Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ C ] / Citizen

Citizen перевод на английский

4,034 параллельный перевод
Pawnee'nin bir vatandaşı olarak konuşuyorum Şehir Meclisi Üyesi Knope ile olan anlaşmanızdan cayma şeklinizi hiç beğenmedim.
Speaking as a citizen of Pawnee, I do not like the way you went back on your deal with Councilwoman Knope.
Beyaz Saray'ın dostu olan ünlü bir insanın gözaltına alındığının duyulması tam bir felaket olurdu.
Obviously, if this were to get out... Prominent citizen, friend of the White House...
Müvekkilim, başkanı desteklemekle gurur duyan örnek bir vatandaş.
My client is a model citizen and a proud supporter of the president.
Endişeli bir vatandaş olarak Anthony'den okula kadar sana eşlik etmesini isteyeceğim.
But as a concerned citizen, I'm going to ask Anthony to escort you back to school. School ended half an hour ago.
Hepiniz en ünlü vatandaşımızı merak ediyorsunuz sanırım.
I guess you're all curious about our most famous citizen,
Dulce Alida de los Angeles, size karşı yapılan Yurttaş Juan José Hernandez ve oğlu Leopoldo Hernéndez'i öldürme suçlaması nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırıldınız.
Dulce Alida de los Ángeles, due to the charges and evidences against you as the murderess of the citizen Juan José Hernández and his son Leopoldo Hernández you are found guilty and sentenced to the maximum prison sentence.
Ancak bir Kore vatandaşı olarak fikrimi duymak isterseniz nükleer denemelerin durması için söz almak yerine onları nükleer açıdan silahsızlandırmaya davet etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
However, if I were to share my opinion as a citizen of South Korea... rather than securing a promise for ceasing the nuclear testing... I believe we should pursue their promise for nuclear disarmament.
kendi evimde beni ikinci sınıf insan gibi hissettiriyor.
Make me feel like a second-class citizen in my own house.
Vatandaşı tutuklayın!
Citizen's arrest!
Namuslu vatandaş Hal Hoover bana bir vaka getirdi.
Upstanding citizen Hal Hoover has brought me a case.
Örnek vatandaş.
Model citizen.
Burada mahkememde görevi olmayan özel bir vatandaşsınız.
Here you're a private citizen who's out of order in my court.
Sen sivillere askeri seçeneklerden bahsederken ve teröristlerle pazarlık yapmaya hazır olduğumuzu söylerken hatta bir tanığın olması hata mıydı yani?
Oh, there wasn't supposed to be any witnesses to your discussing military options with civilians, or implying we're willing to negotiate with terrorists, jeopardizing every U.S. citizen overseas.
Hayır, hayır. Biraz korkutup itiraf ettirecektim. Vatandaş tutuklaması.
No, no, no, I just was gonna scare him, make him confess, make a citizen's arrest.
Demek öyle.
A citizen's arrest.
Pekâlâ Burke, Pratt'in çıkması için büroya dilekçe verdim ama o zamana dek hayır kuruluşu için bir ofis kiralayan özel bir vatandaştan başkası değil ve onu kapı dışarı etmek pek kolay değil.
Okay, Burke, I have put in a request with the bureau to have Pratt moved out, but until then, he is a private citizen who is leasing an office for his charitable foundation, and booting him out is a tough sell.
- Gerçek bir dünya vatandaşı.
A true citizen of the world.
Bence kendisi, çocuklarını terk edip giden bir kadınla aynı haklara sahip olmayı hak ediyor.
Hardworking citizen of this country. I think he deserves the same rights As a woman who would abandon her children.
- Bu ülkenin bir vatandaşıyım ben!
- I'm a citizen of this country.
Ben bu ülkenin bir vatandaşıyım!
I'm a citizen.
Bu ülkenin bir vatandaşıyım ben!
I'm a citizen of this country.
Her şeyi anlatıyor. Öyleyse neden sade vatandaşın da kalıbını almıyoruz?
so why not offer a molding for Joe citizen?
Yemen doğumlu Amerikan vatandaşı.
A Yemeni-born American citizen.
Sonuçta vatandaşlar hukuk devletine olan güvenini kaybeder ve jürinin sayın üyeleri, bu da sistemin altına yerleştirilen bombadır.
As a result of which the citizen loses confidence in the constitutional state, which, ladies and gentlemen of the jury, is the bomb under the system.
Hadi, ben bu işe başladığımdan beri benim yaptığım her tutuklamayı bir vatandaş çekmiştir. Neymiş bu polise karşı vatandaşlar?
