Chubby перевод на английский
941 параллельный перевод
O şişkoyu beni onlara götürmesi için ikna edebilirim.
I'm quite sure I can persuade the chubby little fellow to lead me right to them.
Yakında bücür ve şişko olmaktan kurtulup iri yarı, uzun ve bir öküz kadar güçlü olacaksın.
Soon, instead of being short and chubby, you'll be big and tall and as strong as an ox.
Tatlım, gittikçe kilo alıyorsun.
Say, honey, you're sure getting chubby.
- Özür dilerim Chubby.
- I'm sorry, Chubby.
Chubby Bannister, Valerie Maynard.
Chubby Bannister and Valerie Maynard.
Chubby seni götürsün.
Chubby could show you where it is.
- Şu tombul olanı mı?
- The chubby one?
Ya, sahi mi?
Really? Poor chubby.
Benim şişman köylü bebeğim, ne de tatlısın.
Beautiful, chubby, mountain farm girl!
Sen uygun görünüyorsun.
est? s quite chubby.
Biraz tombul.
He's kind of chubby.
Ya şu parmaklar, şu tombul parmaklar... ve şu vuruş... - Sanki keman çalıyor. - Beş numara.
And those fingers, them chubby fingers and that stroke like he's playing a violin.
Ne güzel şeysin sen!
- Chubby!
Tombuldan kalanlara ne oldu? Şapka ve tabanca?
Hey, what about the stuff that chubby left behind, the hat and the gun?
O kız benim kızımdan daha tombuldu.
That girl was more chubby than my daughter.
Tombula da söyle diğer yüzlüğü unutursa hiç sağlıklı olmaz.
Tell chubby it wouldn't be healthy if he forgets the other hundred.
Tombulu benim, zayıfı senin!
With a chubby one and a skinny one?
Bana, tombalak, tombik, toparlak dendi ama koca popolu hiç denmemişti.
I've been called plump, I've been called pudgy... I've been called chubby... but I've never been called fat-ass!
Şu Şişko kendine hakim olamaz mı?
Can that Chubby boy handle himself?
Anlaşılan sen benimle geliyorsun Şişko.
I guess you're gonna be with me, Chubby.
Sola Şişko. Hadi.
Go left, Chubby.
Tamamdır Şişko, kendini bırakma.
All right now, Chubby, don't fall apart.
İyi becerdin Şişko, iyi becerdin.
You did good, Chubby, you did good.
Şişko bugün seninle gelsin, tamam mı?
You take that Chubby boy with you today, okay?
Bir duble hamburger, bir çiliburger, iki porsiyon kızarmış patates ve...
A double Chubby Chuck, a chili-barb, two orders of French fries and...
Ben duble hamburgerimi bekliyorum.
I'm waitin for a double Chubby Chuck.
Roni'ye bak. Ne kadar yumuşak ve tombul.
Look at Roni so soft and chubby.
Geceyi Martinsdale'de geçirdim, genelevi görünce karşı koyamadım, ve genelde çiftçilerin payına düşen bu dolgun hanımı seçtim.
Spent the night in Martinsdale. Couldn't get no credit at the whorehouse, so I picked up this chubby little girl off some sodbuster's outfit.
Dolgun olanlar nerede?
Where are the chubby ones?
Mac, bayağı tombul ve oldukça tatlısın!
Mac, you're so pretty chubby, real tasty!
- Kanatları olan, tombul cüceler mi?
Chubby little people with wings?
- Napoli'li uzun elbiseli şişman bir adam varmış.
A chubby guy from Naples who wears long dresses.
Şişko!
Chubby!
Sanırım Tanrı tombul butların yeterli olacağını düşünmüş.
I guess God just figured that chubby thighs were enough.
Göt doktoru, tatlı ayıcık.
"Bum-doctor" to you, chubby cheeks.
Şişko kız, şortunun fermuarını açtı.
The chubby one pulled down the zipper of her shorts.
Biraz tombul.
Kind of chubby.
tombul, yakışıklı bir yüz!
Chubby, it's a prosperous face.
Hey Chubby beni aradığını duydum.
I heard Chubby was looking for me.
Tombul olanı araştırdım.
Chubby checked up on them.
- Chubby neler yapacaksın?
- What's Chubby gonna do?
Chubby mucize yaratmanın yolu var.
Chubby got a way of creating miracles.
Yalnız, tombul?
Lonesome, chubby?
Seni tombul domuz!
What a chubby pig.
Chubby, biraz bacımını ödünç versene.
Chubby, lend me your girlfriend for a while.
Chubby, otur ve pilavını ye.
Chubby, sit down and eatyour pork chop over rice.
Chubby, hareket et.
Chubby, you've got some moves.
Bu sensin, Chubby!
It's you, Chubby!
Sizi aptal şeyler!
- Tubby-chubby Nika! - Shut up, brats!
Tombul, değil mi?
Chubby, isn't he?
Pek de yağlıymış bu, madam.
He's nice and chubby.