
725 параллельный перевод
Chamberlain'i bağla.
Get Chamberlain on the phone.
* ( Almanca bay - Herr )
- Good morning, Chamberlain.
- Chamberlain bu davaya bakıyordu.
- Chamberlain has an interest in this case.
- İyi akşamlar, Bay Chamberlain.
- Good evening, Mr. Chamberlain.
Evet, Ben, Chamberlain.
Yes, Chamberlain speaking.
- Savcı yrd. Chamberlain'i tanıyorsunuz.
- You know Assistant DA Chamberlain.
- Sorun ne çok mu yaşlısın, Chamberlain?
- Too old, Chamberlain?
İyi yarıştın sen de, Chamberlain.
You made a good race of it, Chamberlain.
Chamberlain, beni, bir itiraf etmeye zorladın.
Chamberlain, you've put me in a position where l'm forced to make a confession.
- İsmim Chamberlain.
- The name is Chamberlain.
- Chamberlain, biliyorsun... - Bu konuyu tartışmak için çok kalabalık.
- Chamberlain, you know- lt's too public to continue this discussion.
Bakan Beyler, değerli Chamberlain, hepiniz evime hoş geldiniz!
Ministers, honourable Chamberlain, lam deeply honoured by your visit to my humble home.
Demek diz çöküp yakarınca ilahesine, kavuştu Başmabeyinci özgürlüğüne.
Humbly complaining to her deity got my Lord Chamberlain his liberty.
Ben de Sayın Başmabeyinci'ye aynı dilekte bulunuyorum.
As much unto my good Lord Chamberlain.
Onlarla da siz Sayın Başmabeyinciyi. Haber gönderip hepsini huzura çağırttı.
And betwixt them and you, my good Lord Chamberlain... and sent to warn you to his royal presence.
Ne o Sayın Başmabeyinci, bir rahiple mi görüşüyorsunuz?
What, talking with a priest, Lord Chamberlain?
Babamın haznedarı son derece kibar bir beydi.
My father's chamberlain was a man of great courtesy.
Ayrıca babamın haznedarı ölçülü biriydi, hüküm vermeden önce...
My father's chamberlain was also a temperate man, who did not judge before -
Başbakan Chamberlain, savaşın gidişatı ve beklentiler hakkında bir bildiri yayınlıyor.
Mr.. Chamberlain makes a statement on the progress and prospects of the war.
Chamberlain, hiç olmadığı kadar konfor içinde oturuyor... kafamızı güzel güzel okşayıp her şeyin iyi olacağını söylüyor... ve böylece Holden gibi fırlamalar da o yağlı taşeronluk anlaşmalarına yaslanıp... barış zamanında kazandıkları paradan çok daha fazlasını kazanıyor.
Chamberlain is settled in as comfortably as ever, patting us on the head saying everything will be all right so little squirts like Holden can sit on their fat subcontracts and make more money than in peacetime.
- Kralın mabeyincisini gör.
- See the king's chamberlain.
Nasıl yapabildin, Efendinin yokluğunda... yardımcısı ve idare memuru arasında gerçekleşen rüşveti bilemedin.
"Why overlook the corruption of your vice-chamberlain and provincial steward in the daimyo's absence?"
Benim için her şey açık. Vali saf. Kikui ise rezilin teki.
If you ask me, the chamberlain is the real thing, and the superintendent is a phony.
Valinin sevimsiz bir yüzü var, değil mi?
The chamberlain is ugly, isn't he?
Bekle! Valiye dediklerimi tekrarlamak istemiyorum.
I'm just repeating what the chamberlain said.
Vali tehlike altında.
The chamberlain's in danger now.
Git onları oyala. Biz de patroniçeyi ve kızı geri alırız.
Then we can rescue the chamberlain's old lady and the girl.
Valinin karısına patroniçe denmez.
Calling the chamberlain's wife his "old lady"...
Siz öncelikle kadınları kurtarmaya niyetlisiniz ama... bizim için öncelikli olan validir.
You want to rescue the ladies first, but the chamberlain's safety is more pressing.
Valiyi nereye götürdüklerini bulalım.
The rest of you, look for the chamberlain.
Valinin yardımcısı, Koruma Birliğinin başı.
A vice-chamberlain.
Valinin yerini öğrenmeliyiz.
He may tell us where the chamberlain is.
Kikui ve çetesi seni valiye... saldırmak için ayartmaya çalışacaktır.
Sounds like Kikui plans to pin his crimes on Chamberlain Mutsuta.
Bu vali... o kadar aptal değil.
Chamberlain Mutsuta is making trouble.
Vali kayıp.
Don't just wait. The chamberlain has disappeared.
Vali Tatsuta görevini... suistimal ediyor.
"We have found that Chamberlain Mutsuta abused his authority."
Bu yüzden, büyüklerimiz... Edo'daki Lordumuza bir haberci gönderdi. Lordumuz, tedbir için valinin gözaltına alınmasına karar verdi.
Therefore, the elders have sent a messenger to Edo for instructions and detained the chamberlain as a precaution.
Valinin yerini öğrenmelerine izin verelim.
Let them know where the chamberlain is.
Doğrusu bugün valinin... kötülüklerini ve ona sadık... olanların varlığını öğrendik.
We learned today of the chamberlain's misdeeds and that he has many followers.
Valiye sadık olduğunuzu biliyoruz!
Do you claim not to be the chamberlain's men?
Biz mi sadığız?
The chamberlain's men?
Vali Tatsuta takdire şayan bir insan.
You see, Chamberlain Mutsuta is a shrewd character.
Komplocuların başı Izaka, valinin yeğeni.
He's the leader of the resistance. Izaka, the chamberlain's nephew.
Valiyi özgür kılacak kadar zamanımız var.
Far enough away to give you time to rescue the chamberlain.
Kralınız bir soru sordu, Lord Chamberlain.
Your king has asked a question, Lord Chamberlain.
Lord Chamberlain ve Kral Ptholemy'ye baş hadım.
Lord Chamberlain and chief eunuch to King Ptolemy.
İngiltere başbakanı Neville Chamberlain barışı sağlamak için diktatörlerle bir anlatma arayışı içindeydi.
Neville Chamberlain, The British premier seeks agreements with dictatorships to save peace.
Daha doğrusu, Londra'daki Sansür Dairesi.
To be sure. The Lord Chamberlain's Office in London.
Sansür Dairesindekiler oyunu anımsıyor çünkü oyun, yarısında yuhalamalarla kesilmiş.
The Lord Chamberlain's Office remembers it because it was booed off the stage halfway through.
Alo, Chamberlain?
Hello, Chamberlain?
Vali mi?
- The chamberlain?