Ciğim перевод на английский
212 параллельный перевод
Merhaba Patsy'ciğim.
Hello, Patsy, dear.
Patsy'ciğim, sen nereye gidiyorsun?
Patsy, dear, where are you going?
Ah, Tootie'ciğim!
Oh, my Tootie!
- Neredeyse bitiyor, Tony'ciğim.
Soon be over, Tony boy. Soon be over.
Frankie'ciğim.
Frankie boy.
Martine'ciğim, hanımefendinin adresini alsana.
I hope to see you in Paris. Here you are, miss.
Borgen'ciğim beni affetmelisin.
You must pardon me, my good Borgen.
Cosette'ciğim ne yapar sonra?
My little Cosette, what will happen to her?
Cosette'ciğim size ne yaptı?
What did she do to you, my little Cosette?
Cosette'ciğim, bu bey sana bir taşbebek veriyor!
Well, my Cosette, this gentleman gives you a doll!
Zavallı Hélene'ciğim.
My poor HeΙene.
Fakat Tono'ciğim, ne söyleyeceksen söyle... Bunun için buradayız. Sahne senindir!
But my dear Tony, say what you've got to say, that's what we are here for!
Pekala, hadi gel Kate'ciğim, Şimdi babana gidelim,
Well, come, my Kate.
Evelyne'ciğim, seni görmedim.
- Evelyne, I didn't see you.
- Sophie'ciğim.
Dear Sophie.
Sevgili Julie'ciğim, siz tıpkı kapı aralığından ışık gelmeden uyuyamayan çocuklar gibisiniz.
You're like those little children who can't sleep... without a door open or a light on.
Artık bana aklından ne geçiyor anlat Georgie'ciğim.
Now tell me what you had in mind, Georgie-boy.
Pekala Georgie'ciğim bu akşam için planların vardı tekrar anlat bakalım.
Well, Georgie-boy this idea of yours for tonight. Tell us all about it, then.
Gel, gel, gel Georgie'ciğim.
Come, come, come, Georgie-boy.
Küçük çocuk değiliz değil mi Georgie'ciğim?
We're not little children, are we, Georgie-boy?
Biraz daha anlat Georgie'ciğim.
Tell me more, Georgie-boy.
Karın çok güzel öpüyor Cemil'ciğim bir harika.
Your wonderful wife kisses real nice, Cemil. Believe me, wonderful.
Bak Âzem'ciğim sen silahtan anlarsın.
Look, Azem. You're used to guns.
Zavallı Lucy'ciğim. Dedikodu bütün Whitby'e yayılmıştır.
Pity my poor Lucy He's probably got them scattered all over Whitby.
"Canım, tatlı Billy'ciğim."
"My dearest, sweet Billy."
Sevgili masum Yvette'ciğim.
- They must get a move on down there.
Janey. Janey'ciğim.
My Janey... my little Janey.
Janey'ciğim meşru bir çocuk.
My little Janey's all legal.
Janey'ciğim yazdıklarımı daha yıllarca okuyamayacak.
My Janey won't be reading what I write for years.
O ve Janey'ciğim buradalar. Virginia Richmond'da.
They're living here, him and my Janey, in Richmond, Virginia.
İyi ama Bobby'ciğim nerede?
But where's my Bobby?
Bu Sonny'ciğim, gördüğün en dik başlı adam değil mi?
Ain't my Sonny-boy here the biggest old fuddy-duddy you ever saw?
Hastings'ciğim çok naziksin fakat, sahnedeki bir oyun Hercule Poirot'nun gerçek hayattaki davalarının yanında nedir ki?
My expensive Hastings, it is very kind, me them as a piece can compare to the real cases of Hercule Poirot?
Zavallı Hastings'ciğim!
Mon pauvre Hastings!
- Paranın lafı mı olur Nicky'ciğim.
- Oh money is no object little Nicholas.
Hiç kafana takma Nicky'ciğim.
Think nothing of it little Nicky.
Tre'ciğim.
Oh, and Tre?
Puffy'ciğim oradan da Madrid'e gidip yeni villamız için duvar halıları almak istedi.
And then my Puffy just had to go to Madrid to pick some tapestries for the new villa.
Kapı kapalı Garry'ciğim..
- Door closed, Garry, love!
- O kadar uzaklaşmayacağını biliyordum zaten.. Poppy'ciğim sen iyi misin
- I knew it hadn't gone far.
- Canım Vicki'ciğim.. Evden kaçtıktan sonra, seni bir daha hiç göremeyeceğim sandım..
- My little Vicki that ran away.
Rotty'ciğim.
Rotty.
Lizzy'ciğim aşağı inip babana kardeşine ne kadar para vereceğini sor.
Lizzy, go down to your father and ask how much he will give her.
Bay Darcy bize beklenmedik bir ziyarette bulundu öyle ki Lizzy'ciğim, Bay Darcy itiraz kabul edecek gibi değildi.
Mr Darcy paid us an unexpected visit..... and so, my dear Lizzy, Mr Darcy would brook no opposition.
Sevgili Jane'ciğim!
Jane! Oh, my dear Jane!
Hoºça kal Judy'cigim.
Goodbye, Judy, dear.
Canım, Cosette'ciğim.
My darling.
İyi tatiller Martine'ciğim.
Have a good holiday, Martine dear.
- Muhteşem Cemil'ciğim.
- Cemil the great.
- Annie'ciğim.
- Oh, my, Annie.
- Sen söyle Garry'ciğim..
- You tell me.