I mean, come on, ever since I came on the job, there's been a citizen taking a photo or a video of every collar I've ever made.
Polis masum bir vatandaşı tepeliyor.
A cop bashing innocent citizen
İçimizden birini kaybettiğimizde bu eyaleti, şehri, vatandaşları değiştirir.
So when one of us is lost, it alters the state, the city, the citizen.
Tüm vatandaşlardan,... hayatı boyunca şiddetin karşısında yer alan Doktor King'i yok eden bu cahilce şiddete karşı durmalarını bekliyorum..
... of Dr. Martin Luther King. I ask every citizen to reject the blind violence... that has struck Dr. King... who lived by non violence.
Ben sadece ilgili bir vatandaşım.
I'm a concerned citizen.
Ramirez Meksika doğumlu bir ABD vatandaşı. Burada, El Centro'da yaşıyor.
Ramirez is a Mexican-born U.S. citizen who lives here in El Centro.
Bu yüzden bir vatandaşın tutuklanmasını mı istiyorsun?
You want to make a citizen's arrest?
- Vatandaş Mahkemesi
Does that have something to do with the French Revolution? Citizen's Court.
Pawnee tüzüğü açıkça belirtiyor ki bir beyaz vatandaş bir hintlinin * malını 25 Cent karşılığında alabilir.
The Pawnee Charter clearly states that any white citizen has the right to seize any Indian property for 25 cents.
Madde Yedi Bölüm Üç "Vatandaş Engeli"'ne izin verir.
Article Seven, Section Three allows for a "Citizen filibuster."
Renk körü olan bir Amerikan vatandasiyim ve yapboz yapamiyorum.
I'm a color-blind American citizen, and I can't do puzzles.
Ayrıca herhangi bir konudaki hislerini özgürce söylemek, yazmak ve yayınlamak California'daki her vatandaşın vazgeçilmez hakkıdır.
It is also the inalienable right of every citizen in the state of California to freely speak, write, and publish his sentiments on all subjects.
Ama kurban yurtdışında yaşayan bir vatandaşmış. Amerika Birleşik Devletlerinden oturma izni var.
The victim is a US citizen
Çocuğunu kurtarmaya çalışan bir baba ve sıradan bir vatandaş bugün burada kahraman oldu.
A father's effort to save his son turned an ordinary citizen into a hero
- Bu Cumhuriyetin sadık bir vatandaşıyım.
- I'm a loyal citizen of this Republic.
Ben doğma büyüme Amerika vatandaşıyım ve Hazine Bakanlığı'nın bir görevlisiyim.
I am a natural-born US citizen and a Treasury Department official.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki hem sade bir vatandaş hem de Bixton'ın temsilcisi olarak bu soruşturmada sizinle iş birliği yapmak istiyorum.
First, let me say, as a citizen and as a representative of Bixton, I want to cooperate fully in this investigation.
Beyindeki ahlaki yargı merkezlerini birbirinden ayırmak için bir yol aradı. Böylece dehşetli savaşlar ortasında kalan bir askerin, tek bir tuşa basılarak, evine dönüp normal bir vatandaş olarak hayatına devam etmesi sağlanacaktı.
He searched for a way to split the moral judgment centers in the brain so that a soldier could engage in the horrors of war, and with the flip of a switch, return home and be a normal citizen.
- Buna iyi vatandaş olmak denir.
It's called being a good citizen.
Utanarak, ben de, Kore Cumhuriyetinin bir vatandaşıyım.
As ashamed I am, I, too, am a citizen of the Republic of Korea.
O Kore vatandaşı değil mi?
She's not a Korean citizen?
Hikaye sessiz, namuslu, kanunlara uyan ilgisiz hukuk sisteminin kavramlarına sıkıştırılmak istenen masum bir adamın hikayesi.
The story of a quiet, upstanding, law-abiding citizen caught in the clutches of a uncaring judicial system intent upon prosecuting an innocent man.
- Karım Rus vatandaşı.
My wife is a Russian citizen.
Yurttaş Soğuk, Kaptan Bumerang'la savaşıyor.
Citizen Cold is battling Captain Boomerang.
Flash, Yurttaş Soğuk'la ilgilendikten sonra.
After the Flash has taken care of Citizen Cold.
Büyücü, Kavalcı, Yurttaş Soğuk, Gölge, Kum Adam ve Shazam Çocukları.
Enchantress, Pied Piper, Citizen Cold, Shade, Sandman, The Shazam Kids.
Baban, özel hayata hakkımız olmadığını düşünüyor.
You're a private citizen on a public street.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]